View Single Post
Eski 14-06-2008, 18:52   #4
Emre Albayrak
Ağaç Dostu
 
Emre Albayrak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 642
2. Toprak
Ortam sıcaklığına bağlı olarak toprak sıcaklığı da değişiklik gösterir. Toprak sıcaklığının fazla olması yumrulu bitkilerde nekrozlara neden olur. Soğuk ya da donlu toprakta genç çim çok zarar görür ve çıkış öncesi fide enfeksiyonlarını gerçekleştiren toprak patojenlerinin hedefi olur. Çünkü bu koşullarda genç çim gereğinden daha uzun bir zamanda toprak yüzeyine çıkabilecek ve duyarlı olduğu dönemi toprak altında uzun bir sürede aşabilecektir.
Toprağın donup çözülmesi genç bitkilerin kılcal köklerinin özellikle ağır topraklarda mekaniksel olarak zarar görerek kopmasına neden olur. Bu şekilde yaralanmış köklerden, kök çürüklüğünü oluşturan sekonder patojenlerin girişi kolaylaşır.Ayrıca toprak sıcaklığı topraktaki bitki patojeni mikroorganizmaların gelişmesini de etkiler.
Bazı bitkiler aside, bazı bitkiler ise alkaliye duyarlıdır. Genellikle pH=4-8 aralığında bitkiler iyi gelişirler. Asit topraklarda bazı bitkilerde gelişme yavaşlar. Bu topraklarda toksisitesi görülen elementler bor, bakır, mangan, alüminyum ve demirdir. Bakır ve mangan toksisitesi aynı zamanda demirin bitki tarafından alımını önleyerek demir noksanlığına neden olur.
Sodyum tuzlarının (klorür, sülfat, karbonat) toprakta fazla miktarda bulunması ise toprak pH’sını yükselterek alkali zararına neden olur. Alkali zararı duyarlı bitkilerde kloroz, cüceleşme, yaprak yanıklığı, solgunluk ve fide ölümleri şeklinde görülür. Toprağın asit ya da alkali karakterde oluşu toprakta bulunan patojenler açısından da önem taşır. Örneğin, bakteriler aside oldukça dayanıksızdır, bu nedenle nötr veya hafif alkali toprakları tercih ederler.
Bitkilerin gelişebilmesi için toprakta yeterli miktarda su ve havanın olması gerekir. Bu dengenin bozulması, yani toprağın susuz kalması ya da çok fazla miktarda su bulunması nedeniyle hava kapasitesinin düşmesi bitkilerde hastalığa neden olur. Toprakların su tutma durumu toprak yapısı ile de ilgilidir. Örneğin, ağır-killi topraklar fazla su tuttuğu için kökler yeterince hava alamaz, bitkiler zayıf gelişir ve kök çürüklüğüne neden olan patojenlerin saldırısına karşı koyamaz. Fazla sulanan saksı bitkilerinde de toprak nemi fazlalığı sonucu zarar ortaya çıkabilir. En tipik belirti alt yapraklardan başlayan ani yaprak dökümüdür. Ayrıca yapraklarda sararma olur. Bazı bitkilerde şişkinlikler, gövdede ve yapraklarda kahverengi veya siyah renkli sulu lekeler meydana gelir. Köklerde ise siyahlaşma ve ölüm görülebilir.
Killi toprakların aksine kumlu topraklar su tutmazlar, hava kapasiteleri yüksektir. Böyle topraklarda toprak neminin azlığı nedeniyle yapraklarda açık yeşil-sarı renk oluşumu, cüceleşme, yapraklarda küçülme ve azalma, çiçek ve meyve dökümü görülebilir. Uzun süren kuraklıkların olduğu bölgelerdeki kumlu topraklarda susuzluğa dayanıklı bitkiler yetiştirilmeli, çiftlik gübresi ve yeşil gübre ile toprağın fiziksel yapısı düzeltilmelidir. Hafif kumlu topraklar nem içeriği açısından çok dengesizdirler. Toprakta suyun bir az bir fazla olması, sulamanın dengesiz yapılması bitkilerde çeşitli hastalıklara neden olur.

Fidanların derin dikilmesi, özellikle ağır topraklarda çok sakıncalıdır. Derin dikilen fidanların kökleri çürür. Fidan kök boğazına yakın kısmında tali kökler oluşturursa da bu kökler ağacın su ve besin maddesi gereksinimini uzun yıllar karşılayamaz ve ağaç yavaş yavaş ölüme gider. Böyle ağaçlar genç ve durumları ümitsiz ise sökülmeli, yaşlı iseler ağacın kök boğazı çevresi açılıp havalandırılmalı ve kök boğazına doğrudan suyun gelmemesine özen gösterilmelidir.

Emre Albayrak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön