View Single Post
Eski 13-10-2006, 04:41   #26
Mehmet Ali Aşık
Ağaç Dostu
 
Mehmet Ali Aşık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-09-2006
Şehir: Metropolis
Mesajlar: 161
Dünya tohumculuğunun Novartis, Monsanto, Cargil, Dupont, ADN ve Bayer olmak üzere 6 tekelin elinde olduğunu ve bu firmaların Türkiye'deki tohumculuk firmalarıyla hisse bazında ya da bayilik yoluyla kurdukları ortaklıkları biliyorsanız çiftçiler haklıydı.

...
Tasarı'ya karşı çıkışlar da zaten tam bu noktada:
**128 tohum şirketi, 50 civarındaki fide üretim tesisi, 2500'ün üstündeki bayisiyle Türkiye tohumculuğu Novartis, Monsanto, Cargil, Dupont, ADN ve Bayer'le rekabet edebilecek midir?

**Yoksa, bu firmaların çoğu büyük yerli üreticiyle ortaklıklara gittiği için Tasarı'yla piyasa egemenliklerini mi pekiştirmektedirler?

**Zaten Türkiye piyasasında yer alan bu tekeller Türkiye Tohum Endüstrisi Derneği'nin (TÜRK-TED)'in de üyesi olduğuna göre... TÜRK-TED Tohumculuk Birliği'nin oluşumunda yer aldığına göre... Bundan böyle Türkiye'nin ulusal bir tohumculuk politikası olacağını söylemek mümkün müdür? sorularına odaklanmaktadır.

www.acikistihbarat.com
09 Ekim Pazartesi


Tohumculuk Kanunu Kimden Yana?

Türkel Minibaş

Geçen pazartesinin Gözucuyla'sında "Tohumculuk Yasası Kimin Yararına?" diye sorarken gelecek tepkileri hesap etmiş, ama... tasarı'nın yasalaşmasından yana olanların bu denli hırçınlaşacağını düşünmemiştim. Hem de son iki yıldır ülkenin çeşitli yörelerinde Tasarı üzerine konuştuğum çiftçilerin tohum bayileri hakkındaki uyarılarına rağmen!

Dünya tohumculuğunun Novartis, Monsanto, Cargil, Dupont, ADN ve Bayer olmak üzere 6 tekelin elinde olduğunu ve bu firmaların Türkiye'deki tohumculuk firmalarıyla hisse bazında ya da bayilik yoluyla kurdukları ortaklıkları biliyorsanız çiftçiler haklıydı.

Tohumluklarda patent yasasının geç çıkmasına, biyogüvenlik yasasının Meclis'te oyalanmasına karşı çıkmayanların Tohumculuk Kanunu Tasarısı'na yönelik eleştirileri neden "yalan" , "tek yanlı bilgi" diye suçladıklarını anlamak için de arif olmak gerekmiyordu.

Yıllarca Ziraat Odaları Başkanlığı'nı üstlenerek Türkiye tarımının sorunlarının çözümü için çalışmış, bugün de Tasarı'nın yanlış ve aksaklıklarını kamuoyuna taşıyan, CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Gürol Ergin 'den.. Tasarı'nın hazırlanmasına katkıda bulunmuş halihazırda bir tohum şirketinin ortağı ve yöneticisi olan Yavuz Baydur' a kadar gelen tüm yanıtların :

- Kesiştiği tek nokta: 1963/308 sayılı yasanın günün gereklerine cevap vermediği ve Türkiye'nin yeni bir tohumculuk yasasına ihtiyacı olduğuydu.

- Düğümlendiği nokta ise: Yasanın kimden yana işleyeceğini gösteren kurumlaşma ve örgütlenme modelindeydi.

Tasarı'nın 3, 16 ve 38'inci maddelerine baktığınızda kurumlaşma: Fidan yetiştiriciliği, fide yetiştiriciliği, tohum dağıtıcıları, tohum kullanıcıları, süs bitki yetiştiriciliği gibi alt birlikler ve "Türkiye Tohumcular Birliği" olarak tanımlanan bir çatı örgütten oluşmaktadır. Örgütlenme şeması açısından da doğru bir kurumlaşma modelidir.

Küresel piyasa mantığı açısından da model kendi içinde tutarlı. Zira, tohum sıradan bir ürün değil. Tarımın birincil girdisi, insan ve hayvan beslenmesinin ana öğesi! Üretimi, çeşitlendirilmesi, sertifikalanması, dağıtımı da dahil olmak üzere her aşaması ayrı bir kâr alanıdır. Tohum piyasasında fiyatlar bu nedenle serbest rekabet yerine, tekelci rekabet koşullarında belirlenir.

Tasarı'ya karşı çıkışlar da zaten tam bu noktada:

**128 tohum şirketi, 50 civarındaki fide üretim tesisi, 2500'ün üstündeki bayisiyle Türkiye tohumculuğu Novartis, Monsanto, Cargil, Dupont, ADN ve Bayer'le rekabet edebilecek midir?

**Yoksa, bu firmaların çoğu büyük yerli üreticiyle ortaklıklara gittiği için Tasarı'yla piyasa egemenliklerini mi pekiştirmektedirler?

**Zaten Türkiye piyasasında yer alan bu tekeller Türkiye Tohum Endüstrisi Derneği'nin (TÜRK-TED)'in de üyesi olduğuna göre... TÜRK-TED Tohumculuk Birliği'nin oluşumunda yer aldığına göre... Bundan böyle Türkiye'nin ulusal bir tohumculuk politikası olacağını söylemek mümkün müdür? sorularına odaklanmaktadır.

Aslında soruların cevabı hepimizce malum. Doğru cevabı bulmak için Türkiye Tohumcular Birliği'nin çatısı altındaki firmalara bakmak bile yeterli. Prof. Dr. Gürol Ergin de TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında defalarca vurguladı. Çoğu, dünyanın önde gelen tohum şirketlerinin bayiliğini almış tüccar ve bu firmaların temsilcisi olduğundan, çiftçi ya da nihai tüketicinin çıkarlarına öncelik tanımaları mümkün değil.

Kaldı ki, Tasarı'da üçüncü kişiler de dahil olmak üzere ortaya çıkacak uzlaşmazlıkta hakemlik görevi de "Tohumcular Birliği" ne verilmektedir!

Böylelikle, tohum firmalarının çatı örgütünün yetki alanı yargılamayı da kapsayacak şekilde genişletilmekte!.. Örgüte, yani Tohumcular Birliği'ne kamu kuruluşu statüsü kazandırılmaktadır. Tasarı'da yer alan yasa maddelerinin yarısından fazlasının neden Tohumculuk Birliği'yle ilgili olduğunu şimdi anladınız mı?

İçinizden, "Birlik, Hakem Kurulu'nun gönüllülük esasına göre çalışmakta, yargılama ve cezalandırma hakkı yok" diye geçirdiğinizden eminim.

İşin püf noktası da zaten burada. Zira, dünyanın her yerinde hakem kurullarında görevlendirilen uzmanlar örtülü ya da örtüsüz şirket danışmanlarından seçilirler. Uzmanlık alanları "uzlaştırmaktır" . Hukukçu olmaları gerekmez, uzlaşma için gerekli araçları kullanmakta uzman olmaları yeterlidir!

Mahkemelerin üzerinde yetkileri olmadığı savına gelince de... Malum, bu tür hakem kurulunda çözülmeyen uzlaşmazlıkların nihai mercii uluslararası tahkim mekanizmasıdır.

Özetle, "Tohumculuk Kanunu Tasarısı" nın TBMM'den geçmesiyle tohumcular ya da çiftçilerle birlikte herkesin yaşamında yeni bir sayfa açılacak. Bu yeni sayfada:

* Çiftçiler daha fazla sertifikalı tohum kullanacak, ama çoğaltma ve çeşitlendirme hakkına sahip olmadıkları için maliyetleri artacak!

**Geçici maddeler (5 ve 7. md.'lerin 1. fıkrasını düzenleyen) geleneksel tohumların kullanmına iki yıl daha süre tanımaktaysa da çiftliklerin el değiştirme süreci hızlanacak!

**Biyogüvenlikle ilgili yasa tasarısı hâlâ bekletildiği için Türkiye toplumu genetiği değiştirilmiş (GDO)'larla daha fazla yaşamaya başlayacak!

Mehmet Ali Aşık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön