View Single Post
Eski 13-02-2010, 22:14   #330
4.tekilkişi
Ağaç Dostu
 
4.tekilkişi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-04-2009
Şehir: İstanbul/Büyükçekmece
Mesajlar: 204
Kitabevinde geçirdiğim zamanda Neyzen Tevfik ile Sappho arasında kalmıştım. Şansımı şair kadından yana kullandım. Zihnimin algısı Neyzen Tevfik'e açıkken, sizin yeni dostunuzla bir heyecan tanışmak istedim. Neyzen hiciv ustası, nükteli bir hikaye okuyacağım diye düşündüm. Öykünüzün adını da yine kafamdaki Neyzen tasvirine uygun, pek latifeli bulmuştum: Ney Üfleyemeyen Neyzen....

İlk defa kullanıyorum cümle içinde üzünç kelimesini. Çok işittim, çok okudum ama kelime ilk kez benim oldu. Benim duygularımın ifadesinde ilk kez kullanıldı. Üzünç duydum dostunuz için.

İnsanların burnunun direği niçin sızlar? Niçin yüreğin oturma odasında hissedilmez de üzüntü, neden burnun direği?

Bu gidiş, ardında üzüntüden çok daha derin hüzünler barındırır. Çünkü beklenilmeyen bir yolculuktur çıkılan. İnsan nasıl böyle bir karar verebilir? Babası akil bir neyzen olan bir oğul nasıl bu kadar boşluğa düşebilir? Ahhhh ne üzücü... Sizin üzüntünüz, içine düştüğünüzü düşündüğüm ruh durumunuz sorular/niyeler (tahmin edebiliyorum) insanı ne kadar boğar? İnsan bütün cevapsız soruların önüne hep kendini atar cevap olarak. Kendisinin iç huzuru rahatsız eder. Neden değil mi, biz bu kadar huzur doluyken, birileri niçin arayıştalar? Arayışta olsalar yine iyi; onlar aramayıştalar! Onlara neden bir kuple huzur sunamıyoruz kendimizinkinden biraz boşaltıp. Niye onların çaresizliklerine biraz huzur serpemiyoruz. Kendinizi ne kadar üzmüşsünüzdür kimbilir Sayın Kartalpin. Bazen ama, ama bazen!!!! İnsan bulmak istemez, aramak istemez, içine düştüğü boşluğa aitmiş sanır. O boşluğa o hiçliğe inanır. Of Allah'ım ne kötü! O inandığı hiçlikte yitirir kendini. Bu yine de kendisinin seçimidir. Saygı duymak (mı) gerekir?

Ölmek kolay, yaşayabilmektir zor olan. Eskiden, sorgulamalarla kendi kendimi köşeye sıkıştırdığım, kendimden önemli cevaplar istediğim zamanlar oldu. Doğum elimizde değil, ölümü verseydi bize Yaratan. Ölümümüzü bize bıraksaydı bari derdim. Keşke derdim ölümü biz seçebilseydik. Her üzüntümde pes ederdim. En basit hayal kırıklıklarımda, en kabul edilemez gördüğüm hatalarımda... Pes ederdim ama beklerdim bir küçük kıvılcım, bir ışık. Mutlu olmak, üzüntülerimi unutmak için en ufak bir fırsat beklerdim,yine de. İnsanlar, niye bu kadar çabuk pes ediyor artık?!!! Niye bu kadar umutsuzlaaar, inançsızlar yaşama karşı? Hep kendime ölümü bile yakıştırmak için daha akıllıca sebepler arardım ben. Bunlar ölmek isteyebilecek kadar önemli değiller henüz derdim. Yaşama inanırdım en azından. Boşluk hissi...... Rusya'daki o maden çukuru kadardı belki. Ama hiçbir boşluk içi doldurulamayacak kadar büyük değildir ki!

Ne kadar üzüldüm arkadaşınız için. Başınız sağ olsun. Siz sağ olun.



(Estagfurullah Sevgideğer Kartalpin, ben asıl kendimi sizden mahrum bırakmışım ne yazık! Ne ayıp, üzüntünüzde yanınızda olamamışım!)

4.tekilkişi Çevrimdışı   Başa Dön