View Single Post
Eski 02-08-2006, 07:50   #18
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Alıntı:
Fiskobirlik olmadan olmaz!

Fiskobirlik depolarında 2005 ürünü 50 bin ton fındık var. Geçen yıl Fiskobirlik yanlış ürün tahmini yaparak yüksek fiyatla fındık aldı. Fındık elinde kaldı. Bu fındığın parasını üreticiye ödeyemedi. Geçen yılın fındığından üreticiye 100 milyon dolar borcu var.

Fiskobirlik bu borcu ödeyemeden bu yıl fındık alacak durumda değil.
Bu yıl kabuklu fındık üretiminin 700 bin tona yaklaşacağı tahmin ediliyor. Halbuki 500 bin ton kabuklu fındık talebi var. (Hatırlatma: 2 kg kabuklu fındıktan 1 kg iç fındık çıkıyor. İhracat imkânı 220 bin ton, iç piyasa tüketimi 30 bin ton iç fındık. Bu nedenle 500 bin ton kabuklu fındığın üzerindeki fındık elde kalacak.)

Bu yıl fındığın elde kalmaması, şimdilerde 2.20 YTL dolayında dolanan kabuklu fiyatının 3.0 YTL'nin üzerine çıkabilmesi için Fiskobirlik'in 200 bin ton kabuklu fındık satın almak için piyasaya girmesi zorunlu.

Fiskobirlik'in 200 bin ton kabuklu fındığın kilosuna ortalama 3.0 YTL ödeyebilmesi (ve de bu kadar fındığı depolarda saklayabilmesi) için 600 milyon YTL'ye (yaklaşık 400 bin dolara) ihtiyacı var.


Fiskobirlik güçsüz kaldı
Fiskobirlik'e, geçen yıl stoka attığı fındıkların borcunu ödemesi için 100 milyon doları, artı bu yıl depolarına fındık istif etmesi için 400 milyon doları, toplam 500 milyon doları hiçbir banka vermez. Sadece hükümet verebilir. Hükümete de IMF verdirmez.
Fındık sorunu Fiskobirlik'siz çözülemez. Fiskobirlik'in görev ve sorumluluğunu TMO yapamaz.

Her tarım ürününde ve de özellikle fındıkta ürünün bol olduğu, arzın talebi aştığı dönemlerde, fazla ürünü piyasadan çekmek için destekleme alımı zorunludur. Bu olmazsa, ürün fiyatı gerçek fiyatın altına düşer. Üretici ezilir. Çünkü üreticiyle alıcılar arasında bilgi ve finansman asimetrisi vardır. Alıcılar kolaylıkla anlaşarak finansman gücü zayıf çiftçinin malını ucuz fiyatla satın alır.
Fındık, İzmit'ten Rize'ye, Türkiye'de çok ailenin geçim kaynağıdır. Fındık Türkiye'nin dünya pazarında hâkimiyeti elinde bulundurduğu tek üründür. Fındık ve çay Karadeniz'in dik yamaçlarının tek ürünüdür.

Fiskobirlik 1938 yılında kuruldu. 50 fındık satış kooperatifinin birliğidir. 1938 yılından bu yana doğru-yanlış fındık üretiminin, alım-satımının ihracatının içinde oldu. 200 bin ton kabuklu depolama kapasitesi var.

Fındıkta destek zorunlu

Depolarında 150 bin ton boş kapasite var. Bugüne kadar politikacıların, yöneticilerin hatalarının faturası Fiskobirlik'e çıktı. Bu demek değil ki, Fiskobirlik'siz bu işler olur. Fiskobirlik yerine TMO veya bir başka kuruluş destekleme yapamaz. Bizim ülkede "lisanslı depoculuk" kısa sürede işlemez. (Bunun ne olduğunu çok kimse bilmiyor. Bir başka yazıda anlatırım.)

Bizde destekleme için yapılan ödemeler kayıp gibi değerlendirilir. Halbuki, "Verilen nedir, alınan nedir?" ona bakmak gerekir. Eğer destekleme alımıyla piyasadan çekilen ve depolanan fındık sayesinde iç fındığın tonunun ihraç fiyatı 3 bin dolardan 6 bin dolara yükselmişse, bu, toplam ihracat gelirinin 660 milyon dolardan 1.3 milyar dolara yükselmesi anlamına gelir.

Depolanan fındığın bir kısmı denize dökülse bile, sonuçta (verilen ile alınan karşılaştırıldığında) hem üreticinin, hem ülke ekonomisinin kazançlı çıktığı görülür. (Hatırlayınız: Kakao ürünü bol olduğunda, hükümetler parasını vererek ürünü tarlada yaktırıyor. Böylece ihraç fiyatının düşmemesini sağlıyor.)
Güngör Uras / Milliyet

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön