Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Önce bölgeye karar verin. Ne sıcak ne soğuk olsun. Yani yazın çok sıcak, kışın da çok soğuk olmasın. Doğal bitki örtüsü olabildiğince çeşitli olsun. Havası suyu temiz bir yer olsun. Rakım ne çok alçak ne de çok yüksek olmasın. Bölgenin gelişim planında sanayileşme, yapılaşma vs. pek olmasın. Şehire yakın olsun ama çok da değil. Arazi bir köyün bitişiğinde olsun ama köyün içi sayılmasın. Telefon getirmek az masrafla mümkün olsun. Köydeki ahali anlaşabileceğiniz bir topluluk olsun. vs.vs.
|
Meyvelitepe benim hayalimdeki yere en yakınını yazmış sanırım. Ben 15 dönümden daha büyük bir yer hayal ediyorum ama aslında en büyük önceliğim: yakınlarında yaşayacağım köylülerin, topluluğun yobaz, dejenere olmuş insanlar olmaması. Yakındaki köyden bile izole münzevi bir yaşam da değil benim istediğim.
Şehire yakın olması şart değil. Acil sağlık durumlarında ulaşılabilir bir yer olması kafi. Hatta en büyük korkum: şehirden kaçıp, yıllarca emek verip oluşturduğum yerin birgün şehirleşmesi. Çok yakın örneklerini biliyoruz. Bu nedenle, denizi çok sevmeme rağmen, şehirleşme( ya da turizm rezilliğiyle boğulma) olasılığı yüksek yerler olması sebebiyle kıyıya çok yakın olmayan bir yer.
Benim kafamda aslında sevdiğim ve benimle benzer hayali kuran yakınlarımla köy benzeri bir yer kurmak. Hem yalnızlık sorunu çözülür hem de her açıdan bu komün birbirine destek olabilir. Ekolojik( yani %100 mümkün değil tabii) bir yaşam kurmak istediğim için sözkonusu topluluk da bu konuda hemfikir olmalı. Örneğin; şampuan filan dahil hiçbir sentetik ürünü ben köyüme sokmak istemiyorum.
Gittikçe ilerleyen elektrik üretim teknolojisiyle de enerjimi-suyumu ( sn Todor' un Keson kuyu aktarımına da teşekkürler bu arada. Halka filminden sonra bahçemde kuyu fikri biraz ürkütse de
)vs. bağımsız elde edebileceğim bir yaşam.
Tüm bu hayalleri kurduğumuz süreçte öğrenmemiz gereken çok şey var. Bu site de bu konuda inanılmaz hayat kurtarıcı. Sabun yapmayı da öğrenmeliyiz, dokuma yapımını da. Temel ilkyardım bilgilerini de, geleneksel eczacılığı da, en azından kedi-köpeğimize, tavuğumuza yetecek hayvan bakımı bilgisini de.
Vejeteryanım ben zaten. Onlara bakınca bana yumurtasını verecek birkaç tavuk ve tenezzül ederse sütünü sağdıracak bir Sarıkız ya da koyun belki
Geçim konusu işin önemli yanlarından birisi tabii. Mümkün olsa sadece bahçemle ilgilenmek isterdim. Buna çözümü de şöyle düşünüyorum. Coğrafya öğretmenliği okudum. Kısmetse artık bu sene atanmayı umuyorum. Tüm bu altyapıyı oluşturana kadar zaten İstanbul' dan ayrılmak zor. Tabii ailevi durumlar da sözkonusu oluyor sizi engelleyen. En geç 5- 10 yıl sonra hayalimdeki yeri bulabileceğim bir şehire tayinimi isteyip adım adım çiftliğimi kurmak bir yandan da çok uzak olmayan bir okulda çalışmak. Ya 60 larımda emekli olmak ya da daha önce sadece çiftliğime kaçmak. Bir avantajım da şu; kızkardeşim de sınıf öğretmenliği okuyor ve o da çiftlik olmasa bile küçük bir yerde yaşamak istiyor. Belli mi olur ilerde çiftlikte yaşamaya da ikna ederim
Bu yazdıklarım umarım burada bulunanlar tarafından dalga geçilerek okunmuyordur. Benzer hayalleri veya yaşamları kuran kişiler olduğunuz için paylaşıyorum. Genelde fazla romantik ve hayalperest bulunuyor bu anlattıklarım. Yeri gelmişken herkese de teşekkür etmek isterim; hepinizin paylaşımları hem bilgilendirici hem de şevk verici oluyor.