View Single Post
Eski 14-06-2008, 17:54   #5
Emre Albayrak
Ağaç Dostu
 
Emre Albayrak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 642
3. Besin maddesi eksikliği veya fazlalığı

Sağlıklı bir bitki gerek biyolojik çevresi ile ve gerekse fiziki bileşenleri ile uyum içerisindedir. Bu uyum bazı zamanlarda bozulup bitkinin ölümüyle sonuçlanabildiği gibi, çoğu zaman da belirgin ve teşhis edilebilir semptomlar halinde kendini göstermektedir. Bir zararlı ve patojen etkisiyle görülmeyen bu bozukluklar büyüme bozuklukları olarak adlandırılır. Bu bozukluklar besine bağlı olabildiği gibi gıda dışı olarak da oluşmaktadır.
Bilindiği üzere tüm bitkiler kimyasal besinlere ihtiyaç duyarlar. Bu maddeler gerek kompost gibi organik ve gerekse amonyum sülfat gibi yapay nitelikte olabilirler. Bitkilerin topraktan aldığı kimyasal elementler Azot, Fosfor ve Potasyum (büyük miktarlarda gerekli), Kalsiyum, Magnezyum ve Kükürt (daha az miktarlarda)’dür. Bu altı element ana element olarak düşünülmelidir. Demir, Manganez, Bor, Molibden, Bakır, Çinko ve Klor ise daha az hayati seviyedeki elementlerdir. Bu elementlere bağlı eksiklikler de bitkide bozukluğa neden olurlar. Ancak etkileri diğerlerine göre daha az hayatidir. Azot, Fosfor ve Potasyuma bağlı kusurlar kendisinin zayıf büyüme olarak gösterir ve uzmanlarca kolay teşhis edilir. Fakat geriye kalan büyük bir kısmı; semptom açısından birbirine benzediğinden daha zor teşhis edilebilir ve daha ayrıntılı bilgi gerektirir. Bu bilgiler arasında semptomların açığa çıktığı en genç ve en yaşlı yaprakları not olarak da bulunmaktadır. Topraktaki elementler arasında kimyasal bir bağ bulunmaktadır. Bu elementlerden birinin azlığı veya çokluğu diğer elementleri de tetikler ve yeterli miktarlarda olsalar dahi bitki bunları alamayabilir. “Molibden” dışında hiçbir element alkalin topraklardan, hatta pH=7 seviyesinde bile alınamazlar. Bu nedenle bahçedeki toprak alkalinitesi büyük bir sorundur.


Ana Elementler

(Azot, Fosfor, Potasyum, Kalsiyum, Magnezyum ve Kükürt )


Azot (Nitrojen).

Topraktaki azot çapalama ve tarlanın ıslah edilmesiyle birlikte arttırılabilir. Gübrelerin az yapıldığı alanlarda ve fasulye, bezelye, lahana gibi sebzelerin sürekli yetiştirildiği alanlarda azot açığı kendisini gösterir. Yeterli organik maddeye sahip olmayan, dolayısıyla çürümenin az olduğu alanlarda azot açığı her zaman görülür.Azot hareketli olduğu için bitki içinde istenen yere taşınabilir.

Fizyoloji:
Azot bitkinin birçok özelliği için gereklidir. Protoplazma ve protein için önemli bir bileşendir. Legüminoz köklerinde bulunan bazı bakterilerin açığı gidermek amacıyla havadaki serbest azotu da bağladığı bilinen bir gerçektir.

Semptomlar:
Azot eksikliği gösteren bitkiler küçük ve cılız kalırlar.Yapraklar küçülür, renkleri solar. Belirtiler ilk olarak yaşlı yapraklarda görülür, daha sonra yukarıya doğru genç yapraklara sirayet eder. Sarı renk aynı tonda tüm yaprak yüzeyine yayılmıştır.

İğne yapraklar sarımsı yeşil olmasına karşın geniş yapraklılarda yaprak yüzeyinde ve sapında kırmızımsı renklenmeler görülür. Çiçeklenme ve meyve verimi gecikir veya azalır. Normalin üzerinde azot beslenmesi olan bitkiler süngerimsi ve yumuşak görünümdedir.

Tedavi:
Azot içeren gübreler (amonyum sülfat) bitkilendirme yapılmadan önce toprağa uygun miktarlarda atılmalıdır. NPK (Nitrojen-Fosfor-Potasyum) dengesini sağlamak üzere toprağa fosfor ve potasyum takviyesi de yapılabilir.

Emre Albayrak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön