agaclar.net - View Single Post

hassoman · 26-11-2008, 01:29

Bu kebabı Yöresel yemeklerde mi yoksa etli yemekler bölümünde mi vereyim kestiremedim. Çünkü bu kebap hem yöresel hem değil

Bu kebap kimi yerde Manisa Kebabı diye geçer, kimi yerde Krep Kebabı... Ama daha çok aslının Tatar Kebabı olduğunu ciddi ciddi öne sürenler de var.
(Geçenlerde de bir TV kanalında da krep katları arasına pişmiş soğanlı kıymalı iç koyarak bir yemek yaptılar... Adına da Urfa Kebabı dediler...) Ama doğrusu krep sözü işin içine girince o yemek bana yöresel olamayacak kadar yabancı geliyor... Krepe neden akıtma denmez bilmem... Acabaakıtmanın içine yumurta konulunca mı adı krep oluyor?.. Ama bana göre akıtma akıtmadır... Gerçekten, dikkat ettiniz mi; bazı şeyleri kendi dilimizde söylediğimizde bayağı, basit ve köylü; ama, aynı şeyin adını frenk dilinden söyleyince şehirli, nitelikli ve modern olarak algılar olduk... Bu saplantımız, son dönemde edindiğimiz yeni tür aşağılık kompleksimizden başka bir şey değil. Dükkan adlarına bakmanız yeter.... Frenkçesine razı oldum, Türkçe isimleri bozarak akılları sıra frenkçeleştirerek yazıyorlar... Örneğin Börekçi değil de Börekchia gibi... Neyse denilecek bir olay değil ama biz asıl işimize dönelim..

Aslında bu kebabın Tatar Türklerinden olan Rahim Usta tarafından 1925 lerde Halep'ten Manisa'ya getirildiğine dair ciddi bilgiler var. İşte, bu kebaba Tatar Kebabı denmesinin nedeni buymuş. Bu ayrıntı bence çok önemli. Çünkü, asıl Manisa Kebabı'nın bu size tarifini vereceğim kebapla uzaktan yakından ilgisi yok... Onun yapılışı başka...

Ama Manisa Kebabı, ama krep kebabı, ama Tatar Kebabı... Ne derseniz deyin sonuçta lezzetli mi lezzetli... Bir de üstelik konuk sofrasına yakışan cinsten... Albenisi yerinde yani..

Bakın Gazeteci Hıncal ULUÇ festival nedeniyle Manisa'ya gittiği sırada bu kebapla ilgili gözlemlerini 27.05.1998 günü Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde nasıl yazmış:

'" '.................' Gülcemal ünlü Manisa Kebabı'nın en iyi yapıldığı yermiş kentte.. Tatar Kebabı imiş aslı.. Tatarlar getirmiş yıllar önce kente.. Sonunda Manisa Kebabı olmuş çıkmış..

Kebab geldi önüme kondu.. Utanmasam "Ben bunu yiyemem" diyeceğim.. Kebab, geniş bakır sahandaki tereyağı içinde yüzüyor..

Yağı unutalı yıllar olmuş.. Biraz yağ gördüm mü tabakta, daha tatmadan tıkanıyorum.

Ama öyle keyifle getirdiler ki gençler beni.. "Ölüm yok ya sonunda" dedim, onların keyfini bozmamak için.. Ve sonra sildim süpürdüm...

Evet kebabımızın öyküsü böyle... Bu tartışmaya Manisalı katılımcılarımızın bakalım ekleyecek sözleri olacak mı?
Şimdi geçelim yapılışına:

İÇ HARCI: (4 kişilik)
------------------------

350 gr kuzu eti
250 gr mantar
1 Adet büyük soğan ( Ben koca bir avuç arpacık soğan koydum)
1 Adet büyük havuç
2 adet orta boy patates
bir kase dolusu rendelenmiş kaşar
Sıvı yağ
Tuz
Baharat (Pul biber+Karabiber+Kekik vs...)
Not: bu harca yeşil-kırmızı biber, bezelye de koyabilirsiniz. Hatta kıymalı rosta içi gibi de hazırlayabilirsiniz)

Pişirilmesi:
Yapılışı öyle gözde büyütülecek cinsten değil...
havuçları şöyle bir yağda çeviriyoruz, soğanları eklayip biraz pişirdikten sonra patatesleri ekliyoruz...
Pişmelerine yakın etleri ekliyoruz. Arada bir karıştıryotruz.. Etler suyunu salıp tekrar çekince, tencerenin dibine yapışmaya başlayınca mantarları ekliyoruz...
Mantarlar suyunu salıp tekrar çekince patateslerin pişip pişmediğine baktıktan sonra tuzunu, baharatları ekleyip şöyle bir karıştırıyoruz..

AKITMA HARCI
-----------------
İki yumurta
bir bardak un
1/2 bardak sıvı yağ
iki bardak süt
Kabartma tozu
Tuz

Pişirilmesi:
(Bu arada fırınımızı ısıtmak için 250 derecede çalıştırıyoruz)
Hiç bir pürüz kalmamacasına tüm harcı boza kıvamında çatalla çırpıyoruz...
Bunu bir karıştırıcıda da köpürünceye kadar karıştırabilirsiniz...
Bu karışımdan bir kepçe alıp azıcık yağ sürdüğümüz yapışmaz tavanın yüzeyini kaplayacak kadar ince bir şekilde yayıyoruz...
Altı pişince bir spatül yardımıyla alt üst yapıyoruz...

ÜST HARÇ MALZEMESİ
------------------
Yeteri kadar Dilimlenmiş kaşar ve domates

Kebabın yapılışı:
---------------------------

Bu arada soğumuş olan iç harcımızın içine kaşar rendeyi ekleyip karıştırıyoruz. Pişen her akıtmayı çukur bir kasenin üzerine yayıp içini çukurlaştırıyoruz. İçine yeteri kadar iç harç koyup bohçalayıp (ben dürüm gibi yaptım) yağlanmış fırın tepsisine diziyoruz.

Üzerlerine kaşar ve domates dilimlerini koyup önceden ısıtılmış fırında kaşarlar eriyip kızarıncaya kadar tutuyoruz...
Fırından çıkınca üzerine salçalı sos gezdirenler de oluyor...

Bir özeleştiri:
Benim akıtmam biraz kalın oldu. İnce pişirmeyi beceremedim...

26-11-2008, 01:29	#1
hassoman Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 19-04-2007 Şehir: Ankara Mesajlar: 1,457	Manisa kebabı (Tatar kebabı) Bu kebabı Yöresel yemeklerde mi yoksa etli yemekler bölümünde mi vereyim kestiremedim. Çünkü bu kebap hem yöresel hem değil Bu kebap kimi yerde Manisa Kebabı diye geçer, kimi yerde Krep Kebabı... Ama daha çok aslının Tatar Kebabı olduğunu ciddi ciddi öne sürenler de var. (Geçenlerde de bir TV kanalında da krep katları arasına pişmiş soğanlı kıymalı iç koyarak bir yemek yaptılar... Adına da Urfa Kebabı dediler...) Ama doğrusu krep sözü işin içine girince o yemek bana yöresel olamayacak kadar yabancı geliyor... Krepe neden akıtma denmez bilmem... Acabaakıtmanın içine yumurta konulunca mı adı krep oluyor?.. Ama bana göre akıtma akıtmadır... Gerçekten, dikkat ettiniz mi; bazı şeyleri kendi dilimizde söylediğimizde bayağı, basit ve köylü; ama, aynı şeyin adını frenk dilinden söyleyince şehirli, nitelikli ve modern olarak algılar olduk... Bu saplantımız, son dönemde edindiğimiz yeni tür aşağılık kompleksimizden başka bir şey değil. Dükkan adlarına bakmanız yeter.... Frenkçesine razı oldum, Türkçe isimleri bozarak akılları sıra frenkçeleştirerek yazıyorlar... Örneğin Börekçi değil de Börekchia gibi... Neyse denilecek bir olay değil ama biz asıl işimize dönelim.. Aslında bu kebabın Tatar Türklerinden olan Rahim Usta tarafından 1925 lerde Halep'ten Manisa'ya getirildiğine dair ciddi bilgiler var. İşte, bu kebaba Tatar Kebabı denmesinin nedeni buymuş. Bu ayrıntı bence çok önemli. Çünkü, asıl Manisa Kebabı'nın bu size tarifini vereceğim kebapla uzaktan yakından ilgisi yok... Onun yapılışı başka... Ama Manisa Kebabı, ama krep kebabı, ama Tatar Kebabı... Ne derseniz deyin sonuçta lezzetli mi lezzetli... Bir de üstelik konuk sofrasına yakışan cinsten... Albenisi yerinde yani.. Bakın Gazeteci Hıncal ULUÇ festival nedeniyle Manisa'ya gittiği sırada bu kebapla ilgili gözlemlerini 27.05.1998 günü Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde nasıl yazmış: '" '.................' Gülcemal ünlü Manisa Kebabı'nın en iyi yapıldığı yermiş kentte.. Tatar Kebabı imiş aslı.. Tatarlar getirmiş yıllar önce kente.. Sonunda Manisa Kebabı olmuş çıkmış.. Kebab geldi önüme kondu.. Utanmasam "Ben bunu yiyemem" diyeceğim.. Kebab, geniş bakır sahandaki tereyağı içinde yüzüyor.. Yağı unutalı yıllar olmuş.. Biraz yağ gördüm mü tabakta, daha tatmadan tıkanıyorum. Ama öyle keyifle getirdiler ki gençler beni.. "Ölüm yok ya sonunda" dedim, onların keyfini bozmamak için.. Ve sonra sildim süpürdüm... Evet kebabımızın öyküsü böyle... Bu tartışmaya Manisalı katılımcılarımızın bakalım ekleyecek sözleri olacak mı? Şimdi geçelim yapılışına: İÇ HARCI: (4 kişilik) ------------------------ 350 gr kuzu eti 250 gr mantar 1 Adet büyük soğan ( Ben koca bir avuç arpacık soğan koydum) 1 Adet büyük havuç 2 adet orta boy patates bir kase dolusu rendelenmiş kaşar Sıvı yağ Tuz Baharat (Pul biber+Karabiber+Kekik vs...) Not: bu harca yeşil-kırmızı biber, bezelye de koyabilirsiniz. Hatta kıymalı rosta içi gibi de hazırlayabilirsiniz) Pişirilmesi: Yapılışı öyle gözde büyütülecek cinsten değil... havuçları şöyle bir yağda çeviriyoruz, soğanları eklayip biraz pişirdikten sonra patatesleri ekliyoruz... Pişmelerine yakın etleri ekliyoruz. Arada bir karıştıryotruz.. Etler suyunu salıp tekrar çekince, tencerenin dibine yapışmaya başlayınca mantarları ekliyoruz... Mantarlar suyunu salıp tekrar çekince patateslerin pişip pişmediğine baktıktan sonra tuzunu, baharatları ekleyip şöyle bir karıştırıyoruz.. AKITMA HARCI ----------------- İki yumurta bir bardak un 1/2 bardak sıvı yağ iki bardak süt Kabartma tozu Tuz Pişirilmesi: (Bu arada fırınımızı ısıtmak için 250 derecede çalıştırıyoruz) Hiç bir pürüz kalmamacasına tüm harcı boza kıvamında çatalla çırpıyoruz... Bunu bir karıştırıcıda da köpürünceye kadar karıştırabilirsiniz... Bu karışımdan bir kepçe alıp azıcık yağ sürdüğümüz yapışmaz tavanın yüzeyini kaplayacak kadar ince bir şekilde yayıyoruz... Altı pişince bir spatül yardımıyla alt üst yapıyoruz... ÜST HARÇ MALZEMESİ ------------------ Yeteri kadar Dilimlenmiş kaşar ve domates Kebabın yapılışı: --------------------------- Bu arada soğumuş olan iç harcımızın içine kaşar rendeyi ekleyip karıştırıyoruz. Pişen her akıtmayı çukur bir kasenin üzerine yayıp içini çukurlaştırıyoruz. İçine yeteri kadar iç harç koyup bohçalayıp (ben dürüm gibi yaptım) yağlanmış fırın tepsisine diziyoruz. Üzerlerine kaşar ve domates dilimlerini koyup önceden ısıtılmış fırında kaşarlar eriyip kızarıncaya kadar tutuyoruz... Fırından çıkınca üzerine salçalı sos gezdirenler de oluyor... Bir özeleştiri: Benim akıtmam biraz kalın oldu. İnce pişirmeyi beceremedim... Eklenen Resimler Düzenleyen hassoman : 26-11-2008 saat 02:14