View Single Post
Eski 09-06-2009, 12:06   #9
talar_
Ağaç Dostu
 
talar_'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-03-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 142
CİLVELİ KAHVE

Tatlı bademi akşamdan suya ıslatıp bekletiriz. Sabaha kadar yumuşayan kabuklarını soyarız. Kabukları soyulmuş bademleri kahve tavasında kavururuz.(Şimdi evlerde kahve tavası mı kaldı? İstediğimiz tavada pembeleştirelim!”) Pembeleştirilmiş bademler soğuduğunda, havanda döveriz.(Parçalayıcıdan geçirerek de hazırlayabilirsiniz.) Buradaki püf nokta, bademlerin iriliğini ayarlamaktır. Bademler, çok ezilmeden, çok da iri bırakılmadan dövülecektir. En büyüğü susam tanesi kadar olan karışım, en tat verenidir.Yani bademler kahveye tat verecek ama dişe de gelecek. Gerisi, bol köpüklü bir Türk Kahvesi pişirmeye kalmıştır. Kahveyi fincana dökmeden önce bir çay kaşığı cilveyi koyarsınız, köpüğü kesmeden kahveyi düzenlemiş olursunuz. Şimdi, kahve pişirmeyi kolaylaştıran kahve makineleri çıktı. Bilmem kullandınız mı? Köpüğü güzel oluyor, sizi mahcup etmiyor. Cilveyi, bu koyu köpüğün üstüne serptiğinizde de batmıyor ve ilk yudumlardan başlayarak cilve ağzınıza geliyor.

Yukarıdaki paragraf Zehra Ünüvar'ın kitabından alıntı. Herhangi bir baharattan bahsetmiyor. Benim içtiğimde de baharat tadı almamıştım. Bence baharat farklılık yaratmak için Tamer Çipiloğlu tarafından katılmış.
Evde ilk anneme yaptığımda cappucino sanıp içmek istememişti
Tadı ve görüntüsü çok güzel. Mutlaka deneyin...

talar_ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön