View Single Post
Eski 19-12-2008, 16:49   #71
Minem
Ağaç Dostu
 
Minem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-09-2008
Şehir: İstanbul-Beylikdüzü
Mesajlar: 573
Exclamation

Mehtap Hanım'dan sipariş verdiğim sukulentimi (ikindi güzeli) aldığım zaman ne saksım vardı nede o saksıyı koyacak yerim. Uzun zaman bana yollandığı minik saksıcıkda yaşamaya çalıştı. Öyle ki her sabah perdelerimi açıp çiçeklerime bakarken en çok seyrettiğim bu oldu. Ona "Dost" adını verdim. Yeni saksısına aldım ve bir güzel süsledim dostumu. İlk zamanlar yer bulamamıştım belki ama bu güzelliği yaşatmam gerekliydi. Ona sehpamın üzerinde diğer çiçeklerimi kenara alarak yer açtım.
Dostluk fedakarlık istemez mi? Bu hikâye işte bu "Dost"umun hikâyesi



Uzakdoğu'da bir budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuşmadan
açıklayabilmekti. Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden
kapıda herhangi bir tokmak, çan veya zil yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki budist, kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu. Budist bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yabancıya uzattı. Bu, yeni bir arayıcıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yabancı tapınağın bahçesine döndü, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı.İçerideki budist saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Umarım her zaman "dost"larınıza yeriniz vardır.

Name:  19122008205.jpg
Views: 1240
Size:  39.9 KB

Sayın Kartalpin'in yerine bugün küçük bir hikâyeyi ben paylaşayım istedim. Affola...

Minem Çevrimdışı   Başa Dön