Alıntı:
|
Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek
Demek istediğim kirliliğin azaltılması, engellenmesi için EM kullanımı dışında neler yaptırmaya çalışacağız.
|
Uzaytek Hakli. Kirliligi mutlaka onlememiz lazim. Ozellikle de pilot çalışmanın yapılacağı bölgede. Biz harekete geçip de, önce bilgilendirme sonra da katılımcılarla (şirketler, belediyeler, toplum, devlet kurumları hep beraber) uygulamaya başlayınca, zaten nehri kirletenler böyle bir temizleme kampanyası başlayınca, nehri kirletmeye korkacaklardır.
Şu anda nehir çok kirli bakan yok, o yüzden, burası zaten kirli deyip, herkes kirletmeye devam ediyor! Benim düşüncem, tüm potansiyel kirletici firmalarla görüşmektir.
Ergene Temizlik Grubu olarak Çevre İl Müdürlüğü'nü daha etkin ve acımasız hale getirmeliyiz. Ve bundan sonra kirletenlere en ağır cezanın verilmesini sağlamalıyız.
Atıksu arıtma tesisi olmayan fabrikalar ya arıtma tesisini yaptırmalı ya da kapatılmalıdır.
Atıksu arıtma tesisi olanlar ise, mutlaka düzgün çalıştırmalıdır.
Fabrikaların arıtılmış sularının dereye döküldüğü noktalar bellidir. Bu noktalar düzenli olarak kontrol edilmelidir. Gerekirse, her fabrika çıkışına bir kaç temel kirlilik parametresini ölçen küçük bir sensör bile konulabilir. (Tabii bunu bizim koymamıza izin vermezler ancak Çevre Bakanlığı'nın böyle bir yetkisi mutlaka vardır.
Örneğin, İngiltere'de herhangi bir firma nehri kirlettiği anda hemen Çevre Ajansının bilgisi oluyor. Sanırım sensör kullanılyorlar. Ama yine de Çevre Ajansı ile görüşüp bu işi nasıl başardıklarını öğreneceğim. Trakyada arıtma tesisi olduğu halde işletilmesi pahalı oluyor diye çalıştırmayan bazı firmalar var. Bunların bazılarını geçmişte bizzat biliyorum. Hala olduğunu düşünüyorum.
Küçük belediyelerin evsel atıkları sorun değil. Belediyeler atıksularıyla birlikte EM dozajlasalar sorun hallolur. Ama tabii ki, en uygun sucul bitkilerle doğal arıtma yaptırmaları ve doğal arıtmada da EM kullanmalarıdır.
İnsanlar bu konuda zaten çok dolu. Tek yapılması gereken onlara güçlerinin yetebileceği bir çözüm yolu göstermek. Özellikle bu nehirden sulama yapan çiftçiler son yıllarda tarım yapamaz oldular. Gelirlerinde bu yüzden büyük azalma oldu.
EM'nin, sadece nehrin suyunu temizlemesi, çamuru azaltması değil, tarımdaki büyük faydası sayesinde de birkaç yıl içinde bu çiftçilerimiz yeniden Ergene kıyısındaki topraklarında ürün yetiştirebilir hale gelecektir. O yüzden, tanıtım ve bilgilendirme toplantılarında EM'nin sadece çevre açısından yararları değil, tarımdaki faydalarından da mutlaka bahsedilmelidir. Zaten herhangi bir ürün mutlaka hem çevre hem de tarımda yararlı olmak zorundadır. Bugün kirliliğin bu düzeye çıkmasının en büyük nedeni, çevre ve tarımın bir bütün olarak düşünülmemiş olması değil midir?