View Single Post
Eski 20-12-2008, 23:12   #2
Mine Pakkaner
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707

3.3.Ekilecek Tohum Miktarı

Ekim yastıklarında birim alana ekilen tohumun miktarı ve dolayısıyla fidan sıklığı, fidanlarda kaliteyi etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Birim sahadan, en yüksek kalite ve miktarda fidan elde etmek gaye olduğuna göre, ekilecek tohum miktarının iyi tesbit edilmesi gerekir.

Çok sık yetişen fidanlar çoğunlukla ince ve cılız olurlar ve toprak üstü kısımlarının köke nazaran gelişmiş olması halinde dikimlerde başarılı bir netice alınmaz. Ayrıca sık ekimler, temini güç ve masraflı olan kaliteli tohumun israfına ve sonradan yapılması muhtemel olan seyreltme masraflarına da sebep olur. Lüzumundan fazla seyrek ekimler de saha israfına, randımanın azalmasına ve yastıklardaki fidelerin dayanışma noksanlığından husule gelebilecek başkaca mahzurlara sebebiyet verirler.

m2’ye ekilecek tohum miktarları esas itibariyle her yıl orman fidanlıklarına verilen ekim programı cetvelinde gösterilmekte ve bu miktarlara göre ekim yapılmaktadır. Ancak bir fikir vermek üzere aşağıdaki formülden de yararlanılabilinir.

P m² de kullanılacak tohum miktarı (kg olarak); A ekilecek saha (m² olarak); D m²de arzu edilen fidan adedi; G çimlenme yüzdesi; S kg’daki tohum adedi; Y fidan yüzdesi; T temizlik yüzdesi.

Örnek: m²’de 300 adet fidan yetiştirilecektir. 1 kg’da 5000 adet tohum olsa, çimlenme yüzdesi 80 ve fidan yüzdesi 60, temizlik yüzdesi 80 olsa; 1000 m²’lik ekim sahası için gereken tohum miktarı;

1000x300
P=----------------------------- = 15,6 kg tohuma ihtiyaç vardır.
0.80x50000x0.60x0.80

3.4.Ekim Derinliği
Tohumlara verilecek ekim derinliği, tohumun büyüklüğüne, toprağın tekstürüne, ekimin ilkbahar veya sonbaharda yapılacağına göre değişebilir. Her ne kadar büyük tohumlar küçük tohumlara nazaran daha derine ekilebilirse de derin ekim genellikle Damping-off mantarlarının zararını artırmakta ve fidelerin toprak üstüne çıkmasını zorlaştırmaktadır. Ekim derinliği, hafif kumsal topraklarda, killi ağır topraklara nazaran 1/3 nispetinde daha derin olabilir. Zira bu gibi topraklarda çimlenen tohumlardan çıkan fideciklerin toprak sathına çıkışları daha kolaydır. Tecrübeler sonbahar ekimlerinin, ilkbaharda yapılan ekimlere nazaran daha derin yapılması gerektiğini göstermiştir. Zira bu suretle muhtemel don atmaları veya rüzgâr erozyonu ile tohumların açıkta kalmaları önlenmiş olur. Genel bir kural olarak denilebilir ki; Bir tohuma verilecek derinlik, tohumun kalınlığının 3 katı kadar olmalıdır.

3.5.Tohum Ekimi
Orman ağacı tohumları, fidanlıkta daha önce hazırlanan ekim yastıklarına elle veya makine ile ekilir.

Orman fidanlıklarında, çizgi ekimi uygulanmaktadır. Çizgi ekiminde, çizgi aralıkları, ibrelilerde 15–17 cm. yapraklı türlerde 20-24 cm dir. Her bir yastıkta, ibreliler için 7 adet, yapraklı türler için 5 adet çizgi açılır. Kullanım amacına göre yastıktaki fidan sırası 3 adede düşürülebilir. Çizgiler, yastık üzerine bir merdane vasıtasıyla ya da daha ekonomik şekilde bir mibzerle açılır. Açılacak çizgiler, yastık boyunca düz ve aynı derinlikte olmalıdır. Tohumlar, açılan bu çizgilere ya elle(bilhassa iri tohumlar) veya ekim mibzeriyle ekilir. Ekilecek tohum miktarının beher birim için (m², m) önceden belirlenmiş olması lazımdır. Burada dikkat edilecek önemli bir husus, tohum sıklığının her tarafta aynı olmasıdır. Mibzerle ekimlerde, arada tohum atılmayan boşluklar olursa, buralara elle tamamlama yapılmalıdır.

3.5.1.Kapatma Materyali
Ekimi müteakip çizgiler çeşitli kapatma materyalleri veya bunların uygun karışımı ile kapatılır.Bundan maksat tohumlara çimlenme için gerekli rutubeti sağlamak, onları aşırı sıcak ve soğuktan, kuş ve diğer hayvanlardan, rüzgâr erozyonunun ve tabiatın olumsuz tesirlerinden korumaktır. Kapatma materyalleri; ince elenmiş dere kumu, perlit, çürütülmüş testere talaşı, orman humusu, turba olabilir. Toprağın bünyesine göre bunların iki veya üçü, uygun bir karışımla verilir. Bilhassa ibreli fidan yastıklarında kullanılacak kumun bazik bir karakterde olmamasına dikkat edilmelidir. Zira pH yüksek olan bu tür kum, damping-off hastalığını artırır.

Kapatma materyali üzerinden sıkıştırma merdanesi geçirilerek, tohumların toprak ve kapatma materyali ile daha sıkı bir şekilde teması sağlanır. İmkân bulunduğu takdirde kapatma materyalleri modern tekniklerle sterilazyona tabi tutulmalıdır.

3.6. Repikaj(Şaşırtma)
Son yıllarda özellikle büyük kentlerde park-bahçe tanzimi ve yol kenarı ağaçlandırmalarına büyük önem verilmektedir. Bu nedenle gerek kamu kuruluşları ve gerekse özel kişi ve kuruluşlarca boylu fidanlara büyük miktarda talep olmaktadır. Ancak bu çeşit fidanların yetiştirilmesi hem büyük alanlar hem de uzun zaman gerektirmektedir. Repikaj(Şaşırtma); ekim yastığında sıkışık durumda olan fidanların daha iyi gelişme gösterebilmeleri için serbest bir yere nakledilip dikilmesi işlemidir.

Fidanlar, sonbaharda yaprak dökümünden ve büyüme durduktan sonra, ilkbaharda ise kök ve tepe sürgünleri uyanmadan önce repikaja alınmalıdır. Fidan repikajına şartların elverdiği oranda erken başlanır. Genellikle sonbahar şaşırtmaları, uygun olmayan toprak rutubeti ve hava sıcaklıkları dolayısıyla ilkbahar şaşırtmalarına nazaran daha fazla özen ister. Sonbahar dikimlerinde don atmalarını önlemek için fidanlar kök boğazına kadar doldurulup sıkıştırılır. Şaşırtma Parsele ve Kaba olmak üzere iki şekilde yapılır.

3.6.1.Parselde Şaşırtma Yöntemi
Fidanlıklarda parselde repikaj, fidanların yerlerinin değiştirilmesi ve olduğu yerde repikaj olmak üzere iki şekilde yapılır. Ekim yastıklarında sıkışık olarak yetişen fidanların sökülerek başka bir parselde daha iyi gelişme (kök-gövde) yapabilmesi için geniş aralıklarla dikilmesi şeklinde uygulanır. Şaşırtma genellikle ilkbaharda, fidanlar sürmeden mümkün olduğu kadar erken yapılmalıdır(Mart-Nisan başı). Yağış koşulları elverişli olan fidanlıklarda bu zaman Mayısa kadar uzayabilir. Repikajın olumlu etkisi fidanlar arasındaki büyükçe mesafelere ve fidanın bir başka yere dikiminden sonra meydana gelen entansif saçak kök oluşmasına dayanır. Fidan aralıkları; ağaç türüne, fidanların niteliklerine, toprak türüne, bakımında kullanılacak makine ve ekipmanların genişliğine ve şaşırtma şartlarına göre tespit edilir.

Yapraklı fidanlarda genellikle sıra arası 110-200 cm ve fidanlar arası 50 cm olarak uygulanmaktadır. Yavaş büyüyen yapraklı türler daha büyük fidan elde etmek için(Çınar, Dişbudak, Ihlamur, At Kestanesi vb) her defasında geniş aralıklarla iki veya üç defa şaşırtmaya tabi tutulabilir. Genel ve ortalama olarak kabul edildiğine göre 3-4 yaşında repikajlı fidan yetiştirmek için ekim alanının 10, daha yaşlı fidan yetiştirmek için 20 katı şaşırtma alanına ihtiyaç vardır. Ayrıca son yıllarda sepetli repikaj da yapılmaktadır. Sepetli repikajda sıra arası ve fidan arası mesafe türe göre farklılık göstermektedir.

Genellikle ibrelilerde 80 X 120 cm veya 100 X 120 cm, yapraklılarda ise 50 X 140 cm olan dikim aralık mesafeleri ihtisaslaşma koşulları ve fidan taleplerine göre 100 X 140 cm olarak belirlenebilir.

Şaşırtma, kısa zamanda iyi ve kuvvetli fidan yetiştirmek için, fideciklerin genç yaşta küçük oldukları bir safhada yapılmalıdır. Genellikle ekim fidanları tercihen bir veya iki yaşında, nadiren üç yaşında şaşırtılır. Kuvvetli, boylu fidan yetiştirmek için fidanların çoğu zaman birinci şaşırtmadan sonra örneğin iki yıl sonra daha geniş aralıklarla yeniden şaşırtılması gerekir. Birçok yapraklı ağaçlarda kuvvetli ve formlu fidan yetiştirmek maksadıyla tepe budaması önerilir(Akasya, Aylantus, N. Akçaağaç).

Şaşırtılmış ağaç türlerinde piramit budama denilen budama şekli uygulanır (İğde, Badem, Ç.Y.Akçaağaç, Katalpa vb). Bu budama türü; boy büyümesini üzerine alacak ve yürütecek olan bir ana sürgünün bırakılması ve buna rakip olan yan dalların kesilmesi veya kısaltılması şeklinde yapılır. Fidanın yan dalları yukarı kısmında uzun bırakılırsa piramit bir yapı meydana gelir. Fidanların şaşırtmada kalacakları dikimlerde arzu edilen fidan büyüklüğüne, fidanın büyümesine ve kök gelişim şekline göre değişir. Yapraklı fidanlar genellikle bir kez şaşırtmada 1-3 yıl bırakılır. Şaşırtılacak fidecikler ekim yastığından söküm bıçağı veya bel küreği ile sökülür. Seleksiyona tabi tutulur. Kökler 15-20 cm kalacak şekilde saçak kök temizliği yapılır ve fidanların dikimi gerçekleştirilir.

3.6.2.Kaplara Şaşırtma Yöntemi
Polietilen torba, plastik saksı ve teneke kaplar kullanılmak suretiyle yapılan kaplı fidan üretimidir. Polietilen torba olarak, boyutları 16x25, 18x30, 25x30, 30x40, 40x40 cm. olanlar ile piyasanın çeşitli boy ve formdaki fidan taleplerine göre değişik boy ve ebatlarda saksılar kullanılmaktadır.

Fidan sökümü ile başlayan tüplü fidan üretim çalışmaları, Nisan ayı sonlarına kadar sürmektedir. Günümüzde, boylu ve formlu fidana olan talep nedeniyle, yere repikajı yapılan fidanlar, istenilen boy ve forma geldiğinde kaba alınmaktadır. Fidan, kap içinde adaptasyonunu sağladıktan sonra satışa sunulmaktadır.

Kaba konacak harç toprağının geçirgen, ancak gerekli rutubeti tutabilen besin maddeleri yönünden zengin, buna karşılık hastalık ve ot tohumları taşımayan bir yapıda olması gerekir. Çok çeşitli oranlarda kullanılmakla birlikte harç toprağında; fidanlık toprağı, orman humusu, yanmış ahır gübresi, mil ya da kum bulunur.

3.7.Kaplı Fidan Üretimi
Ağaçlandırma faaliyetleri, tohum temininden başlayarak, fidan dikim ve bakımına varıncaya kadar, bütünlük arzeder. Ağaçlandırmada başarının kriteri olan tutma ve büyüme, yetişme ortamı faktörlerinin yanı sıra, fidan kalitesi, dikim tekniği ve arazi hazırlığı gibi unsurlara da bağlıdır.

Yurdumuzun büyük bir bölümü, iklim verileri, toprak özellikleri ve doğal vejetasyon örtüsü kriterlerine göre kurak ve yarı kurak iklim özellikleri taşımaktadır. Özellikle yağışın önemli bir bölümü büyüme dönemi dışında düşmekte ve büyüme süresince de üst toprakta su açığı meydana gelmektedir. İklim ve toprak özellikleri üzerinde yapabileceğimiz müdahalelerin çok kısıtlı olması sebebiyle, ağaçlandırmada ki başarı için kaliteli fidan yetiştirilmesi çok önem taşır. Bu nedenle, kurak ve yarı kurak bölgelerde yapılacak ağaçlandırmalarda tutma ve büyüme başarısını arttırmak için kaplı fidan üretimi zorunlu görülmektedir. Öte yandan son yıllarda özellikle büyük kentlerde park-bahçe tanzimi ve yol kenarı ağaçlandırmalarında, kamu kuruluşları, özel kişi ve kuruluşlarca boylu ve kaplı fidan istenmektedir.

Kaplı fidan; gerek ekim gerekse şaşırtma yoluyla muhtelif cins kaplar içerisinde yetiştirilen ve kabıyla dikileceği yere nakledilerek toprağı ile dikilen fidandır. Kaplı fidan, toprağı ile birlikte nakledildiğinden fidan kökleri dış etkenlere maruz kalmaz. Fidanın cinsine, yaşına ve isteğine bağlı olarak karışımı belli bir yetiştirme ortamında gelişmesi sağlanır.

3.7.1.Kaplı Fidan Üretiminin Avantajları

  1. Kaplı fidanlar, çıplak köklü fidanların aksine taşıdığı toprak karışımı ile içindeki organik madde ve mikoriza mantarlarını dikim sahasına taşıyarak, ağaçlandırma sahasına mikoriza aşılanmasını sağladığı gibi yeniden geliştireceği kökler için, toprak içinde lüzumlu besin maddelerini depo eder.
  2. Kaplı fidanın bakımı ve sökümü kolaydır, tutma başarısı dikkate alındığında daha ekonomiktir.
  3. Kaplı fidan dikim yerine sevkedilirken sulandığından, fidanın tutması için lüzumlu suyu kök sahasında depo etmiş olur. Kaplı fidanlarda don atması sözkonusu değildir.
  4. Kaplı fidanlar, sonbaharda ilk yağışları takiben ağaçlandırma sahalarına dikildiğinde, ilkbaharda erkenden kök faaliyetlerine başlayarak, kurak mevsime girmeden o şartlara uyacak duruma gelebilir.
  5. Kaplı fidanın dağıtım mevsimi uzundur, kullanımı kolaydır, daha iyi sergilenip, takdim edilebilir.
3.7.2.Kaplı Fidan Üretiminin Dezavantajları
Kaplı fidan üretiminin bütün avantajlarına rağmen bazı dezavantajları da olabileceği dikkate alınmalıdır:
  1. Kap değiştirmede gecikildiği taktirde, kabın şekline ve büyüklüğüne bağlı olarak çeşitli kök deformasyonları olabilir.
  2. Kaplı fidanlar, topraktan rutubet alamayarak, tamamen yapay sulamaya bağlı kalır. Kaplı fidanlarda sulama ve gübreleme, ortamda zamanla tuz birikmesine sebep olabilir.
  3. Soğuk iklimlerde, kaplı fidan kökleri toprak altında olmaması ve kap kenarından gelen soğuktan daha fazla etkilenmesi nedeniyle daha fazla kış koruması gerektirir.
3.7.3.Kaplı Fidan Üretiminde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
  1. Yetiştirme ortamının su kaybının daha kolay ve çabuk olması nedeniyle sulamada dikkatli davranılmalı, sürekli kontrol edilmelidir.
  2. Kap ebadı ve şekli seçilirken, üretilecek fidanın kapta kalma süresi dikkate alınmalıdır.
  3. Kap şeklinin fidanın büyümesi döneminde kök yapısı üzerinde olumsuz etki yapmayacak şekilde seçilmesi gerekir.
  4. Kaplı fidan üretiminde kullanılacak materyalin yani tüp harcının, fidanın sağlıklı büyümesini sağlayacak özellikte olması gerekir.
3.7.4.Kaplı Fidan Üretiminde Kullanılan Kap Tipleri
Kaplı fidan üretiminde kullanılan kaplar; şekil, malzeme ve boyut olarak oldukça farklılıklar gösterir. Yurdumuzda fidanlıklarda mendil tüp şeklinde başlayan kaplı fidan üretimi, bugün çok çeşitli ebat ve şekillerde farklı fidan üretim teknikleriyle modernize olmuştur. Kaplara doğrudan ekim yapılabildiği gibi bir veya birkaç kere repikaj yapılarak da fidan yetiştirilebilmektedir.

3.7.5. Pot-Tray Kaplarda (Seralarda) Fidan Üretimi
Kaplı fidan üretimi konusunda yurdumuzda yeni teknikler arayışına girilmiş ve Finlandiya Hükümeti ile ortaklaşa gerçekleştirilen “Türkiye de Tüplü Fidan Üretimi ve Ağaç Islahı Tekniklerinin Denenmesi ve Geliştirilmesi Projesi” çerçevesinde ilk olarak Eskişehir, Denizli, Muğla, Trabzon, Erzurum ve daha sonra Erzincan, Elazığ ile Ankara Orman Fidanlıklarında da sera tesisi kurularak kapalı alanda tüplü fidan üretimi uygulaması başlatılmıştır.

1993 yılından beri seralarda başarılı bir şekilde bir yıl içerisinde 2,3 tekerrürlü fidan üretimi yapılmaktadır.

Fidan üretim seralarının tek üretimde ortalama 200 000 adet fidan üretilmektedir. Sera içi sıcaklığı 17–220C olması tercih edilmektedir. Havalandırma, ısıtma ve sulama otomatik olarak yapılır.

Kaplı fidan üretimi ekimle başlar. Seralarda fidan üretiminde kullanılan turba uluslararası Van-Post sınıflamasına göre H1-H3 sınıfında Sphagnum sp. orijinli açık sarımtırak renkte tam ayrışmamış turba olmalıdır.

Hazırlanan karışım ekim yapılacak kaplara doldurulur. Ekimi takiben kabın üzeri tercihen tarımda kullanılan genleştirilmiş perlit gibi hafif bir örtü materyali ile kapatılır ve seralara taşınır. Seralara alınan kaplar turba suya doyuncaya kadar bolca sulanır. Çimlenme sağlanıncaya kadar üst rutubeti koruyacak şekilde günde birkaç kez sulama yapılır. Çimlenmenin tamamlanmasını takiben, normal sulama düzenine geçilir.

Fidanlar sera şartlarında yaklaşık bir ay kaldıktan sonra, ikinci ibrelerin çıkmasıyla beraber gübreleme programına başlanır ve tekleme yapılır. Teklemede amaç, kabın ortasında yer alan en sağlıklı fidanı bırakıp, diğer fidanları kesip uzaklaştırmaktır. Sera şartlarında, yaklaşık 1,5 ay kalan fidanlar, “Gölgelik Alan“ olarak adlandırılan %40–60 oranında gölge sağlayan ağla örtülü alana alınır. Burası, seradan çıkan fidanların dış ortama alışabilmesi için tesis edilmiş ara bir geçiş bölgesidir. Gölgeleme alanında 1,5–2 Ay kalan fidanların üzerindeki ağ kaldırılarak açık alana alınır ve fidanların tamamen dış ortama adapte olarak gelişmesi sağlanır.

Fidanın kılcal kök yapısını teşvik etmek amacıyla zaman zaman kapların altından dışarı çıkan kökler kesilir. Kök kesimi yılda ortalama 4–5 kez yapılır.

Seralarda fidan üretiminde ekimi takiben yaklaşık bir ay sonra başlanan gübrelemede gübre, fidanın büyüme dönemine göre üç periyoda bölünerek verilmektedir:
  1. Büyümenin hızlı olduğu dönemde azot oranı yüksek gübreler
  2. Büyümenin yavaşladığı dönemde azot oranı az olan gübreler
  3. Büyümenin durduğu odunlaşma döneminde ise azot içermeyen gübreler kullanılır.
Yetiştirme ortamında sıkılarak çıkarılan EC, pH ve NO3 ölçümleri yapılarak her hafta kontrol edilmelidir. EC nin 2–2,5 mS/cm olması gerekir. NO3 ise gübreleme rejimine ve mevsimlere göre değişiklik gösterir. Hızlı büyüme döneminde 500, yaz sonu 250 ve 100, 50 gibi giderek azalan değerler pratikte takip edilen değerlerdir.

Gübreleme mutlaka serin havada sabah veya akşam saatlerinde yapılmalıdır. Gübrelemeden sonra mutlaka fidanlar gübresiz su ile yıkanmalı, yapraklarda gübre bırakılmamalıdır. Sulama yaparken fidanın tarla kapasitesine yakın nemde tutulmasına özen gösterilmelidir.

3.7.6.Kaplı Fidan Üretiminde Kullanılan Karışımlar
Kaplı fidan üretiminde uygun yetiştirme ortamının kullanımı, kap hacmini büyük ölçüde küçültebilir. Ortamın fiziksel ve kimyasal yapısı köklenmeye büyük ölçüde etki eder. Dolayısıyla iyi ve kaliteli bir yetiştirme ortamı, kaplı fidanın kalitesini yükseltir. Kaplı fidan üretiminde kullanılacak materyal:

  1. Verilen suyu tutabilecek özellikte ve Fidanın dik kalmasını temin edecek yoğunlukta olmalı,
  2. Tohumun kolay çimlenmesine ve fidanın kök geliştirebilmesine uygun olmalı, yani uygun hava ve su kapasitesine sahip, gözenekli bir yapıya sahip olmalı,
  3. pH değeri, tuz ve kireç oranı üretilecek fidan türüne uygun olmalı,
  4. Organik maddece zengin olmalı, hastalık ve yabancı ot tohumu taşımamalı,
  5. Bol ve ucuz olmalı, kolay temin edilebilmelidir.
Kaplı fidanlarda kullanılacak tüp harcı materyalleri, toprak, kum, perlit, ponza taşı, turba, humus, kompostlaştırılmış kabuk, odun talaşı, saman, mısır vs. gibi materyallerdir.

Kaplı fidan üretiminde, kullanılan bu materyaller genellikle belirli oranlarda karıştırılarak kullanılır. Karışımlarda kullanılacak toprak, mil, vs gibi materyaller, öncelikle elenmeli ve taneleri homojen büyüklüğe getirilmelidir. Karışımda kullanılacak materyal çok kuru ise hafifçe ıslatılmalıdır. Özellikle turba toprakla karıştırılacaksa, turba toprağa göre suyu daha yavaş emdiğinden mutlaka karışım hazırlanmadan önce turba hafifçe ıslanmalıdır. Malzemelerin tamamı homojen olarak karıştırılmalıdır. Hazırlanan tüp harcı analiz edilip fiziksel ve kimyasal yapısı dikkate alınarak, yetiştirilen türün isteklerine göre uygulamaların yapılması gerekir.

Tüpe doldurulacak karışımda kullanılacak malzemeler ve oranları öncelikle üretilecek türe, kapta kalma süresine, kullanılan toprak ve sulama suyunun özelliklerine varıncaya kadar pek çok faktöre bağlı olarak değişmekte olup, karışımlar hazırlanırken son derece dikkatli olunmalıdır. Örneğin; kum oranını yüksek tutmak su kaybını, dolayısıyla fidan zayiatını arttıracağı gibi, kil oranını yüksek tutmak da kök sıkışmasına ve su birikmesine neden olacaktır.


3.7.7.Tüpe Ekim

Tüp; hacmi 3 litreye kadar olan, (ebatları 11x23, 16x25, 18x30 vs ) polietilen(naylon) torbalardır. Tüpün tabanında, fazla suyun tahliye olmasını sağlayacak sayıda ve nitelikte tahliye deliği bulunmalıdır.

Tüpe ekim yapılırken kullanılacak tüp ebadı; ekilecek tohumun cinsine, kapta kalma süresine göre farklılıklar gösterir. Sedir, karaçam, doğu mazısı gibi ibreli türler genellikle 2+0 yaşında sevk edilecek olup, 11x23 ebatlarındaki tüplere ekim, kökün tüpü sarması ve kök/gövde gelişiminin dengeli olarak sağlanması açısından tercih edilir.

Hazırlanan karışım tüplere doldurulur ve tüpler yastıklara dizilir. Daha sonra tohum ekimine geçilir. Ortalama 3–4 adet tohum, tüpün orta kısmına gelecek şekilde tohum yatağına konulur, üzeri kapatma materyali ile kapatılır. Kapatma materyali olarak genellikle, kum, talaş ve orman humusu karışımı kullanılmaktadır.

Serilen kapatma materyalinin kalınlığı, tohumun boyunun 1,5 katını geçmemelidir. Aksi taktirde tohumun çimlenip, yüzeye çıkması zorlaşacağı gibi, damping-off zararının görülme riski de artacaktır. Çimlenmelerin tamamen gerçekleşmesinden sonra tekleme yapılır.

İbrelilere göre daha hızlı büyüyen iri tohumlu yapraklı türlerde(meşe, badem, ceviz, vs.) tüp ebatları, ekilecek türe, fidanın kök yapısına, kapta kalma süresine bağlı olarak belirlenir. Kapta genellikle bir yıl bekletilen iri tohumlu yapraklı türlerde 16x25, 18x30 vs ebatlarında torbalara 1–2 adet tohum ile ekim yapmak mümkündür.

Tüpe ekim zamanı araziye ekim zamanı ile aynıdır. Tohumunda çimlenme engeli ve soğuklama ihtiyacı olan türlerde ekim zamanı bu özellikler dikkate alınarak belirlenmelidir.

3.8.Vejetatif Yolla Fidan Üretimi
Tohumdan yetiştirilmesi güç olan ve özellik arzeden bitkilerin üretilmesi vejetatif yöntemle yapılmaktadır. Bu yöntemle, fidanların toprak altı ve toprak üstü organlarının köklendirilmesi suretiyle üretim gerçekleştirilmektedir.

3.8.1.Çelik İle Üretim
Herhangi bir bitkinin gövde, dal, kök veya yaprağının ana bitkiden ayrılarak uygun şartlar altında başka bir yerde köklendirilmesine “Çelikleme“ denir. Köklendirilmek üzere kesilen kısma da “Çelik” adı verilir. Çeliğin alınma zamanının tayini çok önemlidir, türe ve çelik tipine göre değişir. Çeliklerin köklenebilmesi için nem veya suya ihtiyaçları vardır. Yapraklı olan bitkilerden çelik alındığında su kaybının önüne geçmek için fazla yaprakları kesmek gerekir. Ilık iklimlerde yetişen süs bitkilerini köklendirebilmek için 20ºC, sıcak iklimlerde ise 25-35ºC sıcaklığa ihtiyaç duyulur. Çelikler saf kum, perlit, funda veya saksı toprağı ile kum karışımına dikilirler. Küflenmenin önüne geçmek için bir miktar odun kömürü tozu da kullanılabilir. Çeliklerin beslenebilmesi ve özümleme yapabilmesi için ışık ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmak gerekir.

Sert Çelik İle Üretim
Kış aylarında bir yaşındaki, olgunlaşmış ve odunlaşmış sürgünlerden elde edilen çeliklere, sert çelik adı verilir. Yumuşak çeliklerin aksine sert çelikte baş çeliği olarak sürgün uçları kullanılmaz. Sürgün uçları zayıf ve yeterli göze sahip değildir. Kesilen çelikler kış boyunca ilkbahara kadar açık alanda yastıklara dikilir. Örn. Ateşdikeni, İnci, Filbahri vs

Çelikler vejetasyon devresinde köklenir, sürgün verirler. Çelik almak için kesilen sürgünler kum içinde muhafaza edilir. Çelikler gecikmeden kesilir. Çelik kesiminde gözün üstünden ve altından kesim yapılarak düzenli demet yapılır.

Çelikler iyi hazırlanmış gübreli ve humus karışımı toprağa dikilir. En az iki göz toprak altında ve bir göz de toprak üstünde kalmalıdır.

Yapraklılarda Yumuşak Çelikle Üretim

Tohum temininde zorluk çekilen yaprağını dökmeyen yapraklıların üretilmesi de yumuşak çelik metodu ile yapılmaktadır. Çelik alma işine Ağustos ayı başından Ekim ayı ortalarına kadar devam edilir. Bu türlerin büyük bir kısmı ilkbaharda çelik kesiminde olumlu sonuç verir. Kesilen çelikler ibrelilerde olduğu gibi vejatatif organlarının bir kısmı azaltılarak dikilir. Bunlarda da iyi işlenmiş gölge veya yarı gölge yerlere yapılan yastıklar üzerinde dikim yapılır. Örn. Lavantin, Taflan vs.

Kışın Yumuşak Çelikle Üretim
Bu metotla çelik yapma süresi uzatılmış olmaktadır. Kesilen çelikler serada veya sıcak tünellerde dikilir veya saklanır. Burada köklendirilen çelikler ilkbaharda sahaya ya da torbaya dikilir. Örn. Kartopu vs

Kök Sürgünü İle Üretim
Bu sistem kök sürgünü veren çelikten köklenmeyen veya köklenmesi zor olan türlerde kullanılır. Örn. Oya

Ayırma İle Üretme
Bir bitkiye ait köklerin birçok köklü fidan şeklinde ayrılması ile olur. Örn. İnci

Yığma İle Üretme
Fidanlar kesildikten sonra üstü toprakla örtülerek daha fazla sürgün vermeye teşvik edilir. Bu metot çelikle üretmenin başarısız olduğu hallerde uygulanır. Örn. Leylek, Filbahri

Yatırma İle Üretme
Genç fidanların yetiştirileceği dal, bütün uzunluğu boyunca toprağa yatırılır. Dal üzerinde meydana gelen ve köklenen sürgünler bir kısım dal parçası ve köklerle birlikte kesilerek anaçtan ayrılarak dikimleri yapılır. Örn. Ormangülü, Manolya vs.

Daldırma İle Üretme
Çelikle üretilmesi zor olan, tohum temini mümkün olmayan veya melez yapma meyili çok olan türleri daldırma ile üretmek mümkündür. Süs bitkilerinin birçoğu daldırma ile üretilebilir. Pratikte daha çok ibrelilerde kullanılan bir metottur. Örn. Manolya vs.

3.8.2.Aşı İle Üretim
Aşı: Bir göz ya da gözü taşıyan bir dalın başka bir dal veya akraba olan başka bir çeşit üzerine yerleştirilerek kaynaştırılması olayıdır. Aşıda esas olan aşılanacak anaç(altlık) ile kalemin kambiyumlarının çakıştırılmasıdır.

Aşı diğer vejetatif üretim metotları ile üretilemeyen veya diğer metotlarla üretimi çok zor olan türlerin üretiminde başarı ile kullanılır aşı ile üretimde değeri yüksek vasıflı türlerin klonları elde edilir. Kaliteli tohum elde etmeye yönelik tohum bahçesi tesis etmek amacıyla yapılan aşı çalışmaları da bu grupta değerlendirilmektedir.

Orman ağaçlarında yüksek vasıflı(düzgün gövde, az dallanma küçük tepe tacı gibi) fertler, meyve ağaçlarında çok kaliteli meyveler, süs bitkilerinde bol ve kaliteli çiçekler (katmerli, iri, uzun ömürlü, yediveren vb.) rengarenk yapraklar(kırmızı, altuni, gümüşi, mavi v.b) çok değişik formlar(top, sarkık, şemsiye, piramit v.b) hızlı ya da yavaş büyümesi arzu edilen (Bodur Batı Ladini, Bodur Yalancı Servi, Süs Şeftalisi v.b) fertlerin üretilmesinde aşı ile üretimden faydalanılır.

4-FİDAN ÜRETİMİNDE BAKIM ÇALIŞMALARI


4.1.Sulama
Sulama; çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerle suyun besin maddelerini eriterek bitkinin bünyesine alınabilirliğini temin etmesi ve bu besin maddelerini bitkinin dokularına taşıması suretiyle bitki beslenmesinde önemli bir rol oynar. Sulamada anahtar nokta sulamanın en iyi nasıl yapılacağıdır. Burada esas olan topraktaki hava ve su oranını optimal hale getirmektir. Sulama yapılırken bitkilerin yaşama enerjisini oluşturması ve kök sistemini geliştirebilmesi için oksijene ihtiyacı olduğu da unutulmamalıdır. Az su bitkiye zararlı olduğu gibi gereğinden fazla sulama da oksijen yetersizliği nedeniyle bitkiye zararlı olmaktadır. Nitekim bitkilerde görülen klorozun önemli nedenlerinden biri de toprağın yüksek rutubetidir.

4.1.1.Sulama Metotları
Sulama metodu; değişik kaynaklardan ekim parsellerine kadar getirilen suyun bitki veya fidanın kök bölgesine veriliş biçimini tanımlar. Sulama suyunun toprağa verilmesinde kullanılan belli başlı metotlar yüzey ve basınçlı sulama metotları olarak iki grupta toplanabilir.

Yüzey sulama metotlarında; su, parsel beşik kanallı ya da lateral boru hatlarından tarla parsellerine alınır ve arazi yüzeyinde belirli bir eğim doğrultusunda yer çekimi etkisi ile hareket eder. Bitkinin veya fidanın ihtiyacı olan su miktarı kök bölgesine sızıncaya kadar arazi yüzeyinden akması sağlanır.

Basınçlı sulama metotları; Yağmurlama ve damla-sulama metotları olarak iki grupta toplanır. Bu metotlarda su kaynaktan fidanlara basınçlı borularla iletilir.

4.1.2. Ekim Yastıklarında Sulama:
Ekimi müteakip ve çimlenme müddetince ekim yastıkları, kâfi miktarda yağmur yağdığı günler hariç, her gün hafif ve az su vermek suretiyle devamlı rutubetli bulundurulur. Tohumların çimlenme başlayıncaya kadar günün sıcak saatlerinde, çimlendikten sonra da sabah, akşam(veya gece) saatlerinde sulamak gerekir. Ekim yastıkları yağmurlama suretiyle sulanır. Fidanlar geliştikçe, sulamanın tekerrürü tedricen azaltılarak verilen su miktarı da uygun bir nispette artırılır.

İster ekim yastıklarında, ister şaşırtma(repikaj) sahalarında olsun, değişen şartlara ve fidanın su ihtiyacına göre, toprak yeter miktarda rutubetli bulundurulmalıdır. Buna göre sulamanın zamanı, tekerrürü ve miktarı tayin edilir. 1+0 yaşlı ibreli fidanlarda 8-10 cm, 2+0 yaşlı ibreli fidanlarda ise, 18-20 cm derinlik kademesindeki toprak rutubeti elle kontrol edilerek sulamaya karar verilebilir. Toprak kuru ve pek kuru olarak nitelenecek bir rutubet derecesine gelmeden sulama esas olmalıdır. Aynı şekilde aşırı ölçüde rutubetinde kloroza yol açacağı dikkate alınmalıdır.

4.1.3. Şaşırtmada (Repikaj) Sulama:
Şaşırtmayı müteakip topraktaki rutubet noksanlığı ekseriya büyük fidan kayıplarına sebep olabilir. Şaşırtmanın bitirilmesinden hemen sonra bolca su verilir. Şaşırtılan fidanlara, tohum yastıklarındaki fidanlara nazaran tekerrür bakımından daha az fakat miktar bakımından daha fazla su verilir. Prensip itibari ile repikaj sahaları salma su ile sulanır. Ancak repikaja tabi tutulan fidanlar yaprak açıp büyüyünceye kadar yağmurlama ile sulanabilir. Bazı fidanlıklarımızda repikajlı fidanlar damla sulama metodu kullanılarak sulama yapılmaktadır.

4.1.4. Kavak Fidanlarında Sulama:
Kavak fidanları fazla miktarda su isterler. Sulamalar fidanlık toprağının karakterine ve iklim özelliklerine tabi olarak değişen miktarlarda yapılır. Bazı klonların(mesela “I–214”) suya doydukları zaman tepe yapraklarının kırmızı bir renk aldığı bilinmektedir. Pratikte bu özellikten faydalanılarak fidan tepelerinin bakır kırmızısı renginde görünüşü temin edecek ölçüde toprak rutubeti bulundurulmalıdır. Su ihtiyacı olduğu zaman fidanların yapraklarında solmalar, iç yapraklarda erken sararmalar görülür. Bu görünüşe sebebiyet vermeyecek derecede ve toprağı nemli bulunduracak miktarda sulama uygulanmalıdır.

Toprakta su miktarı eksik olursa, kavak fidanlarında kök sistemi gövde aleyhine fazla genişler, bu durumda kavak fidanının boy büyümesi azalır. Uzun süren bir kurak devreden sonra, fazla miktarda su verilirse, kavak fidanlarında yaprak dökümüne sebep olabilir. Bu sebeple, kavak fidanlarında dengeli sulama yapılması gerekir.
Fidanlıkta toprak yüzeyinin 10 cm. derinliğe kadar rutubetsiz hale gelmesi sulama ihtiyacını gösterir.

4.1.5. Tüplü Fidanlarda Sulama:
Tüpte yetiştirilen fidanın kök gelişmesini yeterince sağlayacak derecede toprak rutubetli bulundurulur. Fazla sulama, kök gelişmesine mani olduğu gibi gövdenin istenilenden daha fazla büyümesine yol açar ve kök/gövde oranının kök aleyhinde bozulmasına sebep olur. Fidanlar yağmurlama ile sulanır. Bilhassa tüplü fidanların ekim yoluyla yetiştirildiği parsellerde yağmurlama başlığı yerine takılacak mikro springler ile sulama yapmak daha uygundur.

4.2.Ot Alma Ve Çapa
Fidanlık çalışmalarında, teknik yönden olduğu kadar, ekonomik yönden de büyük önem taşır. Ot alma ve çapa çalışmaları, ekseriye birlikte yapılır.

Fidanlıklarda yabancı otlarla mücadele, tüm işletme masraflarının %50-70’i gibi oldukça büyük miktara ulaşmaktadır. Bu bakımdan yabancı ot mücadelesi zamanında yeterince yapılmalıdır. Bu takdirde hem fidanların gelişmesi daha iyi olacak, hem de ot mücadelesi masrafları daha az olabilecektir.


Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön