View Single Post
Eski 20-10-2006, 23:16   #9
Arca Atay
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 08-10-2006
Şehir: Bursa
Mesajlar: 44
Ben görmedim...

Ben görmedim…

Cargill Kapatıldı.
Yasalara harfiyen uygunlukları tek ve son açıklamalarda yer aldı.
Bir fabrikanın çalışması için gerekli olan tüm koşullar.
Sizde benim gibi saatlerce Cargill önünde dursaydınız sizde bu konuyu yazardınız.
Cargill yapılan açıklamaların hepsinde Orhangazi Mısır İşletme tesisi olarak tüm yasal koşulların oluşturulduğuna dair açıklama yaptı.
Tüm bu izinlere rağmen fabrikanın kapatılmasının üzücü bir olay olduğundan söz eden yetkililer yaptıkları açıklamada mücadele edeceklerini söylediler ve;
Evet ve;
Haklıyız kazanacağız dediler.
Bu eski ve genelde meydanlara çıkan memur ve işçilerin sık kullandığı slogan.
Ne yani Cargill saf mı değiştirdi?
Tabiî ki hayır.
Cargill safa yattı.
Şimdi 20 bin kaçak tesisin umudu olan bir yasadan yararlanmak için hukuki bir araştırma içersine girdi.
Neydi Cargill’in kapanmasını sağlayan olay.
Ruhsatların tamamen yasalara uygun olması değildi.
Birinci derecede Tarım arazileri üzerinde kurulmasıydı.
Bir yıl önce başka, dün başka, bugün başka açıklamalarla gündem oluşturdu Cargill.
Son cümleler hep aynıydı ve dikkatimi çekti.
“Türk İdaresinin ve yargısının kararlarına dün olduğu gibi bugünde uyacağız.”
Bu kaçınılmaz bir gerçek.
Türk İdaresi ve yargısının aldığı karar ortada.
Fakat burada şunu belirtmek gerekir
İdare eğer hükümet ise bu ifade biraz hatalı kullanılmış gibi.
Hükümet elinden geldiğinden fazlasını yaptı ama bazı şeyleri hesaba katmadı.
Nasıl mı?
Demek ki oval ofisler bazı kararların değişmesi için yeterli konfora sahip değil.
Yani oval ofiste insanın ruh haline ve düşünce yapısına göre koltuklardan çıkan dikenler var.
Bu dikenlerde rahat oturmana engel olan dikenlerdir.
Bu dikenler bu ülkede kimsenin kafasına göre yasa çıkartıp uygulama yapamayacağını uyaran dikenlerdir.
Sanırım Başbakanımız oval ofiste ABD Başkanıyla görüşürken bu sistem devreye girmedi.
Yazık.
Ama olsun…
AKP Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu daha geçtiğimiz yıllarda Cargill’in kapatılması için farklı bir partiden propaganda yaparken şimdi AKP’de bu fabrikanın yasal hale gelmesi için kanun teklifi hazırladı.

Milletvekilimizle Cargill’in karşısında bulunan Gürle köyü ziyaretinde denk geldik.
Ben kendisine bu yasayı sorudum.
Evet dedi.
Kendisine binlerce fabrika sahibinden bu konuda telefon geldiğini söyledi.
Yasanın Cargill için çıkartılıp çıkartılmadığını sorduğumda ise bana hayır dedi.
Ye bende bayılıyorum 180 derece dönen adamlara.
Şimdi Cargill aynı yasadan yani Toprak kanununa eklenecek bir maddeyi baz alarak o madde üzerinden ruhsat peşine düşecek.
Başbakanın kanındaki düşen şeker sakın Cargill’in ürettiği glikoz olmasın.
Yani yaşaması için Cargill’in üretim yapmasına ve yeterli glikoz üretmesini sağlamasın.
Bunun içinde faal olarak çalışması lazım.
Fakat işin bir gerçeği var…
Cargill tam anlamıyla kapanırsa sanırım hükümetin toptan glikozu düşecek.
Bu düşerse hükümette düşer.
Glikoz Cargill tarafından üretilen sıvı tatlandırıcılardan bir tanesi.
Bu fabrikanın da çalışması ABD’nin isteklerinden bir tanesi.
Şimdi geri kalan tanelerin ne olduğunu merak ediyoruz.
Gel gelelim Cargill Türkiye’de sadece Orhangazi’de kurulmakla biten ve hiçbir şeyle alakası olmayan bir fabrika değil.
Bugün ülkedeki Şeker Pancarı üretiminden Şekerde belirlenen kotalara kadar bir çok şeyde söz sahibi olabilecek Şeker Kurulu üyesi bir fabrika.
Yani iş burada ruhsat almakla alakalı değil.
Geniş bir konu.
Tatlı bir durum yani.
Brezilya dizisi gibi dersem sanırım daha anlaşılır olur.
Fakat her şeye rağmen Cargill Dün itibariyle kapatıldı.
Yani neler söylendi.
Yok kapanmaz.
Kapatamazlar.
Kapatsalar bile açılır.
Abi biz kapatalım da sonradan açılsın diyenler bile oldu.
Tabiî ki açılacak.
Kapandığını görmedik çünkü.
Yani içeriye bir grup Sağlık ekibi girdi.
Fakat kapandı mı? Kapanmadı mı? Bilmiyoruz.
Yani ben mühürlenen bir yer görmedim.
Daha dün Kemal Özbelli verilen kararın üretimi durdurmak için olmadığını söylüyordu bugün ise üretimin durdurulduğunu söyledi.
Yani Yürütmemi durdu, üretim mi?
Şimdi benim oturduğum binanın ruhsatı iptal oldu.
Yargı bana tamam çık binadan dedi.
Ben dedim ki “sen binayı yasakladın odaları değil ki” mi diyeceğim?
Yani bu mühürleme işini anlamadım ve görmedim.
Kapatıldı diye yazıyoruz ama Allah’ta bize yalan söylüyoruz diye günah yazmasa bari.
İçeriye gazeteci almadılar.
Kapıları mühürlemediler.
Yani olayı bizde iyi bilmediğimiz için nerenin mühürlenip nerenin mühürlenmeyeceğini anlamadık.
Bakalım.
Artık ne olacak?
Gördüğümü yazarım.
Görmediğimi yazmam.
Ben mühür görmedim.
Sadece söylediler.
Görmüşüz gibi yazdık.
Görüşmek üzere…

İlker Özlüki
Lider Gazetesi
21 Ekim 2006

Arca Atay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön