View Single Post
Eski 18-07-2005, 22:55   #3
Cihangir
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2005
Mesajlar: 1,017
Valla aslında başlar mı, yoksa bir birikim midir, ya da karakterle, dünyaya bakış açısıyla ilgili bir şey midir bilemiyorum !!
Çocukluğumun geçtiği evin bahçesinde akasyalar, erik ağaçları, zerdali ağaçları vardı.. Yok öyle çook ağaçları olan bir köy değildi bizim köy..Zerdali ağacının gölgesinde otururduk, tırmanıp en yukarılardan zerdali yerdik.. O zamanlar köyde elektrik yoktu.. Ay ışığının aydınlattığı bahçede, belli belirsiz esen rüzgardan sallanan yaprakların sesini dinleyerek uyurduk.. Bu sesi ve bu manzarayı asla unutamam..
Eğer bitkilere ve hayvanlara, canlı olduklarını düşünerek yaklaşabiliyorsanız onları sevememek gibi bir şansınız yok !! Bir gün, otobüs durağının kenarında kaldırım kenarına oturdum bekliyorum.. Yanımdaki otun üzerinde köpük gibi bir sıvı gördüm.. Önce bunu tükürük sanıp kızdım.. Ancak gözüme köpüğün içinde kıpırdayan küçücük birşey takıldı.. Yaklaşık bir milim büyüklüğündeki bu şey, aynen balık kuyruğu gibi ve gözle görülebilecek hızda hareket ediyordu.. Önce küçük bir kurtcuk sandım.. Daha yakından incelemeye başladım.. Otobüs geldi geçti ve ben 45 dakika sonraki otobüse kalmayı göze alıp izlemeye devam ettim.. Bu kıpırdayan şeyin biraz daha büyük olanlarından bitkinin diğer kısımlarında da olduğunu farkettim.. Anladım ki, bu köpük bitkinin gövdesinden salgıladığı bir sıvıydı ve izlediğim şey bir yaprakcığın doğum anı.. Şimdi böylesi bir sistemi görüyorken, onların canlı olduğunu ve görevlerinin bizim yaşayabilmemiz için bize hizmet etmek olduğunu biliyorken, onları sevemiyorsak, onları korumuyorsak bizde bir problem var demektir...

Cihangir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön