View Single Post
Eski 06-02-2010, 18:15   #27
epsody
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Reytabu Mesajı Göster
Zeytin ağaçlarının ara yapma zamanının yaklaşması, Sn epsody' nin aynı makinadan kullanıp ta memnun olması ve fiyatının da en uygun olması nedeni ile sonunda bir dal öğütücü de ben aldım.

Fotoğrafı aşağıda. Sanırım Sn epsodiy' nin ki ile aynı marka. Fyatı kargo dahil 315 TL ye maloldu.Artık bol bol malçlık dal öğütüp, otunu çapalamaktan bıktığım meyve ve zeytin ağaçlarına malç yapacağım.

Bu arada malç ve kompost ustası Sn Epsody ye bir sorum olacak:


Saygılarımla
Arkadaşım Reytabu;Dal öğütüçü makinası almışsın, inan ki kendime aldığım sevinci tekrar yaşadım desem yalan olmaz, arkadaşım bu makinanın önemini bu başlıkta ve ilgili konularda anlatmaktan usanmadım, lakin benim bu anlatımlarıma ancak sizin gibi bir duyarlı arkadaşların samimi bir yaklaşımla bu dal üğtücünün önemini anlaması yeterli paylaşımlar gösteremediğimizin bir nişanesi olarak yeterli anlaşılamadı kanısına vardım.

Arkadaşım senin bu yaklaşımına elbet benimde samimi paylaşımlar gösterek sana gereken bilgileri hatta benim araştırmalarımda güncel olan bilgileride aktarmaktan zevk alacağım.

Sayın Reytabu, Öğütülen dal ve yapraklar toprağa serildikleri zaman toprak bakterileri tarafından işlenmeye başlarken, bu organik atıklar havadaki oksijeni alarak oksidasyonla küfler mantarlar ürüyerek bütün bu atıkları parçalamaya minerilizayona tabi tutarken etraflarındaki ve yakınlarda bulunan diğer bitkilerede bulaşarak aynı işlemi onlarada uygulamak isterler.

Sonuçta ot tohumları oksidasyonla çimlenme özelliğini yitirken ağacın gövdesinde de çürümeler yapabilirler, o sebepten ötürü malç malzememizi ağcımızın gövdesine değmiyecek şekilde özenli sermek zorundayız.

Şimdi gelelim sizin can alıcı sorunuzdaki ayrıntılarını açıklamaya, genelde ağaçlar gelişimlerini sürdürürken beslenmeleri sırasında bünyelerine alamaddıklarını toksin olarak yapraklarında ve gövde ve dallarındaki belli hücrelerde toplarlar, bu hücreler genelde koful denmektedir, yani bunlar bitkinin dışında bir hücre yapısına sahip bir oluşumları vardır, sonuçta yapraklar dökülmelerinin sebebi burada yatmaktadır, gövdelerindeki kabukların yapılarıda aynı özelliktedir.

Yani bunlar bir nevi kanserleşmiş hücreler olarak atılmaya yatkın malzemelerdir. toksin deposudurlar, bitki tarafından kurunamazlar dış etkilerden çok çabuk etkilenirler, malçın oksidasyonuna dayanamazlar, hatta bu toksinlerin diğer mantar ve küflere destek olacak beslenimler sunarak ağaç gövdesinde hastalıklara sebebiyet verebilrler.

Yeri gelmişken hatırlatmada yarar görüyorum her ağacın yaprağı kendi toprağına düşünce toksin olduğundan toprak yorgunluğu yaratmaktadır, yeşil bitkiler içindeki malçın etkisinin zarar yapmama düşüncesinide açıklamış oluyorum.

Şimdi size güncel olan malç yapımıyla ilgili bilgilerimi aktarmak istiyorum,malç malzememizi kapalı bir ortamda fermantasyona tabi tutarak malçın etkilerini karesi oranında artttımış oluruz, fermantasyon işlemin etkin olan mikro organizmalarla başlatırsak ozaman malçın etkileri çok daha fazla artarak mucizevi sonuçlara ulaşabiliriz.

Bu mucizenin ip uçlarından bahsedersek, ağaçlarımız kök bölgelerinden maksimum besin alacak bir toprak yapısına kavuşacaktır, zararlı hastalık yapıcı unsurlar olmıyacak herşey bitkinin beslemesine uygun gelişme gösterecek, sonuçta sürdürelebilir tarımın kuralları işliyerek maksimum verim alınacaktır.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön