|
İkinci denemede her şey tamam. Fakat birinci denemedeki fiyaskodan olsa gerek yapım aşamalarını resimlemek içimden gelmedi ama sonuçlar o kadar çarpıcı olduki pişman oldum. Yoğurt mayalandıktan sonraki halini resimledim. Yapım aşamasını da dilimin döndüğünce anlatmaya çalışayım.
Sokakta satılan açık süt bulamadığım için Sütaş' ın plastik şişede satılan günlük sütleri ile deneme yaptım. Biri 1 litrelik diğeri ise daha küçük iki adet kavanozla başladım. Bir cezvede kaynama noktasına kadar ısıttığım sütü küçük kavanoza aldım ve soğumaya bıraktım.
Bu arada karınca toprağını koyabilmek için bayanların tül çorabından düğümleme metodu ile iki tatlı kaşığı karınca toprağı koyarak küçük bir yuvarlak top yaptım. Parmak yapmayacak kadar soğuyan küçük kavanozdaki sütün içine bu topu atarak kavanozu kalınca bir örtü ile sararak merak içinde beklemeye başladım.
Karınca toprağı ile mayalanma işinin 3 gün süreceği söyleniyordu ama ben nerede ise iki saatte bir kontrol ettim. İkinci günde kavanozun üst kısmına bir miktar serum şeklinde sıvı toplanmıştı ama ben yinede ümitsizdim. Kavanozu elime aldım, hafif yan çevirdim. Üsteki sıvı yana doğru aktığı halde beyaz peltenin akmadığını görünce nasıl sevindim bilemezsiniz.
Üçüncü günü bekleyemedim, hemen 1 litrelik kavanoz için aldığım sütü kaynattım ve soğuması için kavanoza boşalttım. Süt soğurken maya kavanozundan iki tatlı kaşığı kadar mucize mayadan alıp başka küçük bir kavanozda bir miktar ılık süt ile iyice sıvı hale getirdim. Bu arada kavanozdaki sütün çabuk soğuması içinde içi soğuk su dolu başka bir kabın içine koydum.
Parmak yakmayacak seviyeye gelen sütün içine hazırladığım mayayı boşalttım. Bu arada başka bir şey daha yaptım. Sn. denizakvaryumu' nun verdiği linkte yoğurt yapan bayan maya kattığı kavanozu başka bir kavanoza boşaltıyordu. Bende süte kattığım mayanın daha iyi karışması için mayaladığım sütü başka bir 1 litrelik kavanoza boşalttım ve işlem tatmam diyerek kavanozu yine kalın örtü ile sararak bu sefer 4 saat beklemeye başladım.
Allahtan evden çıkmam gerekiyordu da zavallı kavanoz bu 4 saati rahat geçirdi. Eve döner dönmez ilk işim kavanozun başına gitmek oldu. Kavanozun üzeri köpük köpük duruyordu. Tamam yine başarısız olduk diye düşündüm ama kavanozu elime alınca içinin hiç kımıldamadığını gördüm. Bir damlada su oluşmamıştı. Hemen buzdolabına kaldırdım ve ertesi günü beklemeye başladım.
Bu sabahta uyanır uyanmaz ilk işim buzdolabının başına geçmek oldu. Kavanozda hiç sulanma yok. Kalıp gibi duruyordu. Resimlerini çekmek aklıma geldi ve sizler için resimlerini çektim. Tadına bakmak istiyor fakat görüntüsünü bozmak istemiyordum. Birde kıvamı merak ediyordum tabii ki. Dışardan görünüm sanki bıkaçla kesilecek gibi duruyordu.
Pek bıçakla kesilecek gibi sert olmasada yinede şekli bozulmadan kaşıkta duracak kıvamda bir yoğurt olmuş. Tadı sanki tatlı gibi. Hep biraz ekşimsi tada alışkın olduğumuz için fazla tatlı geldi. Belki biraz daha beklerse daha iyi olacak. İşte resimler... Küçük kavanozdaki karınca toprağı ile oluşan maya. Hala toprak kesesi içinde. Henüz çıkarmadım.
|