View Single Post
Eski 09-02-2009, 23:21   #373
efe-can
Ağaç Dostu
 
efe-can's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-11-2008
Şehir: Menderes-İZMİR
Mesajlar: 113
İnadına Kaçmak lazım;

Yukarıdan aşağıya hayalleri ve gerçekleri okudum. Ben görevim gereği Türkiye' nin çeşitli şehirlerini dolaştım. Yirmibeş yıl boyunca evimin köşelerinde çimlenen birşeyler oldu. İçimde hep bahçeli ev önünde yatan bir can dost (köpek), bahçede dolaşan çokça tavuk vs vs vs hayal ederdim. Bütün yolculuklarda yer beğenirdim.

Sekiz yıl önce şimdiki yaşadığım tarlayı aldım. Param olmadığı için boş bir tarla alabildim. Bütün olanaklarımı seferber ettim; ev, kümes, sera, ağaçlar, köy fırını herşey yaptım. İlk yıllar ev yoktu. Hafta sonları gelirdim. Uzun soluklu ohhhh lar çekerdim. Gece geç vakitler şehre dönerdim.

İki yıldır burada sürekli yaşıyorum. Eşim de emekli oldu. Bir şeyi hesap etmemiştim. Ben kiminle konuşacağım. Sabah kalktığımda kime Günaydın diyeceğim. Gazetemi kiminle değişeceğim. Bahçe işleri yaparken kimi model alacağım. Kimin yaratıcı düşüncelerinden yararlanacağım. Ben kime faydalı olacağım?

Evet aynı dili konuştuğum kimse yok. Ara sıra şehire alış verişe gidiyorum. Boş geçen yarım saatı tüketemiyorum. Oysa aylaklık ne kadar zormuş. Zaman zaman başka şehirlere bir kaç günlüğüne gidiyorum. Hemen eşin dostun bahçesi var ise oraya gitmek istiyorum veee evimi bahçemi özlüyorum. Geçen gün bir hafta ayrılmıştım. Geldiğimde köpeğim ve 30 küsür tavuklarım beni koşarak evin kapısında karşıladılar. Tam bir tören vardı benim için. Gözlerim yaşardı. Bu nedenle inadına yaşamak lazım diyorum.

Şehirlerde yaşayan insanlar o kadar kalabalığa rağmen ne kadar da yalnızlar aslında. Komşuna günaydın diyorsun. Haaa diyor. Sözcük dağarcığında öyle bir şey kalmamış.

Müşerref Hekimoğlu'nun (gazeteci yazar ) bir anısını arz etmek istiyorum:
* Bir süre Almanya'da yaşamış ve Türkiye'ye evine dönmüş. Sabah kalkmış; kapıcıya günaydın; ses yok. Sokakta her rastladığına günaydın yanıt yok. Sonra gazete büfesine gitmiş; " GÜNAYDIN " demiş. Büfecide bir günaydın gazetesi uzatmış ona. Oysa o başka bir gazete almak istiyormuş.

Almanya'da yaşayanlar bilir. İnsanlar lokanta vs kalabalık bir ortama girerken; günaydın, iyi alşamlar gibi sözcükle selamlarlar topluluğu.

On dairelik bir apartmanda kaç kişi tanır birbirini. Kaç kişi bir tabak yemek verir karşı komşuya. Çöpe döker ama vermez. Çünkü böyle alışkanlıklarımızı yitirdik.

UMUTLARINIZDAN VAZGEÇMEYİNİZ. Ne para kazanmanın sonu var. Ne de mal edinmenin sonu var. Mevki, kariyer, koltuk geçici kavramlardır. Giderken bir şey gitmiyorki.

Seraya yüzlerce tohum ektim. Her sabah bana göz kırpmalarını görmek için erken kalkıyorum. İçimde yirmili otuzlu yaşlarımın enerjisi var. Her gün bir mağma gibi yeryüzüne fırlamayı bekliyor.

Saygılarımı sunuyorum.

efe-can Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön