View Single Post
Eski 26-08-2006, 22:26   #1
Onur G. HİTİT
Ağaç Dostu
 
Onur G. HİTİT's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-07-2006
Şehir: İlkadım/SAMSUN
Mesajlar: 365
"Killi"darium

240 lt.lik akvaryumumu eşimin de ısrarı ile paludaryuma dönüştürmeye başladım. Daha önce bu akvaryumda tetralar, çöpçüler, elma salyangozları, melek balıkları (kendi üretimim) ve bitkiler bulunmaktaydı. Tetralarla melekleri Bafra'da çok sevdiğim bir abime hediye ettim. Çöpçüleri ve elma salyangozlarını da 30 lt.lik bir akvaryuma yerleştirdim. 240 lt. akvaryumu bozmadım, su seviyesini düşürüp filtrasyon malzemelerinde ufak tefek değişiklikler yapıp arka kısmı kütük ve kayalarla doldurarak bir paludaryum kurmaya başladım.

O halde, bu çalışma ile ilgili ufaktan bilgi vermeye başlayalım:

Kurulum tarihi: Eylül 2005 tarihinde kurulan akvaryum, Ağustos 2006 tarihinden itibaren paludaryuma dönüştürülmeye başlandı.

Ebatlar ve hacim: 100*40*60 (yükseklik) olan ebatlara rağmen su kapasitesi yarı yarıya düşürülerek yaklaşık olarak 120 lt.ye getirildi.

Taban malzemesi: Midye kırığı var. Ama arka kısımlarda gerekli görülen yerlere yıkanmış dere kumu ile takviye yapılacak.

Dekorasyon: Büyüklü küçüklü kütükler ve kayalar var. Arka kısımlara zamanla kütüklerden dolgu yapılacak.

Su özellikleri ve sıcaklık: pH 7 civarında. Şu anda 27 C'de. Yaz mevsimi olmasına rağmen evin serin oluşundan ve tam tepedeki klimadan dolayı 27 C'den yukarı çıkmıyor.

Filtrasyon: Atman kanister filtre var. Modelini hatırlamıyorum şu anda, saatte 800 lt. su döndürüyor. İçinde biyosünger, küp şeklinde kesilmiş süngerler ve elyaf var. Akvaryuma su gönderen kısım, fazla sirkülasyon yapmaması için ufak bir şelale gibi düzenlendi, arka cam ve kütüklerin arasına sıkıştırılıp yosunlarla kamufle edildi.

Balıklar: 25-30 tane adet Aphanius sp.

Bitkiler: Vallisneria americana, Lemna minor, Anubias nana, Anubias congensis, Hygrophila corymbosa, Hygrophiha polysperma, Ceratophyllum demersum, Myriophyllum spicatum, Lununaria cruciata, Brachythecium rutabulum ve adını bilmediğim ve balıkları yakaladığım yerden getirdiğim bir miktar bitki.

Diğer canlılar: Akvaryumumun demirbaşı haline gelmiş sivri salyangozlarla yuvarlak salyangozlara ek olarak balıkları yakaladığım yerden getirdiğim birkaç iri ve siyah salyangoz var. Ayrıca birkaç da midye var. bulabilirsem bir miktar midye daha ekleyeceğim.

Beslenme: Sera FD Mixpur ile günde 8-10 kez azar azar yemleme yapılıyor. ayrıca yaz mevsiminde bol miktarda bulunan bilimum haşerat türleri de eşime çaktırılmadan akvaryuma atılıyor ve doğadantoplanmış olan Aphanius türü killifishlere yediriliyor. Bu arada belirli periyotlarla sıvı vitamin takviyesi de yapılmakta.

Su değişimleri: Yazdan geldiğimden beri su değişimi yapmadım. Sadece akvaryumun mevcut suyunun yaklaşık yarısını (yaklaşık olarak 100-120 lt) boşalttım, Sera Aqutan ve Sera Nitrivec ekledim.

Ek bilgiler: Zaman içinde arka kısımlara kütükler eklenecek, aradaki boşlukları elyafla doldurup üzerini torf veya benzeri malzeme ile kapatıp çeşitli rutubet sever bitkiler eklemeyi düşünüyorum. Dolgunun hemen önüne Japon şemsiyesi ve karşı kısma da pirinç ekmeyi düşünüyorum. Bir de ince birkaç dekoratif dal bulabilirsem, arka kısımdaki dolgu bittikten sonra sarmaşıkla dolduracağım biryerleri. Bir de 2. İSAK Yarışması'ndan aldığım ödül olan Sera marka florasanı, bizim elektrikçi komşunun yardımı ile bu paludaryumda kullanacağım.

* * *

Paludaryumu kurmak için bir fikir edinmek ve belki biraz kütük ve güzel kaya bulurum umuduyla yakın çevremde (Derbent Baraj Gölü) yaptığım ufak bir gezinti yaptım.

Sazlık çok hoş. Burada 1-1,5 ay önce dolaşabiliyordum ama gölün suyu yükselmiş, etrafta çok sayıda yılan olduğu için suya girip risk almak istemedim. Gerçi hangisinin zehirli, hangisinin zehirsiz olduğunu az çok biliyorum ama kendimi korumak adına herhangi birine zarar vermekten nefret ediyorum. Zaten sazlar da çok uzundu:



Hatta bir yılan deri değiştirmişti bile:



Sudaki şu çürümüş ağaçtan bir parça alabilseydim iyi olacaktı ama 10 m. kadar açıktaydı ve gölün bu kısmında daha önce boğulanlar olduğundan girmeye cesaret edemedim. Gölün su seviyesinin inmesini beklemekten başka çare yok sanırım:



Civardaki böğürtlenlerin bir kısmı çiçeklenmişti:



Bir kısmı ise meyve vermeye başlamıştı ama henüz ekşiydi hepsi:



Kayıkla kıyıya paralel geçen balıkçıları da görüntülemeyi ihmal etmedik tabi. O kadar iri sazanı ben yakalamış olsaydım, ben de böyle sırıtırdım:



* * *

Suların yükselmiş olmasından dolayı kütük bulamadım. Ama biraz güzel kaya buldum ve eve geldim.

Lafı çok uzattım, şimdi paludaryumumuza dönelim.

Şimdilik bazı kesitler sunmakla yetinmek zorundayım:















Şimdilik bu kadar, gelişme ve yenilikler oldukça aktarmaya çalışacağım.

Saygılarımla...

Onur G. HİTİT Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön