View Single Post
Eski 22-03-2009, 13:40   #26
Lilium
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Böyle bir konu açtığı için sayın Başbahcivan'a teşekkür ederim, Bir şeyi yukarıda açıklamayı unuttum,
Alıntı:
Parlak simsiyah renk yerine kahverengi rengi ve buruşuk kabuğu tercih ederim.
Zeytinin parlak olmasından korkmayın zeytin parlak olabilir, satıcı ürünü güzel gözüksün diye yağlamıştır parlar, bu kötüdür anlamına gelmez, ama nasıl bir yağ kullandığı önemlidir.
Zeytin çok siyah olmaz, mutlaka koyu kahve tonlarındadır. İçinde daha açık tonları varsa buda karışıktır anlamına gelmez, bu üretiçinin zeytinini iyi ayıramadığı ile ilgilidir, ama zararlı değildir.

Şimdi yukarıda başbahcıvanın dediği gibi
zeytin tüketiminde nelere dikkat edeceğiz,
1-Birincisi tüketici zeytini alırken simsiyah olmamasına bakacak.
2- zeytinin içi simsiyah olmayacak.
3- zeytin ve içi siyah olup çekerdeği kahve ise uzak durun.
4-zeytin çekerdeği simsiyah ise ona hiç yaklaşmayın.

Tüketici bu kadarını anlıyabilir, ya yetiştirme üretim safhasında ne tür zirai ilaçlar var bunları anlıyabilir mi? ne yazık ki burasını anlayamaz, kendi imkanları ile anlaması mümkün değil, peki o zaman ne yapacağız. O zaman biraz da olsa yapacağımız tek bir şey var, aldığımız üründe bir iki tane kurtlu çıkıyor ise, bilin ki bu üründe fazla insan sağlığına etki edecek zirai ilaç kalıntısı yok. **** yukarıda sayın Remzi Sarıoğlu'un dediği gibi organik ürünleri tercih edeceksiniz, Ben türkiyede tam bir organik ürün yetiştirildiğine de pek inanmıyorum inşallah öyledir.

Türkiyede sadece zeytinde değil tüm ürünlerde zirai ilaç kullanılıyor, ilaçsız hiç bir şey olmuyor, bilhassa elmaya atılan ilacı tahmin bile edemessiniz, yediğimiz maydonozdan tutun hayvanların yediği yonca da bile ilaç var, bunu hayvan yiyor ve etine sütüne geçiyor, bizlerde şu firmanın ürünü çok güzel kaymağı kalın çok güzel deyip alıyoruz. Bakın onlarda bile neler döndüğü belli değil.

Biz yeniden konumuza dönecek olursak, sizlere çok değerli bir hocamızın bir anlatımından örnek vererek bitireyim.

Diyorki, hepimiz pazara gidiyoruz sağlıklı meyvayı nasıl anlayacağız, ben tezgahın başına dikiliyorum inceliyorum alışveriş yapan hanımlar hep elmanın irisine düzgün olanını beresiz olanını seciyorlar, oysaki pazarcı bir tarafa da elmaların yamuğunu lekelisini kurtlusunu secip tezgahın bir köşesine koymuştur, üstelik bunlar çok uçuzdurda, bunları kimse almaz kimsede bakmaz. Asıl gönül rahatlığı ile yenecek olanlar bunlardır diyor. Kurtlu kısmını bıçakla çıkar diğer kısmını gönül rahatlığı ile ye.
Açıklamasını da şöyle yapıyor, eğer ki meyvenin içine kurt girmişse bu ölmemişse yaşıyorsa bilin ki bu meyvede zehir yoktur veya kurdu bile öldürmiyecek kadar azdır, kurdu öldürmemiş ise insan sağlığına tesir etmez.

Şimdi ya sende bize kurtlu şeylermi yedireceksin dediğinizi duyar gibiyim, Evet arkadaşlar günümüzde ya yukarıda bahsettiğim ürünleri tüketeceğiz, **** doğal olarak yetişen lekeli tek tük kurtlu olanları tüketeceğiz, karar sizlerindir.

Ben bahçemde kendi yetiştirdiğim ürünlere zirai ilaç değil zirai gübre bile vermiyorum, sadece hayvan gübresi ile yetiştiriyorum, Ha az ürün veriyor veya bazılarına kurt giriyor, az kurtlu ise kurtlu kısmını atıyorum diğer kısmını ve sağlamlarını gönül rahatlığı ile yiyor ve çoluğuma çocuğuma da yediriyorum.

Çok uzatığımı biliyorum ama birde sayın meyvelitepenin yazmış olduğu şu konuya da birşeyler ekleyim.
Alıntı:
Konuyu çıkmaza sokmuş gibi olacağım ama küçük bir uyarı.
Sevgili meyvelitepe, konu çıkmaza girecek diye veya bazılarının hoşuna gitmiyecek diye gerçekleri yazmamamız da doğru olmaz kanısındayım,

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön