View Single Post
Eski 17-01-2009, 00:25   #29
kahyanur
Ağaç Dostu
 
kahyanur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi efe-can Mesajı Göster
Öğrenci iken dersi dinlemediğim zaman; defterin bir köşesine ev, ağaçlar ve köpek resmi çizerdim. İllaki kapının önünde yatan bir köpek olacaktı.
Bu hayalimi bir buçuk yıl önce gerçekleştırdim. Yavru bir kangal aldım. Bahçemdeki eve getirdim. Diğer köpeğim küçük Can'a kendisini kabul ettirdi. Ben de onun adını Cesur koydum. Üç ay nerede ise kucağımda yatırdım. O kadar hızlı büyüdü ki anlatamam. Birbirimizi çok sevdik. Her sabah ben erken dışarı çıkmaz isem, bir yolunu bulup yatak odama gelir gıdımı yalar, patisini üzerüme atar havlardı. Hergün çim de saatlerce güreşirdik. En mutlu olduğu an bana goksünü vurup yere yıkması ve patilerini üzerime koyması idi. O mutlu olsun diye sık sık ona yenilirdim. Ormana yürüyüşe gittiğimde onu da götürür, saklambaç oynardık.
24 Kasım öğretmenler günü; yine ormana gittik. Akan sulara daldı daldı çıktı. Çok mutlu oldu. Oysa bana veda gösterisi yapıyormuş nereden bileyim.
Tam eve döndüğümüzde hain bir kurşun onu yere yıktı. Başını kucağıma aldım. Bana son defa baktı, derin bir nefes verdi. Vedalaştı.. Saçmanın deldiği yerden sıcak kan akıyordu. Parmaklarımla tıkadım. Sonra kaskatı oldu. Düşünme özelliğimi kaybetmiştim sanki.
Ormanda serin bir yere mezar kazdım. Soğuk yanaklarını binlerce öptüm. Küçük Can günlerce öldüğü yerdeki kanlarını koklamaya gitti. Eşim uzun zaman geceleri ağlıyarak uyandı. Rüyamızda görsek dahi birbirimizden saklıyoruz. Her 24 Kasım' da eşimle beraber onu anıp ağlıyoruz. Aslında onu anmadığımız gün yok gibi. Salonda asılı resmi; beni her an güreşe davet edecek gibi canlı.
İnsanlara kızdığım zaman "hayvan" demiyorum. Çünkü onlara iyi baksak öğreneceğimiz çok şeyler var.
Sayın Efe-Can;
Sizi çok iyi anlıyorum. Bende köpeğim Pako'yu trafik kazasında kaybettim. Resmi nickimi temsil ediyor. Edirne'ye öğrenci olan oğlumun yanına gitmiştim. Çorlu'dan hareket etmeden önce her zaman yaptığım gibi, oğlum için yaptığım yemek vs yi arabaya yüklerken Pako arka koltuğa atlamış ne yaptıysam indirememiştim. Ben işlerimi tamamlayıp iki saat sonra yola çıkıncaya kadar arabadan inmemişti..
Hep düşünürüm. Edirne'ye gitmeseydim kaza olmayacaktı, ama Pako çok istemişti gitmeyi ki arabadan inmemişti.
Oğlum ana caddeye paralel bir sokakta bir evde kalıyordu. evin karşısında boş bir arsa vardı. pakoyu oraya alıştırmıştım tuvalet ihtiyacı için. Tuvaletini yapar gelir evin kapısına patisiyle vurur, ben kapıyı açınca üzerime atlar, beraber eve girerdik. Çok itaatkar olduğu için kısıtlamamak için bağlı gezdirmiyordum . Yanımdan ayrılmaz, biraz önümden gider..Durur bekler, trafik olmayan sokaklarda dolaşırdık.
O sabah erken kalkmıştım. Önce Pako'yu tuvaletini yapması için dışarıya bıraktım. Sonra kahvaltı hazırlamaya başladım. Aradan 10 dakika geçti sanırım. Pako'nun kapıya vurmaması dikkatimi çekti. Dışarıya çıktım yok. Sokakları nasıl koşarak dolaştığımı , nasıl caddeye çıktığımı hatırlamıyorum. Pako caddenin karşısında yol kenarında yatıyordu. Beni görmesin, görüp caddeye atlamasın diye saklanarak yanına koştum. Bir gariplik vardı. Bana bakıyor ama kalkmıyordu. Kan olmamasına rağmen araba çarptığını anladım. Kucağıma alıp eve koştum. Oğlumla arabaya binip vet'e koşturduk. Veteriner kalp masajı, iğne yaptı..Ama zaten götürdüğümüzde kaybetmişiz.
Dünyam yıkıldı. Pako'yu Edirne'nin dışındaki bir meyva bahçesine götürdüm. Tam üç gün gömmeye kıyamadım. Hergün üç kez gidip baktım. Her seferinde kalkacak diye ümitlendim. En sonunda öldüğünü kabullenmek zorunda kaldım. Ve bir badem ağacı altına gömdük.
Benim acımın sizinkinden farkı vicdan azabı çekiyor olmam. O sabah Pako'yu bırakmasaydım bende onunla çıksaydım bu kaza olmayacaktı. Eğer ölümden sonra sevdiklerimi görebileceksem, böyle bir şey varsa sadece Pako'yu görmek isterim. Ona sarılıp kendimi affettirmek isterim.


Düzenleyen kahyanur : 17-01-2009 saat 00:44 Neden: imla
kahyanur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön