View Single Post
Eski 17-04-2009, 11:02   #28
kaktüs
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-10-2007
Şehir: Istanbul/Syndey
Mesajlar: 1,003
Ceviz ile ilgili bulduğum bir makaleden çeviri:

Kaynak

Kimi bitkiler hayatta kalabilmek için tohumların gelişmelerini engelleyen allelopatik kimyasallar salgılarlar. Bu allelochemicals olarak adlandırılan maddeler bazı bitkilerden metabolik olarak üretilir ve çevreye bulaştığı zaman bazı fizyolojik işlemlere (solunum, hücre bölünmesi, su ve besin alımı vs) etki ederek büyümeyi engellerler. Allelopatik etkiler yaprakta buruşma, sararma veya bitkinin bir kısmının veya tamamının ölmesi ile kendini belli edebilir.
Buna örnek bitkilerden biri kara cevizdir. Genellikle odunu ve cevizleri için üretilir ve peysaj alanlarda gölgelik olarak kullanılmak üzere bulunur. Ancak diğer peysaj bitkileri cevizin altına veya yakınına dikildiklerinde sararmaya solmaya ve ölmeye başlarlar. Bunun nedeni ağacın ürettiği toksik olmayan, renksiz hidrojuglon isimli kimyasaldır. Hidrojuglon yapraklarda, gövdede, meyve kabuklarında, iç kabukta ve köklerde bulunur. Hava veya toprak bileşimleri ile karşılaştığında okside olur ve juglon adı verilen allolekimyasal oluşur ve bu madde son derece toksiktir.

Buna benzer bazı ağaçlar, Adi ceviz, Kuzey Amerika cevizi ve pekanlar da juglon üretir ancak kara ceviz ile karşılaştırıldığında oldukça az miktarlardadır. Juglon, diğer bitkilere zararı olduğu bilinen bitkiler tarafından üretilmiş, allelopatik etki yapan pek çok kimyasal içinde en zararlı maddelerden biridir. ( Buna ek olarak peysajda yaygın kullanılan ve alleopatik etkileri olduğu bilinen diğer bitkiler: Akçaağaç, Kokarağaç –aylandız, Ailanthus altissima- melengiç –celtis-, Mum ağacı-myrica cerifera- , Amerikan Çınarı, bir tür kavak ağacı-cottonwood-, black cherry, kızıl meşe, Robinia pseudoacacia, sassafras albidum ve Amerikan karaağacı

Toprakta Juglon
Juglon ceviz ağacının her yerinden salgılanır. Diğer bitkilere etkisi kök kontağından, sızmalardan veya toprağın ayrışması ile olabilir, düşen ve ayrışan yapraklar veya yağmurun yaprakları ve dalları yıkayarak üzerlerindeki juglonu süzerek indirmesi sonucu diğer bitkilere ulaştırması sonucu etkileşim meydana gelir. Özellikle ceviz ağacının altındaki bitkiler en büyük risk grubundadırlar çünkü onları hem köklerden hem de düşen yapraklardan gelen juglon etkiler.
Juglonun sudaki çözünürlüğü azdır ve toprakta çok uzağa gidemez, hassas bitkiler için çok az bir miktarı bile çok hasar verici olabilir. Bitki kökleri eğer ceviz kökünün 1 – 1.5 cm yakınında büyürlerse juglon ile karşı karşıya kalırlar. Ceviz kökleri toprağın altında taçlanarak yayılabilir ve karacevizden uzakta dikili bitkileri bile etkileyebilir.

Toksinlerin etkilerini pek çok faktör etkiler, bunlar toprak tipi, drenaj, havalandırma, sıcaklık ve mikrobiyal aktivite. Toprak mikroorganizmaları allelokimyasalları enerji kaynağı olarak sindirebilir ve bitkilere toksik olmayan formlarda metabolik bileşimler şekline dönüştürebilir. Toprak iyi drenajlı ve havalandırılmışsa, sağlıklı bir aerobik mikroorganizma popülasyonu elde edilir ve bu işlem hızlanır.

Pek çok kırsal alandaki gibi ıslak, iyi havalanmamış toprak, mikrobiyolojik büyümeyi zorlaştırır. Özellikle karacevizin toksik etkilerine hassas bitkilerin, az organik madde içeren ağır kırsal topraklarda daha büyük riskleri vardır. Toksinler bitkiler tarafından emilmekten ziyade organik maddelere yapışırlar ve organik maddeler aynı zamanda sağlıklı bir mikrobiyolojik popülasyonun oluşumunu destekler.

kaktüs Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön