|
Sevgili asumandilek,
Sayfanızın giriş kısmındaki cümlelerinizi bir kaç defa haz duyarak okudum. Sonra dostlarınınızın resimlerini inceledim. Bu incelemede onların sağlık durumlarından sergileniş biçimine kadar detaya inerek onların içinde olup bitenleri görmeye çalıştım. Evet onlar bana dedilerki asıl "deli" biziz... Şaşırdınız mı öyle demelerine. Bakın anlatmaya çalışayım.
Deli sözcüğünün bizim kültürümüzde bir karşılığı daha vardır ki günlük hayatta pek doğru kullanılmamaktadır. Bu karşılk "MECZUP" dur. Ama basınımız bu kelimeyi gerçek anlamının dışında pazarlamaya çalışırlar.
Bu kelimenin karşılığı aslında "Cazibeye kapılmış", Çekiciliğe kapılmış" demektir. O cazibeye öyle bir kapılırki insan, önce kendisini yitirir çekilen noktanın içinde. kendisi yok olur geriye sadece cezbeden kalır.
Evet biz kaktüs aşıkları birer MECZUP halini yaşamaktayız. Onlarda kendimizi yitirip yok olur ve evreni "iyi-kötü" "güzel-çirkin" "soğuk - sıcak" gibi yorumlamayı bırakır, karşıtlık, ikilik, ya da çokluk halini siler, sadece o yokluk halini yaşarız. O yoklukta da "rüyanın ötesindeki" gerçeğimizi bulur onu soluklarız.
Cezbeden ister diken olsun ister çiçek hiç farketmez. en büyük şans cazibeye kapılıp Meczup olmaktır. Bu muhteşem AŞK tır..
Sizin kaktüsleriniz sizde kendilerini yok etmişler sizde onların cezibesine kapılarak onlarda yok olmak üzeresiniz. Ne güzel bir duygudur bu. Bunu yaşamayan bilmez takdir ise asla edemez.
Meczupluğunuz daim olsun. Yüreğinize sağlık olsun. Güneşiniz kaktüsleriniziniz üzerinden eksik olmasın...
Sevgiyle kalın
|