View Single Post
Eski 06-09-2009, 01:26   #27
Glayöl
Ağaç Dostu
 
Glayöl's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-07-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 218
Bana gelen bir maili paylaşmak istedim.

Tübitaktan Ev Hanımlarına Bilimsel Tavsiyeler

Türkiye'nin önemli bilim kuruluşu TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu) kadınlara özellikle mutfak işlerinde büyük kolaylıklar sağlayacak 'bilimsel püf noktaları'nı kamuoyunun bilgisine sundu. Uzun araştırmalar ve incelemeler sonucu tespit edilen 'bilimsel püf noktaları'ndan bazıları şöyle:

Kavururken içine biraz şeker atılan soğan daha da lezzetli olur. Soğanları soyar veya doğrarken dişlerin arasında tutulan bir-iki kibrit çöpü 'soğanın ağlatmasına' izin vermez.

Ciğer 2-3 Dakikadan fazla pişerse sertleşir.

Yeşil sebzeler yıkandıktan sonra doğranırsa kesik yerlerinden vitamini kaybeder.

Tencereye sütü koymadan önce soğuk suyla çalkalanırsa süt kaynarken dibine yapışmaz. Uzmanlar kabına sığmayanların en başında gelen gıdalardan biri olan sütü kaynatırken Tencerenin dibine yapışmaması için uzun saplı kaşık koyulmasını da öneriyor.

Yumurta haşlarken suyuna atılan 4 kibrit çöpü kabukların çatlama sorununu ortadan kaldırır. Yumurtaların taze mi bayat mı olduğunu anlamak çok kolay. Taze yumurtalar içine biraz Tuz katılmış suya atıldığında dipte, 3-5 günlükler ortada, bayatlar da su yüzünde durur. Kibrit Çöpünün Hikmeti: Siz de yumurta haşlarken kabuklarının çatlamasından yakınıyorsanız suyuna 4 kibrit çöpü atıverin sorununuz ortadan kalktı bile.


Kiraz sapı çayı hem böbrekleri çalıştırır hem de zehirli maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Kiraz Saplarından Çay: Kiraz 1 ay gibi kısa süre içinde piyasada bulabildiğimiz ve ondan sonra da 1 yıl özlediğimiz bir meyva. Meyvasını yediğimiz kirazın saplarını sakın atmayın. Bu sapları kurutarak ilginç ilginç olduğu kadar da Sağlıklı çay yapabilirsiniz. 30 gr kiraz sapını 1 Litre suda 10 dakika kaynatarak hazırlayacağınız çay hem böbrekleri çalıştırır hem de zehirli maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.

Yemeğe katacak kabağınız yoksa bir salatalık onu aratmayacaktır.

Aceleye Gerek Yok: Meyva salatasının şekerini koymak için acele etmeyin, aksi halde meyvalar diriliklerini kaybederler. Son Dakikada katacağınız şekeri suda eriterek dökerseniz çok daha iyi sonuç alırsınız.

Balık buğulama, fasulye plaki, kabak gibi yemeklerin dereotu ve maydanozunu yemek piştikten sonra katın. Hem yeşilliklerin renkleri bozulmaz hem de tatları.
Kokuların İnatlarını Kırın: Balık kokusu inatla ellerinizi terk etmiyor mu? Hemen bir Limonu ikiye kesip ellerinizi onunla ovun. Kokular daha fazla direnemeyeceklerdir. Balıklı kızartma tavası ve tabaklarınızı sakın kaynar suyla yıkamayın çünkü kaynar su bütün inatçı kokuların işbirlikçisidir. Önce bir güzel soğuk sudan geçirin sonra dilediğiniz gibi yıkayabilirsiniz.

Yemekleri pişirirken hemen tuzunu ve şekerini katmayın. Çünkü bu katkı maddeleri yemeklerin pişmelerini geciktirir.

Balığın Gözü: Balığın tazesi parlak gözlerinden ve koyu kırmızı süzgeçlerinden anlaşılır. Bir de pulları gevşek olmamalıdır.

Taze fasulyeyi enginarın çanak yaprağını kırmadan almayın. "Çat" diye kırılmıyorsa zaten hiç almayın.

Vitamini Kesmeyin: TÜBİTAK'ın sitesinde kabuklu sebzelerin ve meyvaların vitamininin en fazla kabuklarına çok yakın yerlerinde olduğu belirtilerek "Bunun için çok ince soyun ya da hiç soymadan kullanın. Yeşil sebzeleri doğramadan yıkayın aksi takdirde kesik yerlerinden vitamini kaybeder.

Yeşil salataların genellikle atılan dış yaprakları güneşe yakın oldukları için daha çok vitamin içerir" ifadesine yer veriliyor.

Uzmanlara göre spagettileri tencereye sığdırmak için ille de bölmek gerekmiyor. Bırakın kaynar suya yarı bellerine kadar girsinler. Uçları yumuşayınca şöyle bir iterek hepsini boylu boyunca suyun içine sokabilirsiniz.

Tencere Dibin Kara Dedirtmeyin: Haydi yemeği yaktınız bir de dibi tutan tencereden olmayın. Onu günlerce ıslatmak yerine hemen içine su doldurup ateşe koyuverin. Su kaynadıktan sonra rahatça temizlendiğini göreceksiniz. Sütü çok az da kaynatsanız tencerenin dibine ille de beyaz bir tabaka halinde yapışır. Buna engel olmak için sütü koymadan önce Tencereyi soğuk suyla şöyle bir çalkalayın.

