Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Uzaylı
Sevgili SDurul, size çok çok Teşekkür ederim. Hem yakınlığınız, hem de tohum paylaşımınız için. Aslında Ben konuşkan biriyim ama hemen kaynaşamıyorum. Sanırım sizin bana bu konuda faydanız olacaktır.
Henüz su çıkartma aşamasındayız. Artezyen, Kamelya, çit, Depo, Çapa makinesi yapacak çok işimiz var. Biraz şaşkınız, nerden başlayacağımıza karar veremiyoruz. Susuz olmaz tabi, su gelince sanırım ihtiyaçlar bize yol gösterecek.
Kışa Meyve ağaçlarını dikecekmişiz Babamın öğretilerine göre, o zamana kadar eşim Marul eksem bize gelir getirir mi diyor.Bilmiyorum. O zaman gelsin memnuniyetle tohum isterim. Bi düzen olunca nereye ne ekeceğime karar veririm. Tekrar Teşekkürler.
|
Sevgili Uzaylı, aynen beni anlatmışsınız, benim de konuşkan olmama rağmen, çabuk kaynaşamayan bir yapım var.
Önce su çıkarmak, iyi fikir. Biz önce fidanları dikmiştik. Epeyce süre tankerle getirttiğimiz su ile suladık. Daha sonra iki tarla ilerdeki sulu, içinde yetişmiş meyve ağaçları olan tarlayı satın alıp, oradan döşettiğimiz borularla bahçeye su getirdik. Daha sonra da sondaj yaptırarak suya kavuştuk. Su çok önemli, su geldikten sonra bahçe aldı başını gitti. Bütün bunlar olurken on yıl gibi bir süre, ne olduğunu anlamadan geçip gitti.
Marul yetiştiriciliği ile ilgili bilgim yok. Bu bahar kendi yiyeceğimiz marulu yetiştirelim dedik. Doğru dürüst yararlanamadan tohuma kalktılar.
Şimdiye kadar bahçeden maddi bir beklentimiz olmadı. Delinin taşıdığı odun kendi üstünü başını yıkamaya yetmezmiş. Bizim de kendi yediğimizden, eş dostla paylaştığımızdan arta kalanları sattığımız oluyor elbette. O da ilaç, çapa, benzin masraflarını bile karşılamıyor.
Bize kalan kar, hormonsuz, kimyasalsız meyve ve sebzeler. Bir de attığımız stres. Tekrar kolaylıklar diliyorum. Hoşçakalın.