View Single Post
Eski 02-03-2010, 16:42   #5
heDera
Ağaç Dostu
 
heDera's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-02-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 268
3. Trakya� da Arazilerin Verimliliğini Etkileyen Bazı Faktörler:

Trakya� da arazilerin verimliliğini etkileyen faktörler, su erozyonu, yaşlılık, çoraklılık, taşlılık ve toprak derinliğinin çok sığ olmasıdır. Tarım topraklarının yok olmasında, verimsizleşmesinde ve çölleşmesinde en önemli faktörlerden birisi hiç şüphesiz su ve rüzgar erozyonudur. Erozyon kelime anlamı ile toprak aşınması anlamına gelir. Toprak, su, bitki örtüsü arasında çok hassas bir etkileşim ve dolayısı ile bir denge vardır. Özellikle var olan bitki örtüsünün herhangi bir nedenle ağır zarara uğraması ve tekrar bitki örtüsünün oluşturulması konusunda bir gayret gösterilmemesi sonucu arazilerin çıplak kalan toprak tabakası her tür erozyona açık duruma gelmektedir. Dolayısı ile bitki örtüsü bilinçsizce tahrip edilmiş alanlarda verimli üst toprak tabakası su ve rüzgar erozyonu ile taşınır, geriye verimsiz alt ana kaya veya katmanlar kalır. Özellikle bu gibi ağır erozyona uğramış bölgelerin tekrar tarıma uygun hale getirilmesi çok masraf gerektirmektedir.
Çizelge 2� den de görülebileceği gibi erozyon, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerimizde geniş bir alanda, farklı aşınma derecelerinde olmak üzere 1.889.454 ha alanda (%99.2) görülmektedir. Hafif erozyona uğrayan toplam alan 906.797 ha olup, yayılma oranı %47.6�dır. Orta derecede erozyona uğrayan toplam alan 644.150 ha�dır (%33.8). Hafif ve orta derecede erozyona uğrayan toplam alan oranı %81.4� tür. Bu sözkonusu alanların tümüne yakınında tarla tarımı yapılmaktadır. Bu alanlarda düzeç eğrilerine paralel sürüm tekniklerinin uygulanmasına; toprağın fiziksel koşullarını iyileştiren, agregasyonu bozmayan mekanizasyon sistemlerinin toprağın tipine göre ayrı ayrı planlanmasına ve anızların yakılmamasına özen gösterilmelidir.
Şiddetli erozyona uğrayan toplam tarım alanı bu üç ilimizde 315.041 ha dır. Bu alanın 197.581 ha� ı Kırklareli�nde, 60.154 ha� ı Edirne ilinde ve 57.306 ha� ı Tekirdağ ilinde bulunmaktadır.
Trakya� da ikinci önemli sorun toprakların yetersiz profil derinliğne sahip olmasıdır. Bu nedenle birçok tarım arazisinde toprak derinliği sığ veya çok sığdır. Yaklaşık bu üç ilimizde 423.721 ha alanda bu sorun vardır. Bu alanların 257.232 ha� ı Kırklareli�nde, 99.389 ha� ı Edirne ilinde ve 67.100 ha� ı Tekirdağ ilinde bulunmaktadır.
Trakya� da üçünçü önemli sorun toprakların taşlı olmasıdır. Yaklaşık bu üç ilimizde 115.950 ha alanda bu sorun vardır. Bu alanların 61.615 ha� ı Kırklareli�nde, 26.294 ha� ı Edirne ilinde ve 28.041 ha� ı Tekirdağ ilinde bulunmaktadır.
Trakya� da dördüncü önemli sorun toprakların çoraklaşmasıdır. Yaklaşık bu üç ilimizde 33.438 ha alanda bu sorun vardır. Bu alanların 312 ha� ı Kırklareli�nde, 32.742 ha� ı Edirne ilinde ve 384 ha� ı Tekirdağ ilinde bulunmaktadır. Görüldüğü gibi özellikle Edirne ilimizde çorak alan miktarı dikkati çekecek kadar çoktur. Özellikle sulu tarımın yaygınlaşması ile bu sorunun artma olasılığı vardır.
Trakya� da beşinci önemli sorun bazı toprakların yaşlı olmasıdır. Yaklaşık bu üç ilimizde 22.483 ha alanda bu sorun vardır. Bu alanların 6.164 ha� ı Kırklareli�nde, 11.853 ha� ı Edirne ilinde ve 4.468 ha� ı Tekirdağ ilinde bulunmaktadır. Görüldüğü gibi özellikle Edirne ilimizde yaşlı toprak alanı diğer üç ile göre daha fazladır.

Çizelge 2: Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ İllerindeki Tarım Alanlarında Görülen Bazı Sorunlar (ha).
(Not: Çizelge çıkmadığından burada verilememiştir, ilginenlere istenirse e-mail ile gönderilecektir.)

4. Tarım Topraklarında Görülen Sorunların Çözümü Konusunda Öneriler:

- Kullanma yetenek sınıflarına göre elde edilen ayrıntılı toprak haritalarından faydalanarak, arazi kullanım planlarının, sulama ve drenaj planlarının, amenajman planlarının, arazi toplulaştırma çalışmalarının ve sonuçta tarımsal üretim planlamasının yapılması sağlanmalıdır. Arazi kullanım planlamasının diğer bir faydası da bölgede olması gereken bitki tür ve çeşidinin seçimi ve bulunduğu ekolojide izlenecek toprak mekanizasyonu, toprak-su koruma, gübreleme, sulama gibi amanajman uygulamalarının açıklığa kavuşturulması gerekir. Bunun sonucunda da tarımsal yayım hizmetleri de bu haritalar ve planlar yardımıyla bilimsel veri tabanına dayanılarak sunulabilir.
- Tarım topraklarından faydalanırken verimlilik yeteneği sınıflamasına dikkat edilmelidir. Özellikle sanayi, toprak sanayi, açık maden işletmeciliği, kentleşme ve turizm gibi yerleşim yerleri VI., VII. ve VIII. sınıf arazilerde olması teşvik edilebilir.
- Su erozyonu nedeniyle verimli toprak katmanlarının kaybı, çiftçilerimize tesviye eğrilerine paralel sürüm veya eğime dik sürüm tekniklerinin demonstrasyonlarla gösterip, yararları benimsetilerek azaltılabilir.
- Anızların yakılması önlenerek, sap ve samanın toprağa tekrar toprak işleme ile dönerek organik madde oluşumu sağlanabilir.
- Buğday-ayçiçeği ekim nöbetine baklagilller ve yem bitkilerinin de özellikle erozyona açık tarım alanlarında girmesi pilot bölge uygulamaları ile olabilir.
- Özellikle meyilli arazilerde erozyondan korunma kontur, tampon ve tarla bitki şeritleri ile yapılabilir.
- Erozyona karşı çok hassas özellikle meyil oranı yüksek yerlerin toprağı, her mevsim bitki örtülü olarak tutulabilir.
- Sulamanın yaygınlaştığı bölgemizde çoraklık sorunu da gelecekte büyük önem arzedecektir. Bu nedenle yeraltı sulama suları ile gölet suları ve akarsu kaynaklarından alınacak örneklerde periyodik olarak kalite analizi yapılmalıdır. Bu şekilde verimli, sulanabilen toprakların tuzlulaşarak çoraklaşmasının önüne geçilmelidir. Tarım arazilerinde taban suyunun yüksekliği uygun drenaj kanalları açılarak önlenebilir.
- Ticaret gübreleri tarım arazilerine analiz sonucuna göre verilmelidir. Azotlu gübreleri bir defa yerine ikiye veya üçe bölerek uygulamak suretiyle azotun yıkanarak su kaynaklarını kirletmesinin önüne geçilebilir.
- Ahır gübreleri uygun bir bakım ile olgunlaştırıldıktan sonra tarlaya serilip hemen toprağa karıştırılabilir.
- Üreticiciler kendilerinin sahip olduğu toprak tipine ve arazi yapısına göre uygun toprak işleme aletlerini kullanmalıdırlar. Toprağın yapısına uyan ve toprağın fiziksel koşullarını iyileştiren teknik ve uyumlu aletlere önem verilmelidir. Yörede makinalaşma sonucunda tarlalarda pulluk tabanı oluşmakta ve 3-5 yılda bir sıkışan toprak katının altından olmak üzere çizel, dip kazan aletleri ile toprağın en kuru olduğu yaz döneminde �dip patlatma� yapılarak topraklar daha verimli hale getirilebilir.
- Bazı çok eğimli sahalarda azaltılmış toprak işlemesi tekniklerinin uygulamasına geçilebilir.
- Özellikle kumlu yapıdaki kireçsiz kahverengi orman toprakları asidik karakterdedir. Bu gibi topraklarda çiftçilerimiz tarım kireci uygulamasına giderek tarlalarının verimliliğini koruyabilir.
- Gerek şiddetli yağışlar ve gerekse şiddetli rüzgarlar tarafından oluşturulan erozyonun nedenleri ve zararları konusunda ülke insanımızın basın ve yayın yoluyla eğitimi üzerinde ilkokuldan başlamak üzere durulabilir.
- Kepir veya karakepir olarak nitelenen Vertisol (Grumosol) Trakya�nın %30�nu kaplamaktadır. Bu gibi topraklar kil minerallerini çok fazla içerdiğinden arzu edilmeyen koşullar oluşmaktadır. Bu topraklar geç tava gelmekte ve iyi tohum yatağı koşullarını da çok çabuk kaybetmektedir. Özellikle Yaz mevsiminde bu topraklarda kuraklık sonucu oluşan büyük çatlaklar, ekili alanlardaki bitki köklerine önemli zararlar verebilmektedir. Bu gibi topraklar organik maddece bitki artıkları, yanmış gübre, yeşil gübre kullanılarak zenginleştirilerek, daha az sorunlu hale getirilmelidir. Toprak işleme konusunda şu Ata sözü akıldan çıkarılmamalıdır; �SÜRME TARLAYI ÇAMURA DÖNER SONRA DEMİRE�. Bu konuda daha geniş teknik bilgi Ziraat Fakültelerinden, Tarımsal Araştırma Enstitüleri ile Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerinden alınabilir. ÜRÜNÜNÜZ BOL, KAZANCINIZ BEREKETLİ OLSUN.

Yararlanılan Kaynaklar:

Akalan, İ. 1974. Toprak ve Su Muhafazası. A.Ü.Z.F. Yayınları. No:532.

--------------------------------------------------------------------------------

heDera Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön