View Single Post
Eski 16-06-2009, 00:22   #12
kuru.umit
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Balkanlarda Ataların ve Baharın İzlerinde (2. Gün Kosova Gezisi)

Balkanlarda Ataların ve Baharın İzlerinde 2. Gün Kosova Gezisi

Makedonya ile Türkiye arasında 1 saat fark var. Erken yatınca, olmayacak bir saate uyanmış olduk. Kosova ile ilgili bilgileri bir daha tazeledim.

Önce biraz Kosova hakkında bilgi verelim; 17 Şubat 2008 tarihinde tek taraflı olarak ilan ettiği bağımsızlıkla, Kosova dünyanın en yeni ülkesi unvanını Karadağ’dan almış durumda. Kıbrıs Rum Devleti, Yunanistan, Rusya, Sırbistan gibi bazı ülkeler bu bağımsızlığı tanımasalar da, bugün 54 tane ülke bu bağımsızlığı onaylamış durumda.

Kosova da özel bir yönetim var, geçici olarak Avrupa Birliği denetim görevini yürütüyor. Kosova 10912 km2’lik bir yüz ölçüme ve 2 milyonun üstünde bir nüfusa sahip. Türkler, Kosova’ya Hunlar, Avarlar ve Peçenekler gibi Müslüman olmayan Türkler vasıtasıyla çok erken dönemlerde gelmişler ama Osmanlı 1389 yılında buraya geliyor, kalıcı hale gelmesi 1455 yılından sonra oluyor ve 1912 yılına kadar da burayı yönetiyor. Birinci Kosova savaşı Sırplara karşı, 1. Murat zamanında yapılmıştır. Bu savaşta Hıristiyan ittifakının liderliğini Lazar Hrebelyanoviç yapmış ve o da bu savaşta öldürülmüştür. Sultan 1. Murat’ın (tartışmalı olsa da) Miloş Kobiloviç (Obiliç) adlı bir Sırp tarafından yine bu meydanda öldürüldüğü bilinmektedir. Yani 1. Kosova savaşı her iki tarafın liderlerinin de öldürüldüğü şiddetli geçmiş bir savaştır.

Sırplar bu savaşta mağlup olduklarını kabul etmezler ve bu savaşın yapıldığı 28 Haziranı da en kutsal günlerinden sayarlar ve bu günü Vidovdan adı altında dini bir gün olarak kutlarlar. Sırplar Kosova’yı her zaman ilahi bir yer olarak kabul etmişlerdir. 1. Kosova savaşını Sırbistan ve Karadağ’ın bölünmesine yol açan ve Sırpları köleleştiren bir savaş olarak algılamaktadırlar.

İkinci Dünya savaşı sonrasında Yugoslavya adı altında bulunan ülkeler, 1992’den sonra SSCB’nin dağılma süreci sırasında tek tek bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlar. Kosova da bu süreçte bağımsızlığını ilan etse de, Sırpların askeri müdahaleleri ve yaptıkları sistematik öldürmeler sonunda (medeni Avrupa’nın ortasında, hepimizin şahit olduğu bir soy kırım yaşandı ve maalesef dünya bu soy kırımı bir süre seyretti) 1999 da NATO’nun müdahalesi sonucunda Kosova, Sırbistan yönetiminden koparıldı. Bir süre Birleşmiş Milletler burayı idare etti. Daha sonra da, yukarıda bahsedildiği gibi 2008 yılında Avrupa Birliği tarafından yönetilmeye başlandı. İşte ziyaret edeceğimiz Kosova, yakın zamanda büyük acıları yaşamış bir ülke.

Burada hala sorunlar var, biz de gezimiz sırasında etrafta olan huzursuzluğu fark etmedik değil. Sırpların Kosova ovasının ortasına diktikleri kule anıtı görünce ve her yıl 28 Haziranda, 1389 yılında Osmanlıya karşı yenilgiyi kutlamalarını duyunca bu topraklarla ilgili olarak biraz kaygılanmadım değil. Umuyorum ki bu güzel mozaik bozulmaz ve insanlar kardeş kardeş yaşamaya devam ederler (daha önceden başardıkları gibi).

Kosova nüfusunun %90’ı Arnavut %4 kadarı da Sırp kökenli, Türkler 60000 civarında diye düşünülüyor. Arnavutça ve Sırpça gibi Türkçe’de yakın zamana kadar resmi diller arasında sayılmasına rağmen, Türkçe 1999 yılında Birleşmiş Milletler idaresinde bu statüden kaldırılmıştır. Neden yapıldığı konusunda Türk rehberimiz bir şey söyleyemedi. Avrupalıların vardır bir bildiği herhalde!

Kosova’nın şu andaki para birimi Euro. Evet, Kosova’nın hala resmi bir para birimi yok.

Sabah kahvaltı sonrası Stefan, arabamızla birlikte geldi. Grubun sayıca az olmasının avantajını yaşıyoruz, hemen araca yerleştik ve araç yola koyuldu. Kosova gitmeden önce dünden kalan bir eksiği tamamlamamız lazım. Vodno dağına çıkıp, buradan Üsküp panoraması seyredeceğiz. Vodno Dağı, en yüksek tepesi 1066 mt olan bir dağ ve Krstovar tepesi adını alan bu en yüksek tepesine, 2002 yılında dünyanın en büyük hacı dikilmiş.

Eklenen Resimler
    
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön