View Single Post
Eski 02-08-2006, 14:29   #21
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Alıntı:
Üretici, ‘birlik’ ile hükümetin arasında kaldı

Son bir haftadır fındık fiyatlarının düşüklüğü sebebiyle hükümet protesto ediliyor, üreticiye daha fazla destek verilmesi isteniyor.
Hükümet ise konunun muhatabının özerk bir kuruluş olan sektörün en büyük oyuncusu Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Fiskobirlik) olduğunu belirterek, çözüm için orayı adres gösteriyor. Zaman, yıllık 2 milyar doları bulan ihracat ve ağırlıklı olarak Karadeniz Bölgesi'nde sağladığı istihdam dolayısıyla önemli tarım ürünlerinin başında yer alan fındığı masaya yatırdı, konunun temelinde yatan problemleri taraflarıyla görüştü.

Ortaya çıkan tabloya göre Fiskobirlik'te aslında çok bilindik bir hikaye yaşanıyor. Uzun yıllar yüksek fiyattan aldığı fındığı, düşük fiyata sattığı için aldığı kredileri geri ödeyemeyen birlik, varlığını hep yeni desteklerle sürdürdü. Uluslararası Para Fonu'yla yürütülen ekonomik program çerçevesinde 2003 yılında birlik ve kooperatiflere aktarılan destekler kesildi. Yıllardır devletten aldığı kaynakla ayakta duran birlik Hazine'den para alamayınca krize girdi. Çözüm olarak hükümet, 2005 sonunda bütçe imkanları çerçevesinde 1,9 milyar YTL’lik borcu Hazine'ye devretti. Ancak ‘özerk' birlik, sezon başında fiyatların 4-5 YTL aralığında seyredeceği konuşulurken açıkladığı 7,5 YTL'lik ‘yüksek' alım fiyatından depolarını doldurdu. Fiyatlar 2-3 YTL'ye düşünce tekrar zarar etti. Bankalardan ‘kötü geçmişi' yüzünden kredi alamayan birlik, üreticinin fındık parasını 11 aydır veremiyor.

Dünyadaki kabuklu fındık rekoltesinin yüzde 75'i Türkiye'de üretiliyor. Bu, bütün ülkelerin ‘iç fındık' talebini karşılayacak miktarı oluşturuyor. Bu bakımdan söz konusu ürün, dış ticaret bakımından da çok büyük anlam taşıyor. Fiskobirlik, fındık üretiminin kontrollü ve bilimsel yöntemlerle geliştirilmesi, piyasada istikrarı sağlama gibi amaçlarla 1938 yılında kuruldu. Şimdi 50 kooperatif çatısı altında 233 bin 820 ortağa sahip. Bir dönem amacına uygun faaliyet gösteren birliğin bütçesi, siyasi rant sağlamak için açıklanan yüksek alım fiyatları yüzünden bozuldu. O zamandan beri devlet teşvikiyle ayakta kalan birliğin depolarında kalan fındık, dönem dönem devlet tarafından satın alınarak asker ve öğrenciye dağıtıldı. Yaşanan krizden Fiskobirlik'i sorumlu tutanlar, yönetimin basiretsiz davrandığını öne sürüyor. Kabinenin Karadenizli bakanlarından Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, sorunun kötü işletmeciliğinden kaynaklandığını vurguluyor. 5,5 YTL'lik fındığı Fiskobirlik'in 7,5 YTL'ye aldığını vurgulayan Özak’a göre ‘mesele, birliğin meselesidir’. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker de fındık fiyatlarının, hükümetin dışında ve hiçbir ilişki kurulmadan ve sorulmadan ilan edildiğini belirtiyor.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, "Artık kamu kaynaklarından borçlanma dönemi bitti, kendi ayakları üzerinde durması gerekiyor. Borç onların sorunu. Borcu varsa malı da var." diye konuşuyor. AK Parti Ordu Milletvekili Cemal Uysal, birliğin depolarındaki 51 ton stokun piyasa üzerinde baskı oluşturduğunu ve fiyatların düşmesinde büyük rol oynadığını ifade ediyor. Uysal, piyasa oyuncularının, birliğin deposundaki ürünü 3 yeni lira zararla satamayacağını bildiğini belirterek, "Eğer satarsa, 150 milyon YTL gibi bir rakam yapar ki bunun karşılanması imkansız. Burada tek sorumlu Fiskobirlik." değerlendirmesinde bulunuyor.

Devletten aldığı kaynak kesilen birlik, ödemeler için bankalardan kredi de kullanamıyor. Bankaların Fiskobirlik'e soğuk bakmasının altında yatan sebeplerin başında Pamukbank olayı geliyor. Mali yapısı bozulduğu gerekçesiyle Haziran 2002'de el konulan Pamukbank'ın yönetimi, 1989'da kredi verdiği Fiskobirlik'ten alacağının faiziyle birlikte 414 milyon doları bulduğunu öne sürmüştü. Üreticinin parasını alabilmesi için Fiskobirlik yönetimiyle birlikte partilerinin Düzce Milletvekili Yaşar Yakış başkanlığında bütün bankaları gezdiklerini anlatan Uysal, "Ancak kimse tarihi boyunca aldığı hiçbir krediyi ödememiş bir kuruluşa para vermek istemiyor." tespitini dile getiriyor. Sezon başında arkadaşlarıyla birlikte yönetimi ‘yüksek fiyat' konusunda ikaz ettiklerini belirten AK Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, "Bankalar niye herkese kredi veriyor da onlara vermiyor? Bu işleri idare edemeyecek bir yönetime bankalar kredi vermez." diyor.

‘Fiyatı bağımsız kuruluş belirlesin’
Fındık Üreticileri Sendikası Genel Başkanı Kutsi Yaşar’a göre üretici Fiskobirlik'le hükümet arasında sıkışıp kaldı. Hükümet, birlik yönetimini devirmek için üreticiyi cezalandırıyor. Fiyatların dibe vurmasından ise Fiskobirlik sorumlu. Yaşar, “Hükümet her şeye rağmen fındığa sahip çıkmalı.” çağrısında bulunuyor. Piyasada halen 80 bin ton fındık stoku bulunduğunu, fındık fiyatlarının düşmesi nedeniyle birliğin borcunu ödeyemez hale geldiğini anlatan Fatsa Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Koç da birlik yönetimine talip olduklarını açıkladı. Koç, "Fiskobirlik yöneticileri, yönetimi bize devretsinler. Bu sorunu biz çözeriz.” iddiasında bulunuyor.

Fiskobirlik'i ocak ayından itibaren satış yapması konusunda uyardıklarını kaydeden Koç, 135 milyon YTL’lik borca karşılık birliğin elinde 125 milyon YTL’lik ürün bulunduğunu öne sürüyor. Fiyatın belirlenmesinde Fiskobirlik'in tek otorite olmasının, sorunun en önemli kaynağı olduğunu savunan Ordu Ticaret Borsası Başkanı Nejdet Gürsoy ise şu teklifte bulunuyor: "Fiskobirlik fiyatı belirleyen kuruluş olmaktan çıkarılmalı. Fiyatı bağımsız bir kurul tespit etmeli." Türkiye'nin yıllık fındık ihracatı 500 bin ton civarında gerçekleşiyor. 2006 rekoltesinin 650 bin tonu bulacağı hesaplanıyor.

‘Bizi devre dışı bırakmak istiyorlar’
Yeni sezonun açılmasına günler kala geçen dönemden kalan 140 milyon YTL'lik borcunu ödeyecek kaynak bulamayan Fiskobirlik yönetimi ise hükümeti kendilerine karşı acımasız davranmakla itham ediyor. Birlik başkanı Salih Erdem, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yanlış bilgilendirilip yönlendirildiğine inanıyor. Hedefin Fiskobirlik'i devreden çıkarmak olduğunu öne süren Erdem, "Üreticiye borcumuzu ödemek için elimizden geleni yapıyoruz. Ama her defasında engelleniyoruz." iddiasında bulunuyor. Erdem, bir de özeleştiri yapıyor: "2005'te paramız bittiğinde piyasadan çekilip alıma devam etmeseydik daha iyi olabilirdi." Erdem’e göre bütün sorunların fındık üreticilerinin ancak yüzde 20’sinin ortağı olduğu Fiskobirlik ile ilişkilendirilmesi yanlış. İlgili kişi ve kuruluşlar birlikte hareket etmeli, ülke ve üretici menfaatlerine yönelik orta ve uzun vadeli bir Milli Fındık Politikası oluşturulmalı.

Fındığı lisanslı depoya bırakan kredi alabilsin
Fındık konusunda yaşanan gelişmelere tüccar ve sanayicinin çatı örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) de dahil oldu. Nihaî çözümün, lisanslı depoculuk kurulmasıyla gerçekleşeceğini dile getiren Birlik Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu şunları ifade ediyor: "Lisanslı depoculuğu kimseyi ortadan kaldırmak için önermiyoruz. Bu, tamamıyla insanların fındığını depolayabilecekleri bir enstrüman. Fındığını depoya bırakan kişi karşılığında aldığı evrakla ister kredi alsın, ister satsın, ihtiyacı olan kişi gitsin depodan alsın." Birlik yönetiminin fındık sorununun çözümü için oluşturulan çalışma grubunun başkanı TOBB Başkan Yardımcısı ve Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz da konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Fiskobirlik yanlış yapsa bile hükümet 'ben karışmam' diyemez. Önce 147 milyon YTL'lik kredi için mekanizma bulunmalı. Üretici buğdayda olduğu gibi malını depoya verip sertifikasını alırsa, bankacılar kredi için yarışır. Yıl, henüz kaybedilmiş değil. 15 gün var." ifadelerini kullanıyor.


'Zararına satış' ihalesi ilgi görmedi

Borcunu ödemek için 'zararına satış' ihalelerine çıkan Fiskobirlik, bundan sonuç alamadı. 7 YTL'den alınan 2005 ürünü 10 bin ton fındık 6,50 YTL'den satışa sunuldu. Ancak serbest piyasada fındık 4,50-5 YTL olduğu için ihaleler sonuçsuz kaldı. Birliğin depolarında 2005 ürünü 51 bin ton dolayında fındık bulunuyor.

Fiskobirlik raporu: Giresun'daki müdür yardımcısına Ordu'da lojman


Fındık krizinin odağındaki Fiskobirlik yönetiminin icraatlarını inceleyen kurumun kendi müfettişleri, çeşitli usulsüzlüklere rastladı. Giresun'da görev yapan genel müdür yardımcısı için Ordu'da lojman kiralandığı ve makam aracının günde 4 kez Ordu-Giresun arasında gidip geldiği belirtilen raporda, birliğin satış zinciri Fiskomar'ların inşaatlarının belli firmalara ihalesiz verildiği, 13 yönetici için 148 bin YTL misafir ağırlama gideri yapıldığı, 3 bin YTL'ye varan yemek faturalarının kuruma ödetildiği gibi bazı iddialar da yer aldı. Fiskobirlik Denetim Kurulu tarafından kaleme alınan rapora göre yönetim kurulu üyeleri, birlik çıkarlarıyla ilişkili olmadığı halde, giderleri kurumdan karşılanmak üzere ‘takım halinde' bütün yurtdışı, kongre, fuar açılış ve benzeri organizasyonlara katıldı. Sürekli zarar eden Fiskomar'larda işin ehli olmayan birlik yöneticilerinin yakınları istihdam edildi.

Önceki gün yaplan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı ve hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, birlik hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulacağını dile getirmişti. Çiçek'in işaret ettiği Fiskobirlik'le ilgili iddialar, Denetim Kurulu raporlarında ayrıntısıyla yer alıyor. Bu iddiaların başında, birlik yöneticilerinin şahsi harcamalarını kuruma fatura etmeleri geliyor. Konu raporda, "Yemek ve içki bedellerinin yönetim kurulu temsil harcaması adı altında muhasebeleştirildiği, il içi ve dışı tüm davet, açılış, nişan ve düğün törenlerine ayrı ayrı gönderilen çiçek bedellerinin temsil giderlerinden karşılandığı görülmüştür." cümleleriyle anlatılıyor. Yöneticilerin makam araçlarını özel işlerinde kullandığı, bu nedenle kuruma yüksek faturalar ödetildiği iddia edilen rapora göre Fiskobirlik'teki israf ve aşırı harcamaları ortaya koyan en çarpıcı örnek, Genel Müdür Yardımcısı Levent Ağca'ya Ordu'da lojman kiralanması. Giresun'da görev yapan Ağca, bu yüzden her gün 45 kilometrelik Ordu-Giresun arasında sefer yapıyor. Ağca'nın şoförü ise Giresun'da ikamet ediyor. Her sabah genel müdür yardımcısını almak için Giresun'dan Ordu'ya gelen araç, akşam ise yeniden Giresun'a dönüyor. Her gün Giresun-Ordu arasında dört kez gidip gelen araç 180 kilometre yol yaparken şoföre de harcırah ve fazla mesai ücreti ödeniyor.

Denetim Kurulu raporunda, Fiskomar'ların toplam tutarı 15 milyon YTL'yi bulan inşaatlarının belli firmalara ihalesiz verildiği belirtilerek şu tespitte bulunuyor: "Düzce Alışveriş Merkezi inşaatında 5.234.808.164.542 TL (yaklaşık 5,2 milyon YTL), Ordu Alışveriş Merkezi inşaatında 2.859.171.289.990 TL (yaklaşık 2,9 milyon YTL), Trabzon Alışveriş Merkezi inşaatında 6.910.351.017.605 TL (yaklaşık 6,9 milyon YTL) tutarındaki işin doğrudan temin yöntemine göre verildiği tespit edilmiş olup miktarlar dikkate alındığında doğrudan temin usulünün asıl amacından uzaklaşılarak Yapım İşleri Yönetmeliği’nin 1. maddesindeki açıklık ve rekabet prensiplerine tamamen aykırı olarak bazı firmalara iş yaratma ya da işin tamamının ihaleye katılma yeterlilik kurallarını devreye sokmaksızın söz konusu firmalara verilmesini sağlamak için kullanıldığı görülmüş olup bu şekilde işlem yapılmasının nedenleri açıklanmalıdır."

İsa Yazar, Ahmet Dinç, Ankara / Zaman

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön