View Single Post
Eski 31-08-2010, 11:20   #44
a1919
Ağaç Dostu
 
a1919's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-02-2010
Şehir: Ankara
Mesajlar: 416
Health Checkup: Who Needs Organic Food?

Kendinizi kolayca berbat hissetmenin yolunu mu arıyorsunuz? Öyleyse sağlıklı beslenme fikrini unutun ve vücudunuz ne yemek istiyorsa onu yiyin. Vücudunuz et ister; yağ ister; tuz ve şeker ister. Vücudunuz mecbur kalırsa sebze ve meyveye katlanır, ancak sadece bütün bu et, yağ, şeker ve tuz bitince. Yiyeceklerin nerden geldiği sorusuna gelince - yöresel (kendi yerinde) üretilip üretilmediği, otla beslenmiş hayvansal gıda, kimyasalsız?

Vücudunuz bu konuda şikayet etmez.(bağırmaz)

Fakat bu oyundaki tek bahsi geçen şey siz ve vücudunuz değilsiniz. Doktorunuzun da ne yemeniz gerektiği konusunda görüşleri vardır. Ve ailenizin de. Ve bugünlerde heryerde görünen doğal besinciler dudaklarınızdan geçen herşeyin en doğru şekilde yetiştirildiği, toplandığı ve marketlere getirildiğini iddia ederler. Bunları bezdirici hatta rahatsız edici buluyorsanız yalnız değilsiniz. "Gıda kimliktir" diyor Texas State University de ekolojik tarih profesörü James McWilliams. "İnsanları yeme konusunda duyarlı ve erdemli olmaları için teşvik ediyoruz ve bunu nasıl yapacakları konusunda da çıtayı inanılmaz yüksek tutuyoruz."

American Ziraat Bakanlığının (USDA) güncel verilerine göre her türlü organik besin Amerika pazarının %3ünü temsil etmektedir. Ancak bu hepimizin daha fazla desteklemesi gereken bir sektördür.

Müthiş bir fikir gibi görünüyor ancak bunun için bir bedel ödeyeceğiz. Üründen ürüne ve bulunduğunuz bölgeye göre değişmekle birlikte, organik sebze ve meyveler sıradan üretilenlere göre pound (1 lb.=453 gr) başına 13-36 cent daha pahalı. Antibiyotiksiz ve hormonsuz olarak onaylanmış sütün galonu ortalama 6 dolar. Sıradan market sütü 3.5 dolar.

Otla beslenmiş sığır bifteğinin yağ oranı düşük, kimyasal içermeyen süt iyi bir fikir olmasına karşın organik sebze ve meyvelerin konuşmaya değecek besleyici özelliğinin olduğu çok belirgin değil. 2009 yılında American Journal of Clinical Nutrition ın yayınladığı bir çalışma yiyecek dünyasında fırtına kopardı. Araştırmaya göre 3 vitamin dışındaki vitaminler ve besin değerleri karşılaştırıldığında organik ve alışılagelmiş üretim arasında bir fark bulunamamış
"Organik ve alışılagelmiş gıda arasına bu parlak düz çizgileri çiziyoruz" diyor McWilliams. "Fakat bilim adamları bu çizgileri çizmiyor. Çarpı çiziyorlar ve tartışmanın her iki tarafında da insanlar var." Sağlıklı kalmak ve ailelerini
beslemek isteyen tüketiciler ve herzamankinden daha sıkı olan bütçeleri için bu ideolojik gidiş gelişlerin (tartışmaların) hiçbir faydası bulunmuyor.İhtiyaç duyulan şey tartışmalar değil cevaplar.

Doğal besincileri göz ardı edememenin en büyük sebebi bir çok yönden haklı olmaları. Beslenme alışkanlıklarımız bizi öldürüyor, ve dünyamızı da öldürüyor. Bu ay başında Centers for Disease Control and Prevention in Atlanta
tarafından yayınlanan rapor Amerikan halkının yaklaşık %27 sinin obez olarak değerlendirildiğini ( ideal kilolarının %20 üstünde ) ve dokuz eyalette obezite oranın %30 olduğunu ortaya koymaktadır. Çok fazla et yiyoruz - yıllık Amerikadaki her adam, kadın ve çocuk başına 220 pound - ve sadece %14 ümüz günlük tavsiye edilen sebze meyveyi tüketiyoruz. Yiyeceklerimiz
karşı koyamadığımız iki aroma olan tuz ve fruktoz şurubu açısından oldukça yoğun. Amerikada insanların günlük 3.800 kalori almasını sağlayacak kadar üretim yapılıyor, saklıklı beslenme için sadece 2.350 kaloriye ihtiyacimiz var.

a1919 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön