Konu: Fındık
View Single Post
Eski 07-12-2006, 13:35   #4
muratbilici54
Yeni Üye
 
muratbilici54's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2006
Şehir: SAKARYA
Mesajlar: 14
TÜRK FINDIĞI
Dünya standartlarında belirleyici olan Türk fındığı, kalite olarak Giresun ve Levant olmak üzere ikiye ayrılır.
Giresun kalite fındık, tadı ve içerdiği yağ oranı ile yeryüzünün en üstün özellikli fındığıdır. Bir kültür sahası olan Giresun'da ve Trabzon'un Beşikdüzü, Vakfıkebir, Çarşıbaşı, Akçaabat ilçelerinde yetişir.
Levant kalite fındık, içerdiği yağ oranı az olmakla birlikte, kavrulurken az oranda iç zarını atar. Levant Trabzon, Levant Ordu, Levant Akçakoca biçiminde adlandırılır.
Fındık Çeşitleri
Fındık, üç ana gruba ayrılır:
Kabuklu tombul fındıklar: Tombul, Palaz, Mincare, Gök, Kalınkara, Kan, Cascava ve Delisava (Çakıldak).
Kabuklu sivri fındıklar: Sivri, İncekara, Kuş.
Diğer kabuklu fındıklar: Badem, Foşa, Kargalak, Ordu ikizi.
Ülkemiz, fındığın anavatanı olması özelliğiyle, oldukça zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Fındığın ülkemizde erken başlayan yetiştiriciliği, zaman içinde doğal ya da üretici seleksiyonlarıyla, bugünkü çok değerli çeşitlere sahip olmasını sağlamıştır. Hala doğal malzemelerden oluşan çok sayıdaki tipler üretici tarafından "yabani fındık" olarak adlandırılmaktadır.
Değişik fındık bölgelerimizde farklı yoğunlukta olmak üzere, ülkemizde Tombul, Palaz, Foşa, Mincane, Çakıldak, Kalınkara, Uzunmusa, Kan, Kargalak, Cavcava, Sivri, İncekara, Acı, Kuş, Yuvarlak Badem ve Yassı Badem fındık çeşitleri yetiştirilmektedir. Bunlardan özellikle yuvarlak şekilli olan fındıklar, fındık işletme sanayii için çok uygun olup, yoğun olarak yetiştirilen çeşitlerdir.
Kanser ve Kalp Damar Yetersizliğine Karşı Fındık ve Fındık Yağı
Enerji degeri 639kcal/100g olan fındıgın protein içerigi % 8.2 olarak bulunmuştur. Bu değer bitkisel kaynaklı proteinler için önemli sayılmaktadır. İncelenen fındık çeşitlerinde ortalama yağ oranı % 62.7 olarak saptanmıştır. Bu yagın, yağ asitleri bileşimin %82 'sini oleik asit oluşturmaktadır.
Son yıllarda yapılan çalışmalarda fındıkta çok yüksek düzeylerde bulunan tek çift baglı doymamış yağ asidi oleikasidin kanda kolestürün yükselmesini önledigi ve böylece kalp-damar hastalıklarına karşı korucu etki gösterdigi belirtilmektedir.
Fındığın ve Fındık yağının bu açıdan önemi Amerika Birleşik Devletleri Kaliforniya eyalitinde yapılan 6 yıl süreli bir araştırma ile de belirlenmiştir. Bu çalışmaya göre günde en az bir kere fındık yiyen veya fındık yağı kullanan bir insanın, hiç fındık yağı kullanmayan insana göre enfarktüsten ölme riski yarı yarıya azalmaktadır.
Fındık ve fındık yağı E vitaminin bilinen en iyi kaynağıdır. Bu vitaminin kalp ve diğer kasların sağlığı ve üreme sisteminin normal çalışması için gereklidir. Alyuvarların parçalanmasını önleyerek yine ülkemizde yaygın olan kansızlığa karşı koruyucu etki oluşmasını önleyerek veya oluştuktan sonra onları etkisiz hale getirerek kanser hastalığına karşı korumasıdır.
Fındıkta ve fındık yağında E vitamini yüksek, çok çift bağlı doymamış yağ asidinin az olması vücutta özellikle kalp dokularındaki hücrelerin korunmasını sağlamaktadır.
Fındık ve fındık yağının kemiklerin ve dişlerin yapımı için gerekli olan kalsiyum kan yapımında görev alan demir büyüme ve cinsiyet hormonlarının gelişmesinde rol oynayan çinko için en iyi kaynaklarında birisidir. Ayrıca sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gerekli olan potasyumda zengindir. İşte bu yüzden fındığın ve fındık yağının insan yaşamında değerli bir yeri olduğu görülmektedir.

Mecidiye Köyünün %91'ini fındık bahçeleri oluşturur. Dolayısıyla Mecidiye'nin ekonomisinde fındık en büyük rolü oynar. Köyün yıllık fındık rekoltesi 350 ton kadardır.
Fındık Dünya üzerinde 36-41 enlemlerinde yetişebilen ve kendine özgü iklime ihtiyaç duyan bir bitkidir . Kıyılardan en çok 30 km içerlerde ve yüksekliği 750-1800m yi geçmeyen yerlerde yetiştirilir. Dünyada en önemli fındık dikim bölgeleri; Türkiye, İtalya ve Amerikada dır. Fındık dikimine ve yetiştirilmesine en ungun koşullara sahip ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Türkiye fındık rekoltesinin hemen hemen tamamına yakın bölümünü en uygun toprak ve iklim koşullarına sahip Karadeniz Bölgemizden elde edilir. Bugün Ülkemizde başta Doğu kesimleri olmak üzere tüm Karadeniz yöresinde 300 bine yakın aile yaklaşık 600 bin hektar alanda fındık yetiştiriciliği yapmakta ve yine yaklaşık 8 milyon kişi doğrudan veya dolaylı olarak geçimini Fındık tarımından sağlamaktadır.
Fındık tarımında biyolojik, fizyolojik ve coğrafi faktörler doğrudan doğruya Rekolteye etki etmektedir. Bu nedenle gerek Ülkemiz ve gerekse Dünya fındık üretimi yıldan yıla değişiklikler gösterir. Dünya fındık üretimi son yıllardaki alan artışları ile hemen her yıl 500-600 bin ton dolaylarında gerçekleşmektedir. Türkiye `nin bu üretimdeki payı; İtalya, İspanya, ABD, Yunanistan ve diğer ülkelerin önünde %65-75 arasında değişmektedir. Fındık eski çağlardan beri besin değeri yüksek olan insana güç ve kuvvet veren bir ürün olarak bilinir. Gerçekten fındık sağlıklı beslenme açısından büyük dönem taşıyan besin öğelerini taşımaktadır. TÜBİTAK Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Merkezi Gıda ve Sogutma Teknolijileri Araştırma Bölümünde bu konuda yürütülen kapsamlı çalışmalar sonuçlanmıştır. Bu araştırmanın sonuçlarına göre Fındıgın genel kimyasal bileşimi (g/100g)esas alınarak şöyle oluşmaktadır.
Fındığın genel
kimyasal bileşimi (g/100g)
NEM 4.6
YAĞ 62.7
KARBONHİDRAT 11.6
PROTEİN 16.2
SELULOZ 2.7
KÜL 2.2
Fındığın içindeki
Vitaminler (mg/100)
B1 Vitamini :0.33
B6Vitamin :0.24
B2 Vitamini :0.12
E Vitamini :31.4
NİASİN :1.75

Fındığın içindeki Mineraller (mg/100)
DEMİR :5.8
POTASYUM :655.3
BAKIR :1.3
KALSİYUM :160.0
SODYUM :2.1
MANGANEZ :5.1
ÇİNKO :2.2
MANGNEZYUM :16.2

Türkiye’deki üretimi çok eskilere dayanan fındık,geleneksel ihraç ürünü olma niteliğini devam ettirmekte ve ülke ekonomisine oldukça büyük katkıda bulunmaktadır.
Fındık üreten ülkeler arasında saha,üretim ve ihracat bakımından ilk sırada yer almamıza karşılık,birim sahadan alınan ürün bakımından diğer üretici ülkelerin gerisinde bulunmaktayız.Yıldan yıla dalgalanma göstermekle birlikte ülkemizdeki fındık üretim artışı denetimsiz ve kontrolsüz olarak genişleyen üretim sahasından karşılanmaktadır.
Dünya fındık ihracatındaki ülkemizin payının yüksek olması, fındık çeşitlerimizin kaliteli olmasına ve dünya fındık üretim alanının büyük çoğunluğunun elimizde olmasına bağlı bulunmaktadır.
Fındık çerezlik olarak tüketildiği gibi, pastacılık ve şekerleme sanayiinde geniş ölçüde kullanılma alanına sahiptir. Üretilen fındığın %10-15'i ise ülke içerisinde çerezlik olarak ve yeni oluşan pasta ve şekerleme sanayinde tüketilmektedir.İşlenmiş ve mamul olarak fındık ihracatımız ise çok az bulunmaktadır.
Fındığın bir çok üretim ve pazarlama sorunları bulunmaktadır.Üretim sorununun başında verim düşüklüğü gelmektedir. Fındık bahçelerinin yaşlı ve çok sık dikilmiş olması, tozlayıcı noksanlığı, budama, gübreleme ve mücadele gibi teknik uygulama noksanlıkları verim düşüklüğünün en önemli sebepleridir. Pazarlama sorunlarının başında ise o yıl üretilen fındığın ihraç edilmemesi ve buna bağlı olarak yıldan yıla stokların oluşmasıdır

http://www.mecidiye.org/findik.htm

muratbilici54 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön