Dardağan
Okulumuzun önünde kara kuru esmer bir adam siyah Bisan bisikletinin her iki kenarına asılmış heybe gibi kaplarda DARDAĞAN getirirdi. Bir tarafta da önceden hazırlanmış gazete kağıdından yapılmış aynı büyüklükte külahlar durur tanesini 50kuruş'a satardı bu adam. Külahı alınca içinden kısa içi boş bir KARGI(evet Mersin'de öyle derdik) çıkardı, eğer uzun zamandır sizi tanıyor ve seviyorsa biraz sızlandınızmı başka bir cebinden **** heybenin bir kenarından daha ince, düzgün, uzun bir kargı çıkarır, çaktırmadan verirdi adını hatırlayamadığım bu amca. Külahlar açılır, avuçla ağıza atılır, siyaha yakın kabuğu ve etli kısmı yenir, çekirdekler ağızda biriktirilirdi seri atışa geçebilmek için. Sonra evlere kadar( o zamanlar yürüyerek giderdik evlere, turunç poratakal çiçeklerinin arasından süzülerek) bir koşturmacadır başlar savaşlar yapılırdı gruplar arasında.
---------
Yazınızı okuyunca çocukluğuma döndüm. Aynı anlattığınız gibi Mersin'de kara kuru esmer Bisan bisikletli adamı hatırlıyorum. Sizin yerden dardağan topladığınızda hissetiğiniz duyguları ben yazınızı okuyunca hissetim, teşekkür ederim
|