UÇURTMA
Göğün ipini tutmuş koşuyor çocuk
Savura savura denizi¸ al yeşil mor¸ kıyı boyunca.
Kapılardan içeri yaz doluyor döne döne
Keskin bir adaçayı¸ reçine¸ kekik
Kokusuyla¸ baş döndürücü
Bir çingene çergisi çığrışmasıyla¸ gün günden uzun¸
Gün günden deli.
Dilimizde zaman av etkileri tadında
Akşamları kıyıda¸ demlenirken altında salkım söğütün¸
Başı dizimizde uyuyor deniz¸ yorgun¸ güleryüzlü¸ güvenli.
-Sait MADEN-
Müjgan ne iyi etmiş de bu konuyu açmış.
Evet, uçurtmaların çocukların dünyasında özel bir yerleri vardır elbette, ama büyüklerin -özellikle babaların- kendilerini alamadıkları bir tutkudur. Müjgan'ın söyledikleri doğru. Uçurtmalar sözde çocuklar uçursun diye yapılır ama babalardan onlara fırsat kalmaz. İçimizdeki çocuğu ne kadar gizlersek gizleyelim uçurtma söz konusu olduğunda ortaya çıkıveriyor işte...
Gökyüzünde süzülen bir uçurtmanın özgürlüğe benzetilmesi, özgürlükle özdeşleştirilmesi bana hep ironik gelmiştir. Çünkü onun ipi elimizdedir. Biz istediğimiz kadar yükselir, istediğimiz zaman gökyüzünden indirilir... Ama olsun biz gene de ne zaman gökyüzünde süzülen bi uçurtma görsek, onun özgürce uçtuğunu düşünürüz. Böyle düşünmemizin nedeni çocukca duygularımızı bir çocuğun içtenliğiyle bize yaşatmasındandır. Onunla birlikte gökyüzünde süzülen bizim çocukluğumuzdur aslında...
Uçurtmasının ilk defa gökyüzüne yükseldiğini gören bir çocuğun keyfine tanık olmuşsunuzdur...
Uçurtma keyfi diyorum buna. Bir de
uçurtma düş kırıklığı vardır; ya da,
uçurtma acısı... Elektrik tellerine takılmış olan her uçurtma bir çocuk umudunun sönmüş halidir. Ne patlayan bir balonun, ne bir elma şekerinin, ne de dondurmanın külahtan kayıverek yere düşmesine benzemez yaşanan acı...
Bazı kaynaklar uçurtmayı Arşimet'in bulduğunu yazmış. Ama ,Müjgan'ın da yazdığı gibi Asya'da uçurtma kullanımı çok daha eskilere dayanıyor... Uçurtmalar ulusal, kültürel ve dinsel olarak Koreliler, japonlar, Çinliler, Malezyalılarda kült bir yer edinmiş... Gece karanlığında bir evin üzerinde uçurtma uçulursa, o evin kötü ruhlardan korunduğunda inanılıyor mesela... Bugün dünyanın pek çok yerinde uçurtma festivalleri düzeneniyor. Buralarda çok ilginç uçurtmalar uçuruluyor. Son yıllarda bizde de uçurtma için insanlar bir araya gelmeye başladı...
Son olarak her babanın mutlaka uçurtma yapmasını ve uçurmasını öğrenmesini öneririm. Çünkü bir çocuğun uçurtmayı uçurmayı beceremeyen babasına bakışını hiç unutmuyorum...
Evet işte size en basitinden bir Şeytan Uçurtması yapımı:
Malzemeler:
25X25 Cm resim kağıdı kalınlığında bir kağıt: (Üzerine istenilen resim, desen, karikatür vs çizilebilir. Ya da bırakın kağıt kendi renginde kalsın...)
Yeteri kadar uzunlukta paket ipliği...
Kuyruk için: 1.25 cm uzunluğunda iki parmak kalınlığında kumaş ya da rafya... Duruma göre ucuna bir fiyonk bağlayabilirsiniz...
İyi uçurmalar...
YAŞIYOR MUSUN?
Takmaya çalışırken kuyruğunu
Birlikte yaptığımız şeytan uçurtmasının
Görürdüm çırpınırdı ufacık kalbin.
Hatırımdan bile geçmezdi
Sana duyduklarımı söylemek.
Acaba hala yasıyor musun?
- Orhan Veli KANIK-
Tekrar teşekkürler
Sevgili Müjgan, ömrüne bereket...
