View Single Post
Eski 24-11-2008, 20:16   #98
ilker_eroglu
Ağaç Dostu
 
ilker_eroglu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-07-2007
Şehir: İstanbul-Hadımköy
Mesajlar: 1,284
...VE CMC

Gelirlerinden de hemen anlaşılacağı gibi, Lefke belediyesi, CMC'den de herhangi bir kantar vergisi alamamış. Çıkardığı madenin büyük kısmını deniz kenarında inşa ettiği havuzlarda depolayan CMC, 1924 yılı boyunca 30 gemilik maden ihracatı yapar (Lavender, s187).
Bu rakam ilerleyen yıllarda gittikçe artar. 1927 de CMC toplam 1.257.132 ton maden üretimi yapar ve bu miktarın 225.000 tonu gemilere yüklenip ihraç edilir (Lavender, s 231).

CMC'nin üretimi ile ilgili rakamları daha sonra ele alacağız ancak 1930 öncesinde CMC'nin yatırımlarının toplamının 2.000.000 Sterlin civarında olduğunu ve buna karşılık Lefke Belediyesinin yıllık bütçesini 300 KL'i zor bulduğunu düşünecek olursak, uluslar arası dev tekellerin ülke ekonomisine katılarından bahsetmenin saçmalığı da ortaya çıkar. Bu konuda en çarpıcı örneklerden biri de Lefke Belediyesi ile CMC arasındaki ilişkilerdir.

CMC'nin yarattığı istihdam ile çok kötü durumdaki Kıbrıs ekonomisine önemli katkılar sağladığını söylemek hiç de doğru değildir. Alternatif üretim alanlarının gelişiminin engellenmesi bir yana, var olan üretimin de sistemli bir şekilde yok edildiği bu dönemde, CMC'nin çalışma bölgesi içerisindeki yerleşim alanlarına, maden çıkarma faaliyetlerini düzenlemeyi amaçlayan yatırımlar dışında herhangi bir katkısının bulunduğunu söyleyemeyiz.

1916 da 350 işçisi bulunan şirket, özellikle 1926 dan sonra hızla büyüyerek işçi sayısını 1930 öncesinde 1800'e çıkarırken, ayni zamanda Lefke'nin nüfusunu da yaklaşık olarak ikiye katlamış oluyordu. Oysa elimizdeki 1923-1930 yıllarını kapsayan Lefke Belediyesine ait gelir ve giderlerini gösteren dökümanlar söylediklerimizde ne kadar haklı olduğumuzun somut delileridir.

Belediye kayıtlarına göre, gelirler toplamı, 1923 de 284 liradır.
Bu rakam 1924 ve 1926 da 258, 1927 de 268, 1928 de 285 ve 1929 da 302 lira olarak gerçekleşmiş.

Ancak hemen belirtelim 1928 ve 1929 daki gelir artışının nedeni belediyenin içine düştüğü kötü durumdan kurtulabilmek için koyduğu yeni vergiler sayesindedir. 1926-27 yılları bütçesine koydukları esnaf vergisi ile gelirin % 10 kadar artışını sağlayıp durumu kurtarmaya çalışmışlar. Bütün bunların yanında, gelirleri hızla düşen belediye birçok masrafını kısmasına rağmen yine de bütçesini denkleştiremez ve borçlanmak zorunda kalır. Belediye'nin, 1926 yılına kadar 7 lira civarında olan düzenli borç taksitleri, bu tarihten sonra 28 liraya çıkar.

Lefke Belediyesi ile CMC arasındaki çatışmanın en belirgin olduğu konulardan biri de akaryakıt vergisidir. Devletin, belediyelere verdiği en önemli gelir kaynaklarından biri olan bu vergiyi toplayabilmek için, belediye önce satışı kontrol altına almak zorunda idi. Bu amaçla, 3 Nisan 1900 de resmen faaliyete başlayan Belediye Meclisi, evrakları için kasa alacak para bulamayacak kadar kötü durumda olmasına rağmen 22 Mayıs 1900 de, akaryakıt ambarı ve salhane inşaası için harekete geçer. Yine belediye kayıtlarından öğrendiğimize göre, belediyelere bu hak 5 Mayıs 1900 de çıkarılan özel bir kanunla verilmiş (712 numaralı gaz yağı ambarı nizam-ı mahsusu ).

Bu yasaya göre hiç kimse 30 okkadan daha fazla gazyağını belediye deposu haricinde bulunduramazdı. Belediyenin gelirlerinin yaklaşık %90'a yakın bir miktarını oluşturan dört büyük kalemden biri olan bu gelirden zaman zaman gaz yağı ve kibrit ambariyesi olarak da bahsedilmektedir. Gelirin büyüklüğü, belediyenin bu konuda itina göstermesine sebep olur ve 1920 de yeni bir akaryakıt ambarı yapılır (26 Eylül 1920 de bu iş için Kıbrıs Hükümetinden 23 Lira 12 şilin 6 kuruş borç alınmış).

1924 den sonra Karadağ'da maden aramaya başlayınca, CMC'nin, Karadağ'da bulundurduğu akaryakıt için vergi vermesi gündeme gelir. 15 Ocak 1927'de Lefke Belediyesi, CMC müdürüne bir mektup göndererek, Karadağ'da kullanılan akaryakıtın miktarının kendilerine bildirilmesini ve vergisinin ödenmesini talep eder. Ancak CMC'den para koparmak hiç de kolay değildi ve iş avukatlık olur. 16 Şubat 1927 de Belediye Meclisi, CMC nin avukatı ile akaryakıt konusunu görüşmek üzere Lefkoşa'dan bir avukat tutma kararı alır. Bununla da yetinmeyen belediye, durumu açıklığa kavuşturmak ve kararlılığını göstermek için ayni gün akaryakıt vergilerini düzenleyen bir dizi karar alır. Bu kararlara göre Lefke Belediyesi sınırları içine petrol getiren herkes getirdiği petrol'un her tenekesi için iki kuruş on para vergi verecek ve 30 okkadan fazla petrol'u belediye ambarında bulunduracaktı.

Yine ayni kararlara göre, Lefke Belediyesi sınırlarına izinsiz petrol sokulursa, belediye bu petrol'a el koyacaktı. Sanırım belediyenin bu kararları alma nedeni son cümlede gizlidir. Çünkü alınan kararların hemen hepsi zaten yüzyılın başından beridir uygulanmakta olan kanun hükümleriydi. Yani aslında Lefke belediyesi, CMC'yi, vergisini vermezse petroluna el koymakla tehdit ediyordu.

1927 yılına kadar belediyeye hiç vergi vermeyen CMC gibi bir mali devin, küçük bir taşra belediyesinin kurusıkı tehditlerinden yılacağı düşünülemezdi ve öyle de oldu. 30 Nisan 1927 de Lefke Belediye başkanının CMC müdürüne gönderdiği mektuptan, CMC'nin o güne kadar hiçbir yazıya cevap bile vermeye tenezül etmediğini anlıyoruz.

Nihayet 18 Mayıs 1927 de CMC kendisinden talep edilen miktarın ne kadar olduğunu sorar ve 21 Mayıs 1927 de borcu olarak hesaplanan 3 lira 12 şilin 3 kuruşluk çeki belediyeye gönderir. Araya hangi hatırlı kişilerin girip CMC yi ikna ettiklerini bilmiyoruz, ama sorunun bu kadarla çözüldüğünü düşünenler yanılmışlar. 18 Ekim 1927 tarihinde, Belediye, CMC den 1 Mayıs 1927 tarihinden itibaren Kradağa gönderdiği petrolun miktarını sorar. Yani CMC inadına bildirim yapmamaya devam etmektedir. 2 Kasım 1927 de ise Belediye başkanı gönderdiği bir başka mektupla henüz cevap almadılarından sitem etmektedir. Ve 3 Kasım 1927 de Lefke Belediyesi, CMC yi Lefkoşa Komiserliğine şikayet eder.

Belediyenin CMC yi devlete şikayet mektubunu aynen aktarıyoruz.

"Lefkoşa Komiserliği canibi alisine,

Efendim,

Skuriyotissa Amerikan Maden Kumpanyasının Belediyemiz hudutları dahilinde bulunan Kara Dağa celb ve istihlak ettiği (getirip kullandığı) petroller için mevkii mezbure (adı geçen yere) ayrıca Kumpanya bir ambar inşa ederek Belediyemizin Gaz ambarını nazarı itibare almayarak celbettiği (getirdiği) petrolleri oraya iddihar (biriktirme) ediyor. Bu hususta Lefke Belediyesi mütezarrir oluyor (zarar görüyor). 15 Ocak 1913 tarihli Ceridei Resmiyenin 33. sayfasında münderiç (kapsamlı) Lefke Belediyesinin Gaz hakkındaki Nizamımızın 21, 22, 23.ncü maddelerine mugayir (uygunsuz) bulunduğunu. Nizamımızın Kumpanyayı müstesna kılmadığını arz eder ve bu hususta bendenizi lütfen tenvir buyurmanızı (onaylamanızı - iştirak etmek) istirham eylerim efendim" * 4 *




***

derdimi nasıl anlatsam?

şiir mi yazsam
düz yazıyla mı
dizsem kelimeleri
ard arda?

Bugün altın bir piramit gördüm.
Batan güneşin gölgelerinden sıyrılmış,
dimdik duruyordu karşımda,
onu kimin yaptığını biliyordum.
İçinde ölü olmadığını bildiğim gibi.

gördüğüm şeyin bir hayal ya da rüya gibi birşey olmasını istedim
çok istedim çok istedim.
baktım, baktım, baktım. gözlerimi kapadım, açtım.
gitmiyordu.
karşımda dikilmiş öylece güneşin son ışıklarını yansıtıyordu yüzüme
ve etrafını saran her şeye.
akdenizin kıyısında ay gibi parlayarak gizleyemiyordu yaydığı ölümü.
güçlüydü. meydan okuyordu.
bu altın piramitin içinde mezar yoktu.
mezar, etrafındaydı. mezarın içindeydim.
kükürt kokan havasını soluyordum.
piramit gerçekti. piramit gerçek.
gerçek bir altın piramit gördüm bugün ben.
hâlâ bıraktığım yerde duruyor. sarı...
şeytan çamuruna bulanmış saf altın.
onca ağırlığıyla gecenin içine gömülmüş mezarını dolduruyor.
ve ben mezarın içindeyim. uzun uzun baktım, baktım...
altın piramit gerçek, orada duruyor. meydan okuyor.
gerçek olmaması için elimden geleni yaptım.
engel olamıyorum. gölgede olmayan bir tek o var.
bir tek o parlıyor güneşten başka, güneşle birlikte.
güneş batarken düşünüyorum: altın piramit orada olacak...
orada ve gerçek.
altın piramiti kimin yaptığını biliyorum.

Aylin Ersin
20.08.02 / Lefke

ilker_eroglu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön