View Single Post
Eski 29-04-2009, 23:01   #6
gece
Ağaç Dostu
 
gece's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,670
Kabil ile Habil ve kızkardeşleri!

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sercan1969 Mesajı Göster
F1 tohumlar hakkında pek çok üyemiz malesef yeterli bilgiye sahip değil Fı deyince pek çok insan korkup çekiniyor...

1. Fı tohumlardan yetiştirilen sebzeler hastalıklara daha dayanıklı
2. Fı bitkiler daha erkenci
3. Fı lerde verim daha yüksek
4. Tabi belkide en önemlisi f1 tohumu çiftçi beğendiyse her yıl tekrar tekrar firmadan para ödeyerek almak zorunda çünkü fı bitkiler tohumluk olarak kullanılamıyor.

Yerli standart tohumlarımızın en önemli avantajı sağlıklı bitkilerden tohum alarak aynı özelliklte bitkiler elde edebiliyoruz.( Tabi yakınında aynı türün farklı çeşitleri olmaması kaydıyla ) Örneğin 10 kök marulu tohumluk bıraktınız ve her biri ayrı çeşit, biri top marul biri kıvırcık, biri düz yapraklı o zaman bunlar aralarında tozlaşır.Yani melezleme olur.
Haklısın sercan1969, ben de dahil çoğumuz yeterli bilgiye sahip değiliz. Ama bu çok normal, çünkü ağaçlar.net ziraat mühendisleri, biyologlar, ziraat akademisyenlerine özel bir forum değil, aksine yüreğinin bir köşeciğinde de olsa bitki, doğa sevgisi olan herkese hitap eden bir forum.

Böyle olunca, haliyle, özellikle teknik konularda bilgimiz de kıt oluyor, zaten kıt olduğu için, bilgi açlığımızı doyurmak için buradayız.

Çoğunluğun F1'den korkup, çekindiğine katılıyorum, kendi adıma korktuğumu söyleyemem ama biraz işkilleniyorum.

Benim F1'den anladığım şu; F, filial demek, e filial ne demek, o da eski Türkçe'de fürû, yani altsoy, yani bir ana babadan üreyen demek, yanındaki 1 de bu süper ana babanın ilk çocukları olduğunu ifade ediyor. Ve fakat bu F1'den sonraki çocuklar (F2 ve ötesi) her zaman felaket, ana babalarına hiç benzemiyorlar, burada sadece bir ana ve bir babalarının olmadığı gibi bir durum da var ki, o mesele de karışık. Yani ilk ve tek batında birçok ebeveynin iyi özellikleri var, o kadar, sonra yok, hemde hiç.

İşte benim işkillendiğim nokta da tam olarak bu, tamam süper damızlıkları buldunuz ve süper çocuğu ürettiniz, başım üstüne, üretirken de tozlaşma gibi ucubik olmayan hatta şirin bir yol kullandınız, ona da tamam. Ancak işte bunun ana babası özgür bırakıldığında kendine pekala benzeyen canlıyı üretiyor da bu velet niye illa ki benzemiyor.

Ana babası kendi içlerinde anadan kıza, babadan oğula aynı güzel nitelikleri kuşaklar boyu sürdürüyor da niye F1 bunu hiç olmazsa F2 de yapamıyor?

Tamam melez (hybrid) diyorsunuz da, melezlerin çocukları benim bildiğim melez olmaya devam ediyor. Hiç de sadece bir yöne çekmiyor. Zenci ile beyazın çocukları melez oluyor, o melezin çocukları daha bir melez oluyor ve bu uzayıp gidiyor.

F1 tohumlarda niye böyle değil de illa ki yeniden kapalı kapılar ardındaki firmaya elimiz mahkum?

Yanlış anlaşılmasın, GDO ile F1'i aynı kefeye koymuyorum. Sanki tozlaşmanın ötesinde de bir şeyler var gibi ama, işte o 'gibiyi' tam olarak bilmiyorum. Belki siz de bilmiyorsunuz, sizin bilginiz de literatürde söylenen ve öğrendiğiniz kitabi bilgiden ibaret ama birileri biliyor ve saklıyor gibi.

"Canlılığın formülü çok açık; bir sen, bir ben, bir de bebek!" diye açıklamıştı hani bir şarkı sözü yazarımız. İşte o 'bebek' ne anasına ne babasına benzediğinde işler karışıyor, karışmasın mı yani!

Yukarıda şaka ile karışık söylenen, kendi devamını sağlama yani kendine benzer birey oluşturma (ister bölünerek, ister üreme ile) canlılık kavramının özü ise ve F1 tam da bu konuda su koyveriyorsa sanki tozdan, tozlaşmadan fazla bir şeyler var bu işte diye ben sokaktaki adam olarak işkillenirim arkadaş.

Yanılıyorsam; yanıldığım, bilmediğim noktaları aydınlatırsanız sevinirim.

gece
Adem ile Havva'ın bilmem kaçıncı F'i

gece Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön