Geçen gün bahçeyle ilgili bir dergi aldım,derginin eki de Çevre Ekolojik Yaşam Rehberi. Makalelerinden biri şöyle başlamış; ''İnsanoğlunun doğaya karşı hataları büyükte olsa da ürkütücü senaryoyu değiştirmek hala mümkün. Yeter ki birey olarak yapabileceklerimizi gözardı etmeyelim'' diye başlamış. Dergi editörü de başlangıç yazısı olarak şunları yazmış '' Ben tek başınayım, ne yapabilirim'' demeyin. Yapabileceklerinizi asla küçümsemeyin. Doğanın o tertemiz kokusunu, güneşi, ağacı, suyu, toprağı kaybetmemek ve gelecek nesillere yaşanılası bir dünya bırakabilmek için iyisi mi siz bu günden harekete geçin.'' diye yazmış. Bir deterjan reklamıda tasaruflu suyun önemini belirtmiş, bir diğer yazı ise şöyle başlamış; BUNU DURDURABİLİRSİN ,onlara susuz bir gelecek bırakamayız, çünkü her çocuğun suyun hayat verdiği bir dünyada büyümeye hakkı vardır. Boşa harcadığımız her damla suyun çocuklarımızın geleceğine silinmeyen izler bırakacağını unutmayalım'' diye başlamış. Tabii ki bu saydıkları önlemleri evimiz de, yaşamımız da yapmalıyız, yapmak görevimiz ama ülkemizde bazı işletmeler, örneğin;Kozak yaylasında ki altın madeni işletmesi buldukları büyük yeraltı sularını, altına daha kolay ulaşabilmeleri için suların yönünü FAY hatlarına çevirme çalışmaları yapıyorlar. Bu suları sadece Kozak kullanmıyor,Bergama, Dikili, Ayvalık,Edremit ovaları faydalanıyor. Sondajdan çıkan atıklar içme sularımıza karışıyor, yeraltı suları kirleniyor.Akış alanlarına doğrudan müdahale edildiği için yok oluyor. Kepçeler aralıksız çalışıyor. AĞAÇLAR KESİLİYOR. Bunları yapmaya ne hakları var? BU gidişat bizi zehirliyecek, susuz bırakıp, hayat damarımızı kurutacak. Neden bu tür dergiler yeraltı sularımızı hoyratça kirleten, sorumsuzca harcayan, heba edenlerin üzerinde durmuyorlar ?
Düzenleyen Fatoş : 16-04-2010 saat 20:32
|