Tencerelerinizin içinde anlamını bilemediğiniz beyaz lekeler mi oluşuyor? Fazla düşünmeyin bu suyunuzun kireçli olduğunu gösterir. İçlerinde sirkeli su kaynatıp onları bu lekelerden kurtulabilirsiniz. Elma sirkesi kullanırsanız çok daha iyi sonuç elde edersiniz. Yumurta kokusunun da bardak ve tabaklarınız üzerindeki inadını aynı şekilde kırabilirsiniz.

Japonlar Böyle Yapıyor: Pilavınızın renginin beyaz olmasını istiyorsanız demleme suyuna bir miktar Limon Suyu sıkın. Japonlar da böyle yapıyor zaten. Uzun süre dolapta kalıp pörsüyen salatalığı diri hale getirmek mümkün. Salatalığınızı yıkadıktan sonra 10-15 Dakika limonlu suya yatırırsanız yine o eski taze görüntüsünü elde edebilirsiniz. Hatta aynı yöntemi maydanoz için de uygulayabilirsiniz

Mantarda Lezzetin Sırrı: Mantarın kokusunu kaybetmemesi için çok az suda ve çabuk pişirmelisiniz. Yani harlı ateşte kısa sürede. Bol suda uzun süre kaynayan mantar sert ve lezzetsiz olur.

Muzu dolabınızda saklarsanız çok kısa süre sonra kararıp bozulduğunu görürsünüz. Çünkü muz 12 santigrat derece altındaki ısıda kararmaya başlıyor. En ideali oda ısısında tutmak ve fazla bekletmeden tüketmek.

Aman Yağ Sıçramasın: Kızartma yaparken kızgın yağın çevreye sıçramasından çok pratik bir yolla kendinizi koruyabilirsiniz. Yağı kızdırmadan önce tavanın içine bir miktar tuz atarsanız yağınız sıçramayacağı için güvenle kızartma yapabilirsiniz. Tuz yağın içindeki sıçramaya sebep olan nemi alacaktır.

Sakla Samanı: Eskiden kış günlerinde limon ve portakal kabukları atılmaz sobanın üzerine konup odayı mis gibi kokuturmuş. Şimdi bu kabukların nefis kokularından mutfağınızda yararlanabilirsiniz. Kabukları yıkayıp fırında iyice kurutun. Sonra mutfak robotunda Un gibi öğütün bir kavanozda saklayın ve kek pasta veya muhallebi yapacağınız zaman içine biraz katın. Bir "tatlı ustası" olarak bu da sizin küçük sırrınız olsun.

Ölçüyü fazla kaçırıp çok fazla makarna mı haşladınız? Tabii ki haşlanmış makarnayı atmayacaksınız ama değişik şekilde değerlendirebilirsiniz. Mesela ertesi gün nefis bir sebzeli makarna salatası yapabilirsiniz. Ya da yumurtalı ton balıklı. Haşlanmış makarnaları yapışmamaları için biraz sıvı yağda karıştırıp buzdolabında saklamanız yeterli.

Haşlayacağınız tavuğun içine 1 diş Sarımsağı soymadan atıverin. Sizin tavuğunuzun lezzeti herkesinkinden farklı olacaktır. Tavuğu fırından çıkardınız. Eğer hemen yenmeyecekse fırından çıktığı anda folyo kağıdına sıkıca sarın. Bu da yumuşacık kalması için bir hile. Fırına konacak tavuğun tepsisi tavuk büyüklüğünde olmalı. Daha büyük bir tepside eriyen yağlar boş kalan kısımlara akıp yanar. Fırında tavuğun beyaz göğüs etinin kurumaması için butları birbiri üzerine çapraz koyun. Ancak pişme süresi yarılanınca sırt üstü yatırın.

Tavuk alırken nasıl pişireceğinizi önceden planlayın. Fırında pişecek tavuk yağlı olursa kurumaz. Ama tencerede pişireceksiniz yağsız olmalı.

Kabrisli Sebzeler: Nefis bir şiş yapacaksınız etlerin arasına mantar da dizin. Ama mantarlar şişe geçirilirken parçalanabilir unutmayın. Tabii bunu önlemenin de çok basit yolu var mantarları önceden kaynar suda bekletmek.

Enginarlar bütün de olsa çanakları da pişirilirse suyun üzerinde yüzerler. Önlemek için tencereyi kapağıyla değil temiz bir bezle kapatın. Bez buhardan şişer, oluşan basınç ise enginarları dibe iter.

Yağın kolay sindirilmesini sağlayan sebze pişirme yöntemini hiç duydunuz mu? Önce sebzeler az suda ve hafif ateşte yağsız pişer. Pişme tamamlanınca üzerine bir miktar yağ konur. Yağın her tarafa dağılması için Tencere silkelenir kapağı kapatılır ve bir kaç dakika bekletilir. Bu yöntemle pişen sebzeler yağı emmediğinden hem sindirimleri kolay olur hem de daha az yağ kullanmış olursunuz. Çeşni vermek için yağı koyarken biraz da maydanoz, dereotu, nane, fesleğen gibi otlar katmaya ne dersiniz?

Glayöl Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön