[malina]

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Bitkilere her zaman meraklı olmama rağmen, iki yaz önce süs bitkileri ile ilgili bilgi veren ufak bir kitap almıştım. Bu kitap beni süs bitkilerine karşı iyice heveslendirdi ama evde aylardır ölüm kalım savaşı veren yelkençiçeğimizi ne yaptıysam rahata erdirememiştim. Sorununu anlamak için internette araştırma yaparken karşıma çıktı agaclar.net.

Sonra evdeki tüm bitkilerim için internette bilgi aramaya başladım, çoğunda bu site bana bilgi verdi ve ne olduysa kapıldım gittim.. O dönemler her geçen gün daha da hayret ederek siteyi okuyordum ama maalesef üye olmadığım için fotoğraflı anlatımları göremiyordum. Hemen üye oldum ve uzun süre sessiz takip ettikten sonra ilk mesajımı yazmaya karar verdim..

(Yelkençiçeğine ne oldu derseniz, sorununu gideremedim, ne yaşar ne yaşamaz durumlarındaydı ve en sonunda söküp attım)

Burada neler öğrendiniz?

Buradan ilk öğrendiğim şey, “dünya şöyle, dünya böyle, kimse güzel şeyler için çabalamıyor, benim düşüncemde olan kimse yok!” demek için acele etmemekti. Ben acele etmiştim ve yıllarca üzülmüştüm, öğrendim ki yargılamadan önce sabretmek lazımmış.

Evet sabır, hangi bitkiyi sabır olmadan yetiştirebiliriz ki? Mesela bazı soğanlı bitkilerin soğanını ektikten sonra sadece bir tanecik açacak çiçeği için aylarca beklemeyi başardım. Elime geçen tohumları ekim vaktine kadar ekmemek için sabretmeyi öğrendim.

Görmediğim, duymadığım yüzlerce bitkinin varlığını ve bakımını öğrendim. (Örneğin Senecio Rowleyanus’un bir futbol takımı ya da bir ülke değil, bir succulent bitki olduğunu öğrendim

Bitkileri kolayca tanımlayabilmeyi, onların ayırt edici özelliklerini öğrendim.

“Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur” atasözünün ne anlama geldiğini öğrendim..

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Bitki sorunları ile ilgili soruları elimden geldiğince cevaplamaya çalıştım, umarım yardımcı olabilmişimdir.

Bunun dışında Silifke’nin yazın ne kadar sıcak ve kurak, kışın ise ne kadar ılık ve yağışlı olduğunu öğrendiler sanırım

Sizi tanıyalım

1987 yılında İzmir’de doğmuşum. Babamın asker olması sebebiyle sürekli ev taşıdık ama sonunda Akdeniz’e yerleştik. Sanırım 15-16 yıldır Akdenizliyiz, 7-8 yıldır da Silifke’de yaşıyoruz.

İstanbul Teknik Üniversitesi Tekstil Mühendisliği’nde okumaktayım ancak bu bölümü hiç sevmiyorum. Sevmeye sevmeye 4 yıl geçirdim bu okulda ama geçen sene Açıköğretim Fakültesi Tarım bölümüne kayıt yaptırdım ve ikinci üniversite olarak devam etmekteyim.

Bir tane erkek kardeşim var, ailemin tümü bitkilerle çok ilgili...

Bunların dışında müzik ile uğraşıyorum, İtü Klasik Müzik Klübü Oda Orkestra’sında keman çalıyorum, bir yandan da ud çalmayı öğrenmeye çalışıyorum.

Ve mümkün olduğu kadar dinime bağlı yaşamaya çalışıyorum, karşılaştığım acılara sabredebilmek; gördüğüm iyiliklere şükredebilmek; adalet nedir öğrenebilmek; doğru yanlışı ayırt ederken düşe kalka değil, emin adımlarla ilerleyebilmek için..

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Kesinlikle bir “bitki delisi”yim Uyumak haricinde tüm vaktimi bitkilere ayırıyorum diyebilirim (Aslında rüyamda bile sık sık bitki alır dikerim). Yemek yerken, telefonda konuşurken, yolda yürürken, hatta derslerde ve okuldaki ödevleri yapmaya çalışırken bile

Dersten erken çıkınca yapı marketleri dolaşırım, tekstil ödevlerimde teknik tasarım yaparken bitkileri düşünüp sera örtüleri tasarlamaya çalışırım, okula gelmeden önce bitki alır, arkadaşlarıma gösteririm, kaldığım yurt odasında mini bahçe oluşturdum, evi sorarsanız yakında çökecek...

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Aslında Afrika menekşesi severlerin kendi menekşelerinin gelişimlerini paylaştığı kişiye özel başlıklar olabilir, tıpkı mumçiçeğinde olduğu gibi. Çünkü menekşe başlığı felaket bir hızla uzuyor, gerekli-gereksiz tüm bilgiler bir anda birkaç sayfa geride kalıyor.

Olmasaydı diyebileceğim bir şey şimdilik yok.

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Yapmaya-görmeye-duymaya vb. mecbur olmadıkları sürece sevmedikleri şeylerden bir şekilde kurtulmaya çalışsınlar.Gerçi bu öneriyle olabilecek bir şey pek değil ama yine de..

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Çok heyecanlandırıyor beni bitkilerle ilgilenmek, hayatımı hep hareket halinde geçirmemi sağlıyor. Kötü şeyler düşünmemi büyük oranda engelliyor.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Karşılaştığım en komik olay daha önce de bir başlıkta yazdığım gibi; ektiğim yeni dünya çekirdeğin uzuuun zaman filiz vermemesi, sonunda bir gün toprak yüzeyinde ince, sivri bir şey görünce “vah yavrum kökleri yukarı uzamış, hemen döndüreyim” diyip, çekirdeği çıkarıp ters yönlü dikmemdir. (Yenidünyanın da önce kotiledon yaprak çıkaracağını sanıyordum, meğer filizi ince uzunmuş)

Trajik olaylara gelince, köklenmemiş sandığım her tohum-çeliği kurcaladığımda “çıt” diye bir ses gelmesi ve uzun zaman sonra salınmış olan köklerin kırılması, trajik.

Ama okuduğum üniversitenin ve kaldığım yurdun içinde bulunduğu kampüste, çok sevdiğim bitkiler keşfettiğim ve aklımda belirlediğim doğal alanları bir gün kazılmış, doğranmış, kesilmiş ve yerine bina temeli atılmış olduğunu görmek çok daha trajik.

Hele hele artık bu bina yapım işlemlerinin kampüsteki her doğal alana yakın zamanda uygulanacağını anlamak ve gördüğü her bitkiden söküp başka yerlere dikme arzusunda olmak, en trajiği olsa gerek.

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Evet. Yaşadığım bazı olaylar ve yapacağım meslekten nefret etmem yüzünden çok mutsuzdum. Gelecekle ilgili hiçbir hayalim, umudum yoktu. Ama bitkilerin dünyasını daha yakından inceledikçe, bitkilerle uğraşan insanları gördükçe ileriki hayatımı bitki yetiştiriciliği üzerine kurma kararı aldım. Açıköğretim fakültesinden iki yıllık tarım bölümü okumaya başladım ve bitince dikey geçiş sınavına girip ziraat mühendisliği okumak istiyorum. Bu arada da serada tropik bitki yetiştiriciliği yapmak istiyorum, bunun için ailecek tarla araştırmaları yapıyoruz.

Bu konuda Agaclar.net’e nasıl teşekkür edebilirim bilmiyorum..

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

2008 Kasım’daki İstanbul toplantısına katıldım. Çok güzel bir toplantıydı, paylaşım, fikir paylaşımı, eğlence ve arkadaşlıklar çok güzeldi.

Yalnız rahatsız olduğum bir konu oldu, daha önce dile getirmedim ama söylemezsem olmaz.

Sigara içen bazı arkadaşlarımız sigaralarını bazen topluluktan uzakta içseler de, genellikle grup içinde çekinmeden içtiler. Ben bu konuda biraz daha özen beklerdim; aslında doğaseverlerin toplandığı bir gün olduğu için o gün sigara içmemeyi denemelerini bile beklerdim.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Asuman Baytop’un Farmasötik Botanik kitabı, annemin eczacılık okuduğu yıllardan kalmış ve benim için çok güzel bir kaynak oldu. Ayrıca bitki yapılarıyla ilgili genel bilgilerin de verilmesi açısından çok iyi.

Yıllar önce gazetelerin kuponla vermiş olduğu Temel Britannica ve Thema Larousse ansiklopedileri, küçüklüğümden beri bitkiler hakkında bilgi öğrenmek için yararlandığım kaynaklardır. Pek çok bitki hakkında doyurucu bilgi veriyorlar.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Yakın akrabalarımın çoğu doğa ve çevreyle ilgili güzel alışkanlıklara sahiptirler.

Yurttan arkadaşım Melisa Seyrekintaş’ın bu konudaki davranışları ise örnek gösterilebilecek düzeydedir.

Bir insanın doğa ve çevre ile ilişkisini anlayabilmek için o insanla yaşamak gerekir, ancak o zaman bu konuyla ilgili davranışlarının örnek alınıp alınmayacağına karar verilebilir.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Üye olduğum başka forum yok.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Açıköğretim 2 yıllık tarım bölümü okuyorum şu an ve daha sonra dikey geçişle ziraat mühendisliğine geçmek istiyorum.
Botanik bilimiyle de yakından ilgilenmek isterdim.

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Zihnen tüm vaktimi ayırıyorum diyebilirim (agaclar.net aşağı, agaclar.net yukarı), okulda olmadığım zamanlarda bilgisayar hep açık durur ve ödev yapmadığım, ders çalışmadığım vakitlerde hep forumu takip ederim.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Müzik aletleri çalmayla ilgiliyim, asıl çaldığım alet kemandır; bunun yanında ud da çalmaya çalışıyorum. Bir adet Ney’im de var, henüz pek melodi çıkaramasam da üfleyince çıkan o anlatılamaz sesi duymak yetiyor şimdilik.

Resim yapmayı çok seviyorum, fırsat buldukça karakalem çizimler yaparım. Boş vaktim olursa da yağlıboya tablo oluşturmayı severim.

El işlerine de hevesliyim ama yapmak için fırsat bulamıyorum, hele İSMEK’in Taksim metrosunda açtığı el işi sergisini gezdikten sonra iyice heveslendim..

Her ne kadar tekstil sektörünü sevmiyor olsam da şu sıralar okulumun ilgilendiği “akıllı tekstil” projelerine katılmaya çalışıyorum.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Evet katıldım. Ben de yolladım, bana da yolladılar.

Bu paylaşım insanların ne kadar iyi niyetli olduğunu gösteriyor. Çoğu kişi, birinin istediği bir şeyi gönderirken elinde ne varsa hepsinden göndermeye çalışıyor, harika bir şey..

Ama “acaba karşı ödemeli mi yollayacak, yoksa parasını ödeyecek mi, mahçup olacak mıyım” diye tatlı telaşlar olmuyor da değil..

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Olumlu etkileyen o kadar çok üye var ki, sayamam buradan. Yapıcı eleştiriler yapan, sevecen ve paylaşımcı davranan, insan-hayvan-bitkilere iyi davranan her üye olumlu yönde etki bırakıyor.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Hayır yok. (Agaclar.net’in getirdiği “gönüllü örgüt üyesi” hissini saymazsak.)

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Aktif olarak katılmadım. Yürüyüşlü, bağrışlı çağrışlı protestolara katılmam; insanlarda yanlış izlenim uyandırdığını düşünüyorum. Ama bazen yararlı olup kötü şeyleri engelleyebiliyor, buna bir şey diyemem..

Haberim olursa internet üzerinden olan protestolara, imza kampanyalarına katılmak isterim eğer yapılırsa.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Son zamanlarda çevre ile ilgili programlara daha çok yer verilmeye başlandı sanki. (Radyo hiç dinlemem ama televizyon hakkında izlenimim böyle.)
Genel olarak tüm dünyada çevre ve doğa dostu ürünlerin üretimi arttı, bu konularda hassasiyet gösteren kişilerin sayısında da bir artış var ve bu durum medyada sık sık yer almaya başladı.

Her şey gibi bu da biraz moda olsa da, fena değil.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Yaşadığım yerin yakınlarında olsa, bir parça da ben kiralasam..
Büyükşehirlerde yaşayanlar için çok yararlı. İyice yaygınlaşsa insanlarımızın psikolojilerinde düzelmeler olacağını düşünüyorum.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
ağaç: Mimoza
çiçek: Ayırt etmem imkansız
kitap: Binbir Gece Masalları
şarkı: Can Atilla - Rumeli Hisarının Yapılışı
müzik grubu/müzik sanatçısı: Can Atilla
ressam: -
şair: Tüm Divan şairleri
film: Titanic
web sitesi: www.agaclar.net/forum