View Single Post
Eski 17-06-2009, 23:20   #1
Lilium
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
zeytin budaması

Zeytinlik bakımında budama, gübreleme, hastalık ve zararlılarla mücadele, toprak işleme ve yabancı ot kontrolü ile zeytinliklerde sulama işlemeleri söz konusudur.

Zeytin Ağacının Budanması:

Zeytin ağacının hayat devresi, gençlik, verimlilik ve yaşlılık devreleri olarak ayrılabilir. Bu devrelerde ağaçların çeşitli organları arasındaki ilişkiler değişiktir.

Gençlik çağı boyunca genel beslenme içinde kök sisteminin kişi, yaprak sistemininkine baskındır. Fakat bu dengesizlik, çatı geliştikçe azalır. Verim çağında yıldan yıla birbirine baskın şekilde, meyve verimi ve vegetatif gelişmeye yönelik faaliyetler görülür.

Yaşlılık devresinde hayat faaliyetleri yavaşlamıştır ve ürün verimi düzensizdir. Zeytin ağacında diğer önemli bir husus odun-yaprak ilişkisidir. Gövde ve ana dallardaki odun miktarı ile yapraklar arasındaki bu ilişki "Taç dengesi" olarak da ifade edilir. Bu durum yaprak-odun ilişkilerinin tümünü veya "taçtaki" ahengi ortaya koyar.

1-Genç Ağaçların Budanması ve Terbiyesi;

Genç ağaçlarda kısa zamanda iyi bir çatı teşkil edilmesi ve tacın istenen büyüklüğe erişerek verimli hale gelmesi istenir. Genç ağaçlara istenen şeklin verilmesinde gelişmeyi sekteye uğratacak aşırı kesimlerden kaçınılmalıdır. Her ne kadar genç meyveye yatmamış zeytinlerin budanması vegetatif gelişmeyi geriletirse de kuvvetli bir gövde ve ana dal sistemi elde etmek üzere ilk yıllar bazı budamaların yapılması da gereklidir.

Zeytin ağaçlarına goble, koni, serbest vazo v.s gibi çeşitli şekiller verilmektedir. Bununla beraber genç ağaçları bir tek gövde ve 3-4 ana dallı olarak şekillendirmek genellikle uygun düşmektedir.
Bu gövde ve çatının teşekkülü ilk bir-iki gelişme mevsiminde geliştirilebilir. Bu amaçla istenen yükseklikteki (30-60/ cm.) bir gövde üzerinde iyi dağılmış ve aynı noktadan çıkmayan ana dallar seçilir. Bunların geliştirilmesine gayret edilir.

Gövdeden ve dipten çıkan sürgünler kesilir. Bütün yaz bu işlemlere devam edilir. Ayrıca gövdeyi güneş yakmalarına karşı korumak ve gövdeden obur çıkışını önlemek üzere, kağıt ve benzeri maddelerle gövdeler sarılabilir. İkinci yaz boyunca da ana dal seviyesinde görülecek fazla sürgünler ve dip sürgünler kesilir. Bu işler yazın yapılmamışsa ve kanser tehlikesi yoksa kışında yapılabilir.

İlk yıllar genç ağaçların üst kısmında islenmeyen dallar dışında dal kesimi yapmamak veya çok az kesim yapmak gerekir. Daha sonra 3-5 yıl ana dalların teşekkülü sağlandıktan sonra ikinci ana dalların geliştirilmesi safhası başlar. Bu zamanda taç da dal yoğunluğu arttığından dal seyreltmesi yapılır. Bu budamayı bir defada değil, bir çok yılları içine alan bir devrede uygulamak uygun olur.

Ağaçların hafif ve sistemli bir şekillde budanması, mahsuldarlığın gerilemesini önler. İkinci dal sisteminin birçok yıllara dağılarak şekillendirilmesi, çok yapraklı ve geniş "meyve kafesi" oluşmasını sağlar.

Verimli Ağaçların Budanması;

Yetişkin ağaçlar, kök-yaprak ve yaprak-odun faaliyetleri yönünden belirli bir dengeye erişmiş, meyve verimleri yüksek ağaçlardır. Ağaçlar büyüdükçe ve yaşlandıkça daha fazla meyve verirler; kendi hallerine bırakılırlarsa taç dengeleri bozulur. Mahsul kafesinde, kuru kısımlar ve zayıflamış sürgünler artar. Mahsul kafesi, ağacın en altından tepesine kadar yuvarlak 1 m. kadar derinlikte bir tabakadan ibarettir.En yüksek ürünü alabilmek için, bu kafesi yanlarda ve üstte sıhhatli ve verimli şanlarda tutmak gerekir.Tepede sıklığın artması, kurumuş kısımların ve canlı dallarda seyreltmeyi gerektirir. Böylece havalanma ve ışıklanma ile özümlemenin daha iyi şekilde yapılması sağlanır.

Ayrıca seyreltme ile toplama ve ilaçlamada kolaylaşır, hastalık ve zararlıların gelişmesi de önlenir.Zeytin ağacından alabildiği besin maddesinden fazla mahsul verme temayülü vardır. Fazla mahsûl alındığı yıllar ekseriyetle yıllık sürgünlerin büyümeleri yetersiz kalır. Ertesi yıl meyve verimi oldukça düşer. Bir yıl ürün verip bir yıl vermeme haline periyodisite denir. Bu durum elverişli olmayan şartlarda daha çok görülür, iyi bakım ve besleme şartları uygun bir budama ile ağacın tabiatında mevcut olan periyosite (alternans) yi hafifletmek mümkündür.Zeytinciler çoğunlukla ağacın alternans temayülüne uyarak iki yılda bir ürün almayı kabullenirler. Buna göre de iki yılda bir dolu yılında hasadı takiben budama yaparlar. Böylece alternansı bir ölçüde tahrik de ederler.

Budamada asıl amaç, ağaçta mahsulün çok .olduğu zaman fazlasını biraz olsun atmaktır. Bu maksatla bol mahsul öncesinde bir budama yapılması gerekir. Ayrıca alternansı önlemek için dolu yılında meyve tutumundan hemen sonra meyve bağlama sahasında normal meyvede filizleri muhafaza ederek aşın yüklü ve küçük sürgünleri kesmek sureti ile bir seyreltme yararlıdır. Bu tür seyreltmeden amaç az yaprak ve çok meyveyi atmaktır. Böylece meyvenin atılması ile ağaçlar bir miktar sürgün yapma imkanına kavuşmuş olur.İki yıl da bir budama yerine her yıl yapılan hafif bir budama genellikle verim yönünden en iyi sonucu vermektedir.

Budama zamanı;

Ağaçlar yılın her zamanında budanabilir ancak budama soğuğa karşı ağacın direnci azalacağından soğuk tehlikesi olan yerlerde şiddetli soğuklar geçtikten sonra yapılmalıdır. Ilık yerlerde kışın veya ilkbaharda yapılır. Kanserde bulaşık yerlerde yağışsız ve sıcak bir mevsimde, çok bulaşık durumda yaz içinde budama yapılmalıdır. Kurak bölgelerde budama mümkün olduğunca geç yapılır. Zira budamadan önce yağış miktarının bilinmesi gerekir.Diğer meyve türlerinde olduğu gibi zeytin ağaçları da çok zayıf veya çok kuvvetli değil, orta kuvvette oldukları zaman en verimli olurlar. Sulama, gübreleme, budama, gibi bakım işleri ile bu durum sağlanabilir.

Budamaya başlamadan önce ağaçların durumu gözden geçirilir;
-İyi bir mahsul alınmışsa, orta bir budama yapılır.
-Yağış kıt, sulama yapılmamışsa ağır bir budama yapılır.
-Toprak şartları iyi ,gübre ve suda kullanılmışsa hafif budama yapılır.
-Hastalık ve zararlıların etkisi ile zayıflamışsa ağaçlar daha fazla budanır. Soğuk kış devrelerinden sonra soğuk zarar görmüş ağaçlarda yaprak dökümü, kabuk çatlama, filiz kurumaları olur. Böyle ağaçlardan zarar görmemiş gözlerden ilkbaharda bol sürgün meydana gelir. Eğer soğuktan hemen sonra kesim yapılırsa zarar görmemiş gözlerden sürecek sürgünler kesilmiş olabilir, o nedenle soğuk zarar görmüş ağaçlarda kesim işini Haziran-Temmuz da yapmak gerekir.


Düzenleyen Lilium : 31-10-2010 saat 23:42
Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön