View Single Post
Eski 06-01-2011, 21:32   #1
hassoman
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Kalamar Dolması

Kalamarın bir tür mürekkep balığı olduğunu biliyorsunuz. Omurgasız ilginç bir deniz hayvanı bu. Teuthoidea takımından on kollu kafadanayaklılardanmış. Boyları, dokunaçları dahil, 20 küsur metreye kadar ulaşabiliyormuş. Bu büyüklükte olanlar okyanusta görünenler. Karasularımızda yaşayanlar 2 m’yi aşmazmış. Ben en fazla 75 cm kadar olanını gördüm.

Denizde ahtapotlar gibi yalnız dolaşmıyorlar. Sürü halindeler. Bu özellikleri onların yamyamlıklarını önlüyormuş (Bir belgeselden)…
Dokunaçlarında dört sıra vantuzları var. Her vantuzunda dairesel sıralı dişleri var. Yani avının kurtulması zor. Savunma amaçlı mürekkep püskürtebiliyorlar. Kafasının her iki yanında yer alan gözleri insanlarınkine benziyor..

İçinde ilginç (mika gibi) aynı hattaların kullandığı tüy şeklinde bir kemiği var… (Ne yazık ki fotoğrafını çekmeyi akıl edemedim. Ama aklımda…) Kafes kuşlarına besin desteği olarak satılan kemikler her ne kadar kalamar kemiği diye satıyorlarsa da aslında onlar sübye kemiğidir. (Bknz:http://www.uzmantv.com/kalamar-nasil-temizlenir )

Evet bunca yararlı bilgiden sonra gelelim dolmamıza
Aslında çok kolay.
Kalamari temizledikten sonra tuzla güzelce köpürte köpürte ovdum.
Şeker, tuz ve karbonat katılmış soda içinde bir gece buzdolabında beklettim.

Name:  kalamar dolma 2.jpg
Views: 2696
Size:  28.0 KB

Yazlıkta internetim olmadığı için kalamar dolması için bir tarama yapamadım.
Ama, aklın yolu bir değil mi?
Dolma dolmadır.
Klasik, bildiğiniz zeytinyağlı dolma içi gibi hazırladım.
Kırmızı biber, soğan, sarımsak, kereviz yaprağı, limon, karabiber, kırmızı pul biber, kuş üzümü, pirinç, zeytinyağı …
Tuz yok… Çünkü kalamar tuzlu sodanın içindeydi.
Harcı bu kadar... Fıstık koymadım. Bu dolmaya ağır geleceğini düşündüm… Konsaydı da olurdu.

Name:  kalamar dolma.jpg
Views: 1702
Size:  28.0 KB


Kalamarlar zaten dolma halinde… Yani dolmalığa çok uygun.
Harcı içlerine doldurdum. Ağzını domatesten kestiğim parçayla kapatıp, kürdanladım… Üzerine aştı, aşmadı su koydum, zeytinyağı ve ayçiçek yağı ekledim…

Ocak üstünde, önce kaynayıncaya kadar harlı ateşte, kaynamaya başladıktan sonra da kısık ateşte kalamarlar yumuşayıncaya kadar (elbette pirinci de) pişirdim.

Name:  kalamar dolma 3.jpg
Views: 3258
Size:  33.3 KB

Ha sonuçta nasıl oldu?
İnanmayacaksınız ama bana yemek nasip olmadı..
O günlerde hava soğuk ve yağışlıydı. Madra dağları’nda bir iş için dolanırken çok ağır üşütmüşüm. Zaten dolmayı hasta hasta yapmıştım.
Dolmamın piştiği ertesi gün ateşler içinde yatıyordum.
Değil kalamar dolması hiç bir şeyi yiyecek halim yoktu.
Ama Allah için tadına bakanlar öve öve bitiremediler…
Halka şeklinde kesildiğinde dağılmadı, görünüşü çok güzeldi…
Deniz kıyısında yaşamalarına rağmen hayatlarında ilk kez sayemde kalamar dolma yemişler…


Düzenleyen hassoman : 07-01-2011 saat 00:09 Neden: Cümle bozukluğu :)
hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön