View Single Post
Eski 12-06-2010, 15:24   #35
gece
Ağaç Dostu
 
gece's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,670
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi balbay Mesajı Göster
En son cümle sektörel zararların önemsenmeyebileceği anlamında olmayıp kişisel zararların, sektör zaralarına oransallığını vurgulamak istedim.

Yani, bir tekstil fabrikası düşünelim. Pamuk girsin, kot pantalon, elbise vs gibi mamul olarak çıksın.

Bu tesis de 1500 işçi çalışsın. Yıllık da örneğin 50.000 kg pamuk işleniyor, 1.000.000 m2 kumaş üretiliyor, ortalama da 750.000 adet kıyafet üretiliyor olsun.
...
Toplam 205.000 litre zehirli suyumuz, 3050 kg da doğa da uzun süre yok olup çevrime girmeden kalacak atık ürettik.

Fabrika da çalışan 1500 kişi nin her biri ücretlerini alınca evlerine koştular. 2 çocuklu bu çalışanlar 4 kişilik bir aile olarak hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.
...
Su faturalarından görebileceğiniz gibi ortalama bir ayda 15-25 ton civarı su tükettiğimize göre yılda toplam 180.000 litre su tüketiyoruz.


Toplamda tuvalet atıklarımız da dahil edilirse bir tekstil fabrikası kadar zehirli suyu 4 kişilik aile fazlasıyla zehirleyerek doğaya aktarıyor.

Bir fabrika ile normal aile arasında ki ilişkiler bu şekilde.

Yine birileri kızacak ama, şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim. ...

Bir takım şeyleri eleştirirken, kendimizin verdiği zararı göremiyor olmamız iyi bir haslet değildir.

...
Konu o mu daha yararlı, bu mu yararlı, o mu zararlı, bu mu konusundan ziyade sektörlerin bir birlerine ve çevreye, bizlere zarar vermeden, en ileri seviye de fayda sağlamasını sağlamak olmalıdır.
...
Yoksa birileri zeytin ağaçlarının yandaşı bazıları da madencilerin yandaşı gibi gruplaşmalar bir yere varamayız.

Her milli ve tabii varlığımız eşit olarak önemlidir. Ta ki örneklerini verdiğim toplumsal ve çevresel fayda gözetilsin.
Yine birileri kızmadı, başlık ile ilgili yazmadığınızı, gündem dışı başka bir konuda girip yazdığınızı ve yazdıklarınızda da haklı olduğunu söylemişti. Yanlışlık bu konunun burada tartışılmasındaydı.

Daha önce de birileri kızmayıp, sadece fikrini söylemişti, yönetimdeki insanların da yazışılan konularda kendi düşünceleri olabiliyor ve düşüncelerini açıklayabilirler. Bunu da çok görmeyin, uluslararası hukukça da korunan, kollanan Anayasal bir hakkın kullanımı söz konusudur.

Bu karşılaştırma ve söylenenler konunun değiştirilmesidir. Kaldı ki karşılaştırmanın bilimsel bir güvenilirliği olduğunu da düşünmüyorum; Açıkça; "Dört (4) kişilik ailenin, 1500 çalışanlı fabrikadan fazla zehirli suyu zehirleyerek doğaya akıttığı", 1500 çalışanlı fabrikanın 205 ton, 4 kişilik ailenin (1/375 oranında kişinin) 180 ton su harcadığı yazılmış. Hesap hatası çok açık değil mi?

Bırakın sanayi işkollarını hizmet sektöründe bile 1500 kişi, 4 kişiden daha az atık üretmez, üretemez. Balbay'ın şaka yaptığı ortada.

Bu son yazı bence konunun "ekseninden kaydığını" çok daha rahat ortaya koyuyor.

Olaya "yandaş ve candaş" olarak bakmak da gereksiz olduğu gibi kendi adıma öyle bir davranış sergilediğimi sanmıyorum. Köknarbilemem.

Her millî ve tabii varlığımızın eşit önemde olduğunu da düşünmüyorum. Önemleri de öncelikleri de farklıdır. Farklılıklarına farkındalık ile karşılık versek ne kaybederiz?


gece
farklılık önemlidir ama konu ekseninden kaymadıkça anlamlıdır diyen forum kişisi

gece Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön