View Single Post
Eski 09-02-2007, 13:30   #26
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
SESSİZ TEHLİKE

MICHAEL CRICHTON
Altın Kitaplar

Z. HEYZEN ATEŞ / Radikal

Michael Crichton, aslında Harvard Üniversite'sinde Tıp Fakültesi mezunu, Cambridge Üniveristesi'nde eğitmenlik kariyeri olan, 1968 yılından beriyse tıpla değil, yazarlıkla uğraşan ve bu işi de herkese taş çıkartacak kadar başarılı bir biçimde yapan bir Amerikalı. Kırk yıla sığdırılmış yirmi kitap, sekiz dizi, yapımcı olarak imza attığı yedi, senarist olarak imza attığı on iki film, sinema, televizyon ve edebiyat dalında alınmış yirmiden fazla ödül... ABD'de her kitabı 'best seller' listelerine giriyor, Hollywood onun senaryolarını kapışıyor ve hatta elinin değdiği film ve dizilerin, tv projelerinin başarısız olmalarına imkânsız gözüyle bakılıyor.

Felaketler sinsilesi
Crichton'ın kullanmaktan hoşlandığı konular arasında 'varsayımsal' felaketlerin özel bir yer tuttuğunu söyleyebiliriz. Kısaca, bilimde henüz ulaşılmamış gelişmelerin elde edilmeleri halinde ortaya çıkabilecek tekno-felaket teorileri. Bunun en bilinen örneğini söylediğim zaman ne kastettiğimi hemen anlayacaksınız: Bir dinozor dna'sından dinozorları klonlamayı başarırsak ne olur? Evet 'Jurasik Park'tan bahsediyorum. Crichton onun da mucidi Spielberg'le beraber. Zihin kontrolünün tehlikelerini ele aldığı ve George Segall'ın başrolü oynadığı 'Terminal Man' ya da Dustin Hoffman ve Sharon Stone'lu 'Küre' filminde ele aldığı 'Uzaylılarla ilk temas gerçekleşirse ne olur?' sorunsalı yine Crichton imzalı felaket teorileri arasında en popüler olanlardan.

Bu yazının konusu olan Sessiz Tehlike'de yine bir felaket/komplo teorisini içeriyor. Nicholas Drake yönetimindeki Ulusal Çevre Kaynakları Fonu'nu (NERF) destekleyen George Morton isimli zengin bir adamın avukatı olarak çalışan Evans'ın yaptığı araştırma ve kendini NERF'e ekonomik destek sağlamak amaçlı bir komplonun ortasında bulması; çevre koruma örgütlerinin kendilerini finanse etmek adına attıkları politik ve bilimsel açıdan spekülatif adımlar romanın eksenini oluşturuyor. Bu romanı okuduktan sonra Crichton'ın, dipnotlarla ve bilimsel belgelerle desteklediği görüşünü kabul edecek okuyucuların bir daha hiçbir çevre örgütüne sıcak bakabileceklerini zannetmiyorum.

Michael Crichton, küresel ısınma konusundaki karşı tepkisi, küresel ısınmaya karşı cephe oluşturan kurum kuruluş, hükümet ve sosyal örgütleri bir dönemin genetik ayrımcılığını destekleyen, ırkçılığa zemin hazırlayan hareketiyle aynı kefeye koyduğunu belirttiği konuşmalarıyla ortalığı hareketlendirmişti.


Bilimsel kaynaklara dayanan roman
Crichton bu sefer de küresel ısınma konusunda hepimizin kandırıldığı, çevreyle ilgili konularda manipule edildiğimiz ve işlerin aslının küresel bir komplo olduğu yolundaki teorisiyle kuyuya bir taş daha atıyor. Korkunun insanlar üzerinde Demokles'in kılıcı misali sallandırıldığını ve bu korkuyor olma halinden yararlanılarak hükümetler ve özel gruplar tarafından rahatça yönlendirildiklerini söylüyor yazar. 2005 yılından beri de basın toplantıları düzenleyip, küresel ısınmayla ilgili olarak sivil toplum örgütlerinin işi çok abarttıkları, dünyada bundan çok daha acil ilgi gerektiren sorunlar olduğu ve de 'Sanayi Devrimi sırasında dünya genelindeki ısı artışı son on yılda olduğundan çok daha yüksek oranda olduğu için', son yıllarda yaşanan ısı değişikliklerinin dünya için alışılmadık olmadığı yolunda açıklamalar yapıyor.

Sessiz Tehlike'de roman karakterleri arasında geçen tartışmalar çoğunlukla bilimsel kaynaklardan alınan dipnotlarla desteklenmiş yani bu kitap kurgu kısmını bir tarafa bırakırsak ciddi araştırmalara dayanıyor, küresel ısınma, buzulların erimesi, nehirlerin kirlenmeleri gibi konularda kullanılan veriler uydurma değil. Seçimler ve politik grupların bu baskı unsurunu kullanmaları yolundaki teorilere gelince, bunlarla ilgili dipnotlar da var, neye inanacağınız elbette size kalmış. Crichton'ın inanmamızı istediği 'Sessiz Tehlike' aslında ne? Çevre örgütlerinin ve hükümetlerin milyonlarca insanın ölümüne yol açacak felaketler planladıkları değil elbette ama 'olmayan bir çevre felaketi'ni teorize edip abartarak, reklam panoları ve panellere taşıyarak aslında politik bir kampanya yürütüyor olmaları.



malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön