Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi köknar
Konuyu mecrasından saptırmayacaksa şayet, bir sorum var. Evdeki birkaç ürünün ambalajına baktım, hiçbirinin muhteviyat listesinde E koduna rastlamadım. Artık ürünlerin üzerinde gösterilmiyor mu yoksa bana mı denk gelmedi?
|
Dikkat ederseniz bu maddelerin birçok adı var, artık çoğunlukla adını yazıyorlar. Örneğin E621 için 'monosodyum glutamat' (MSG) olarak yazılıyor.
Peki bu şekilde yazmaları doğru mu? Bir de buna bakalım isterseniz;
07/06/1990 tarih, 20541 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, ve sorunuz ile ilgili bölümü 1992'nin ikinci yarısından itibaren yürürlüğe giren
GIDA KATKI MADDELERİ YÖNETMELİĞİ'ne göre;
...
Etiketleme ve İşaretleme
Madde 13 - Bir gıda katkı maddesi veya kombinasyonunun ambalaj ve/veya etiketi üzerinde;
- Yapımcı firmanın adı ve adresi,
- Maddenin kimyasal ve/veya ticari adı,
- Madde bir karışım ise karışımdaki her bir maddenin adı (aroma maddeleri hariç) ile maddenin gıda saflığında ya da farmakope evsafında olduğu,
- İmal tarihi, muhafaza şartları ve bu şartlarda kullanma süresi veya son kullanma tarihi ile parti ve/veya seri numarası açık olarak yazılmış olacaktır.
Madde 14 - Bir mamul gıda maddesinin bileşiminde yer alan katkı maddeleri ambalaj ve/veya etiket üzerinde
ana bileşenlerden (ingrediyen) sonra belirtilecektir.
...
Madde 17 - Bir gıda maddesinde hayvansal orijinli jelatin, et ekstraktı, enzim, yağ ve benzeri maddeler kullanıldığında ambalaj ve/veya etiket üzerinde bu maddelerin
hangi hayvan türüne ait olduğu parantez içerisinde belirtilecektir.
...
Madde 18 - Bir mamulde kullanılan gıda katkı maddesi ya da maddeleri, ambalaj ve/veya etiket üzerinde AT ülkelerindeki deklerasyona uygun olarak; kullanılma amacını belirleyen sınıf adı, gerekli görülenlerin ise 1992 yılına kadar parantez içerisinde isimleri,
1992 yılından itibaren ise E kodları yazılarak beyan edilecektir. Asitler ile aromaların yalnız isimlerinin yazılması yeterlidir.
...
Aynı konuyu düzenleyen 16/11/1997 tarih ve 23172 sayılıResmi Gazete'de yayınlanan
TÜRK GIDA KODEKSİ YÖNETMELİĞİ'nin ilk halinde yönetmelikte düzenlenmiş olmasına ve yine zorunlu tutmasına rağmen 2002 değişikliği "Etiketleme Ve İşaretleme
Madde 23 - (Değişik madde: 25/08/2002 - 24857 S. R.G. Yön./3. md.)
Etiketleme ve işaretleme ile ilgili esaslar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak
Tebliğ ile belirlenir." denilerek yönetmelik dışına çıkarılıp, tamamen bakanlıklardaki keyfiliğe bırakılmış, yani, daha daha hafifletilmiştir.
Yani yazılması gerekli. Ancak bu metinde zorunluluk olarak değil, 'beyan edilecektir' diye yumuşacık bir şekilde ifadesini bulmuş, yetinilmemiş, 'asitler ile aromalar yönünden isimlerinin yazılması yeterlidir' denilerek daha da yumuşatılmış. Sonra başka ve daha genel kapsamlı bir yasa ile önceki düzenlemeye atıf bile yapılmadan, yönetmelik dışı bırakılıp, tebliğ ile yetinilmiştir.
Haliyle "Benim üreticim, benim ithalatçım" baştan etiketlemeye daha titiz davranıp, zamanla çok da zorunlu olmadığını anlayıp, maslahata uymuş gibi görünüyor.
Tabii bu süreçte bir dönem e-postalarda gezinip duran E listelerini de yabana atmamak gerek, E kodu denince çoğunluğun aklına kötü şeyler gelmeye başlayınca gittikçe daha azı yazmaya başlamıştır.
Mevzuat ve kişisel görüşüm bundan ibaret.
gece
mecradan saptırmadan sorulan soruya, mecradan saptırmadan yanıt veren forum kişisi 8>)