View Single Post
Eski 21-08-2009, 00:41   #72
gece
Ağaç Dostu
 
gece's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,670
Avcılık, bohçacılık, v.s.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi berduray Mesajı Göster
Ben diyorum hep, Halil Bey'i Felsefi sohbetler kahvesinde görmeliyiz diye...

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster
Teşekkürler Sn.Berduray, iltifattan sayarım.

Peki avclığın felsefesi var mıdır?

Belki felsefi bağlamda insan, doğası gereği avcıdır ve abartarak söylüyorum her an ''saldırıya hazırdır.''
Oysa otoburların gözleri yüzün iki yanında yer alır ve ''savunma'' amaçlıdır.

Felsefi Sohbetler Kahvesine gitmem.
Orada felsefeyi gerektiğinde bir silah, bir tuzak gibi kullanan, bu sayfanın harika çocuğu 'gece' var.

Usta kalem 'Hossman' gelirse belki giderim.

Sonra ben bir avcıyım, Sn.Gece ise bir vejeteryan.

Etoburlarla, otoburlar arasındaki temel farklardan olan, evrim süreci içinde etcil beslenmeye göre organize olmuş insan bedenini sadece bitki diyeti ile yaşatmanın zorluğunu, insana gerekli olan on kadar AMİNOASİTİ üretmek için var olması gereken gen dizilerinin vücudumuzda artık bulunmadığını söylediğimde yine et yemeyecek;

gezegenimizi hayvan dostlarımızla ortak paylaşma mecburiyetinde olduğumuzu, saygı temelinde 'yaşam hakkı' yasalar temelinde 'Hayvan Hakları' kavramlarıyla savunma yapacaktır.

Hatta daha ileri gidecek, hümanizmin ışığı altında, hayvanların bitkilerle beslenme konusunda, insanlarla aynı ortak haklara sahip olduğu görüşüne dayanarak;

yaprak bitlerinin bile hakları olduğunu, bu konuda bir dava açılması söz konusu olduğunda karşı davada yer alacağını;

Roma hukukuna usullerine göre uygun çağrının (yaprak bitleri için) belli aralıklarla ve üç defa yinelenerek seslenilmesi engelini aşararak, söylenen üç gün ve saatte mahkeme salonunda bulunmasını sağlıyacaktır.

Ve bir savunma avukatı olarak,
''insan yaradılış itibari ile 'hepçil' bir yaratıktır'' diyecektir.

Bir niyet okuyucu olarak ben, 'ava giden avlanır', hele gece 'gece' ava giden daha kolay avlanır durumunda kalmak istemem.

Rastgele

"Aslanlar ülkesinde tavşan avlarken, gözünüzü aslanlardan ayırmamalısınız; ama aslan avlayacaksanız, tavşanlara aldırmanız gerekmez." H. Stern

Halil Önen arkadaşım felsefî sohbetler kahvesine gelmez ise biz de ayağına geliriz. Tee yağmur ormanlarında safariye gitmiş bir gece, Halil Önen'in ayağına mı gidemeyecek, teveccühlerini mi sunamayacak!

Gelmeme sebepleri arasında "kendisinin avcı, gece'nin ise vejeteryan olmasını" da saymış, hemen akabinde etoburlar ile otoburları karşılaştırmış ve bir takım öngörülerde bulunmuştur. Yazılarını beğendiğimi belirtmeliyim. Ancak hazır buralara kadar gelmişken, müseadenizle birkaç noktada fikrimi açıklamak istiyorum.

Öncelikle belirtmeliyim ki ben bir 'otçul' değilim, insanların hiçbiri otçul değildir. Otçulluk başka, vejeteryanlık (etyemezlik) çok başkadır, tıpkı etçillik ile etoburluk çok başka şeyler olduğu gibi.

Etyemezler için kullanılan 'otçul' ifadesi sadece şakadır. Açılım maçılım yapmaya gerek kalmaksızın, 'hepimiz hepçiliz' diyorum ki, bunu, niyet okuyucum güzel bir şekilde belirtmiş zaten.

'Gözlerim yanda olmayıp, önde olmakla' tüm benzerlerim gibi, avcı olduğum ise su götürmez bir gerçektir. Fazlası var, eksiği yoktur.

E, fazlası ne? Derseniz, avcılığını 'itiraf'edenler içinde benim 'zevk için' öldürdüğümü de itiraf etmemdir.

Şaka yapmıyorum, her ne kadar şu an öldürmemeyi tercih ediyorsam da bu yap(a)mayacağım anlamına gelmez, hele hele yapmadığım anlamına hiç gelmez. Geçmişte çok sayıda hayvan avladım ve yemek için de değildi.

Avcılığın "öldürme" yönüne ilişkin tepkisini dile getirenlere karşı avcılığın öldürme bölümünü hiç belirtmeden, hatta saklayarak, sadece 'doğada bulunmak, spor, temiz hava vs.' diyenleri ben 'bohçacı' olarak görüyorum. Gitsinler bu tür basit tuzaklar ile hayvanları avlasınlar, insanları avlamaya kalkmasınlar. Bunu illa yapmayı düşünüyorlarsa da karşılarında av değil, başka avcılar olduğunu anlasınlar, avcılığın diğer kurallarını hatırlasınlar.

Avcılığın canalıcı unsuru; can almadır. Bu özelliği hiiç saymadan avcılıktan bahsedenler ya atıcıdır, ya da bohçacı, ama avcı değildirler.

Spor mudur? Bence değildir. Spor denilen şey, bellidir; güç ve beceri gerektiren yarışmalı ve eğlenceli etkinliklere spor denir. Öldürmek eğlence değildir, eğlence olarak nitelenmemelidir, yoksa hatlar karışabilir, karışmamalıdır.

Hobi tanımına ise pekâlâ uymaktadır.

Avcılığın kültürü var mıdır? Tabii ki, hem de çok köklü bir kültürdür. Sanatın başlangıcı da av aletlerinin süslenmesi değil midir?

"Paylaşmak" ise avcılığın değil, doğada bulunmanın sonucudur. Doğada bulunan insanların tamamı paylaşmayı yaşar ve iyi bilir. Avcılıkla sınırlamak haksızlık olur.

Rastgele!


gece
avcılık konusunda da 'atıp', 'tutan' bu başlığa misafir forum kişisi!

gece Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön