View Single Post
Eski 09-01-2007, 18:22   #65
Mine Pakkaner
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mehmetaliozkara09 Mesajı Göster
Sayın Mine PAKKANER; deliceyi aşılama yönteminin eskiden çok uygulanan bir teknik olduğunu kabul ediyorum. Ancak ilçeye gelen sertifikalı satıcılarda çevre dostu teknikler dediğiniz çelikten üretilmiş fidanların yanında, bir de delice üzerine aşılanmış fidanlar bulunmakta. Fiyatlarını sorduğumuzda, delice üzerine aşılanmış fidanların, çelikten üretilen fidanlardan neredeyse 3 kat pahalı olduğunu gördük. Sorduğumuzda aşılı fidanların daha değerli olduğunu anlattılar.

Türkiye Cumhuriyeti'nde zeytin bitkisi, hakkında kanun çıkarılan ve bakmayana ceza kesilen ilk tarım bitkisidir. Buna rağmen bugüne kadar ülkemizin değişik yerlerindeki iklim ve coğrafi koşullara uygun zeytinlik tesisi için yapılmış ciddi bir çalışmaya rastlamadım. Doğru politikalar izlenseydi, iklim şartları gereği Marmara bölgesinde yetişen Gemlik türü zeytinin, iklim şartları çok farklı olan Aydın ve ilçelerinde teşvik edilmemesi gerekirdi.(Buralarda teşvik sebebiyle herkes sadece Manzanilla ve Gemlik fidanı dikiyor.)Bizim bölgede yeni tesis edilen zeytinliklerle, eski geleneksel yolla dikilen zeytinlikleri kıyasladığımda her ikisinde de zararların olduğunu, ancak yeni tesis edilenlerde daha fazla kuruma (verticillium solgunluğu) meydana geldiğini gördüm. Manzanilla denilen türde tesis edilmiş genç ağaçlara sahip bir tanıdığım, bu yıl 18 kg. zeytinden 1 kg. zeytinyağı aldı. Bu benim için korkunç bir rakam. Çünkü benim geleneksel yöntemlerle dikilmiş Tirilye cinsi zeytinlerim ise 4,5 kg.dan yağ verdi. Bahçe sahibinin dediğine göre hastalıklara karşı dirençsiz bir ağaç imiş. Ben de bilimsel verileri asla göz ardı etmiyorum. Ancak ben gözlemlerim üzerine konuşuyorum. Keşke elimizde yeterli bilimsel veriler olsaydı da buna göre konuşabilseydik. Bahçemde yeni çıkan deliceleri aşılayıp, zarar gören veya boş olan yerlere kaldırıyorum. Özellikle başka yerlerden delice toplayıp habitata asla zarar vermiyorum. Çünkü her sene bahçemden bir sürü delice çıkıyor. Özellikle de karatavukların yemesi için ağaçlarda çok az miktarda zeytin bırakıyorum.

Bu arada siz bahçenizde çıkan deliceleri ne yapıyorsunuz?
Zeytin bahçeniz nerede ve hangi cins zeytinleriniz var? Özellikle Ayvalık yağlık var mı?
Saygılar.
Bu arada bu gün baktığımda bu mesaja yazmış olduğum cevabı kaydetmeden kapamış olduğumu gördüm. Sadece sonu kalmış 51 nolu mesajda. Bu yüzden son kendi zeytinliğime ait bilgiler dışında yazdıklarımı yeniden yazıyorum.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mehmetaliozkara09 Mesajı Göster
...ilçeye gelen sertifikalı satıcılarda çevre dostu teknikler dediğiniz çelikten üretilmiş fidanların...
Öncelikle çevre dostu teknikler dediğimiz çelikten üretilmiş fidanlar demek değildir Mehmet Ali Bey, bilmeyenlerin aklı karışmasın.

Çöğür üzerine aşılı fidan yetiştiriciliği daha masraflı ve zaman alan bir üretim yöntemidir. Elbette daha pahalı olacak. Üretim teknikleri başlığında zeytin fidanı yetiştiriciliği bilgileri yükledim oradan incelerseniz neden daha pahalı olduğunu görebilirsiniz.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mehmetaliozkara09 Mesajı Göster
...bugüne kadar ülkemizin değişik yerlerindeki iklim ve coğrafi koşullara uygun zeytinlik tesisi için yapılmış ciddi bir çalışmaya rastlamadım...
Ancak sizin görmemeniz demek böyle tesislerin yok olduğunu göstermez. Hiç insanlar yüzlerce hektar yatırım yapar da bunun fizibilitesini yapmaz mı? Hem böyle ciddi yatırım yapacak firmalar ya danışmanla çalışmakta ya da kadrolu mühendisler çalıştırmaktalar. Bu yatırımlar, ben yaptım oldu zihniyetiyle yapılmamaktadır.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mehmetaliozkara09 Mesajı Göster
Doğru politikalar izlenseydi, iklim şartları gereği Marmara bölgesinde yetişen Gemlik türü zeytinin, iklim şartları çok farklı olan Aydın ve ilçelerinde teşvik edilmemesi gerekirdi.(Buralarda teşvik sebebiyle herkes sadece Manzanilla ve Gemlik fidanı dikiyor.)
Bu konumuz dışı ancak şunu da gösteriyor, demek çiftçi herzaman doğru yapmıyor. Yatırım yapacaksanız araştırma da yapacaksınız. Pazarı inceleyeceksiniz. Devlet sertifikalı zeytine destekleme veriyor. Ama bu illa Manzanilla olacak demiyor. Minimum 10 da zeytinliği sertifikalı fidanla tesis ederseniz desteklemenizi alırsınız; 250YTL/ da . Gerçi devlet eliyle ülkenin her bölgesinde tek tip Gemlik fidanlarının ücretsiz dağıtılmasını da onaylamıyorum. Bu da bir diğer destekleme yöntemi. Ancak diğer çeşitlerimizi tehdit eden bir konu. Yağ kalitesinin de örneğin bir Ayvalık çeşidi gibi olduğu da söylenemez. Gemlik zeytinin Ege Bölgesi'nde meyvede kabuk kalınlaştırdığı ve renkte açılma yaptığı biliniyor. Bu pazarı etkiliyor mu uzun vadede ne olur bilinmez. Yine aynı şekilde çiftçi Gemlik zeytinini sofralık iyi para ediyor, bunu öyle satarım, yağ oranı da % 30,sofralık satamazsam yağlık satarım diye dikiyor.

Bu arada siz de Tirilye zeytinleriniz olduğunu söylüyorsunuz. Verimden de memnunsunuz. Oysa Tirilye, Gemlik çeşidinin bir diğer adıdır. Yörenizde Gemlik'in teşvik edilmesini de doğru bulmuyorsunuz. Neden, siz memnunsunuz ya, aslında Marmara orjinli bir zeytinin Ege'de nasıl çiftçisini memnun ettiğine güzel bir örneksiniz.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mehmetaliozkara09 Mesajı Göster
Manzanilla denilen türde tesis edilmiş genç ağaçlara sahip bir tanıdığım, bu yıl 18 kg. zeytinden 1 kg. zeytinyağı aldı. Bu benim için korkunç bir rakam. Çünkü benim geleneksel yöntemlerle dikilmiş Tirilye cinsi zeytinlerim ise 4,5 kg.dan yağ verdi.
Mehmet Ali Bey iyi de bu elma ile armutu toplamak. Manzanilla yeşil sofralık bir zeytindir. Komşunuz hangi akla hizmet onu sıkıma veriyor acaba? Madem yağlık zeytin yetiştirecekti neden Manzanilla dikti.Hayrete şayan bir durum. İkisinin içerdiği yağ oranı aynı değil ki.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mehmetaliozkara09 Mesajı Göster
Bizim bölgede yeni tesis edilen zeytinliklerle, eski geleneksel yolla dikilen zeytinlikleri kıyasladığımda her ikisinde de zararların olduğunu, ancak yeni tesis edilenlerde daha fazla kuruma (verticillium solgunluğu) meydana geldiğini gördüm...Bahçe sahibinin dediğine göre hastalıklara karşı dirençsiz bir ağaç imiş. Ben de bilimsel verileri asla göz ardı etmiyorum. Ancak ben gözlemlerim üzerine konuşuyorum. Keşke elimizde yeterli bilimsel veriler olsaydı da buna göre konuşabilseydik.
Sizin elinizde olmaması konu ile ilgili bilimsel çalışmaların yapılmadığını elbette göstermiyor.Zeytin üzerinde en çok bilimsel araştırma yapılan, hatta bu konuda üniversitelerden başka araştırma enstitüleri kurulan kültür bitkisidir. Her türlü araştırmaya ulaşabilirsiniz. Gittiniz de bilgi mi vermediler merak ettim.

Ayrıca verticillium henüz tedavisi olmayan bir hastalık. Bu hastalık geldi mi genç yaşlı, çeşide bakmadan tüm ağaçları kurutuyor. Tabii ki çok duyarlı çeşitler var, orta duyarlı çeşitler var. Örneğin Manzanilla verticillium'a hassas bir çeşit. Yörede hastalık bulaşıksa tesis etmek çok riskli. Gemlik veya sizin kullandığınız ismiyle Tirilye orta duyarlı bir çeşit.

İnşallah tedavisi yönünde ciddi adımlar atılır da zeytinciliğimiz bu derde kurban gitmez. Şimdilik kültürel tedbirlerle hastalığın gelmesini engellemeye çalışıyoruz. Ama bu iş de çiftçiye düşüyor, gereken bütün tedbirleri alacak, kontrolleri yapacak. Şöyle ki,

Hastalığın Yayılması:
-Hastalık bahçeden bahçeye ve bahçe içinde yağmur suları, salma ve karık usulü sulama, toprak işleme aletleri, yere düşen ve rüzgarla taşınan yapraklarla bulaşır.
-Temiz alanlara bulaşık fidanlarla zeytinlik kurulması da hastalığın yayılmasını yol açar.
Hastalığın mücadelesi:
Zeytin ağaçlarında Vertisilyum solgunluğu hastalığına karşı önerilecek ve kullanılacak ruhsatlı bir ilaç yoktur.
Hastalık aşağıdaki kültürel önlemlerle kontrol altına alınabilir:
a) Yeni tesis edilecek zeytin bahçelerinde;
-Sağlıklı ve sertifikalı fidan kullanılmalıdır.
-Hastalığın bulaşma riski olan yerlerde dayanıklı zeytin çeşitleri tercih edilmelidir.
-daha önceden hastalığın konukçusu olan bitkilerin yetiştirildiği alanlarda zeytinlik tesisi edilmemelidir.Zorunlu hallerde bu alanlarda en az 3 yıl solgunluk hastalığının konukçusu olmayan arpa, yulaf, buğday gibi tahıllar yetiştirdikten sonra zeytin tesis edilmelidir.
b)Hastalığın sorun olduğu zeytinliklerde;
-Hasta dal ve sürgün kurumuş yapraklar dökülmeden budanmalı ve bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
-Normal budama önce sağlıklı ağaçlarda başlamalı, sonra hasta ağaçlara geçilmelidir. Budama aletleri sık sık çamaşır suyu (Sodyum hipoklorid- çamaşır suyu) ile dezenfekte edilmelidir.
-Yabancı otlarla mücadele yapılmalıdır.
-Toprak işlemede ince köklere en az zarar veren diskaro, kültüvatör, rotavatör gibi aletler tercih edilmelidir
-Etmene hassas olan pamuk, patlıcan, domates, biber, çilek gibi bitkiler ara ziraat olarak yetiştirilmemelidir.
-Gübreleme yaprak ve toprak analizine sonuçlarına göre yapılmalı, aşırı azotlu gübre kullanımından kaçınılmalıdır.
-Hasta ağaçlara Temmuz-Ağustos aylarında 8 hafta süre ile toprak solorizasyonu uygulanmalıdır.
-Toprak işleme veya gübreleme sırasında brokoli bitki artıkları ve/veya odun (bıçkı) talaşını toprağa karıştırmak yararlı olabilir.

Yeni tesis edilen bahçelerin de daha çok etkilenmesi çok normal çünkü genç fidanlar. Genç ile yaşlının dayanımı bir değil. Ama sonuçta ikisi de etkilenecek.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön