View Single Post
Eski 17-07-2006, 15:09   #2
qitted
Ağaç Dostu
 
qitted's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 102
Hakkari ilinin çığlı beldesinin yolu, dar ve dik bir vadiden geçiyor. Başka ulaşım yok. Elektrik hatları da ancak bu yol kenarından geçebilir.

Ancak bu yola kasım ayı gibi çığ düşer ve yol kapanır. Zaman zaman açılsa bile birkaç gün içinde yeniden çığ yolları kapatıyor. Elektrik direkleri de çığ sebebiyle yıkıldığından beldeye 8 ay elektrik verilemiyor.

Bu yüzden, beldeden geçen çayı bir kanala alıp bildiğimiz su değirmenine benzer bir tekerleği döndürmede kullanıyorlar. Ancak bu tekerleğin çevirdiği dinamo beldeye sürekli elektrik sağlıyor.

Kendi içinde bağımsız, yeterli, ucuz bir çözüm.

Bu tür özelliklere sahip beldeler, köyler, büyük çiftlikler vs. için benzer çözümler zaten üretilebiliyor. Ancak yurdum insanının genelde bunlardan haberi bile yok.

Birileri yok gösterse, danışmanlık yapsa, hatta uzun vadeli finansman sağlasa km.lerce elektrik hattı ve direklerden yapılacak tasarrufla bu yatırımlar zaten finanse edilmiş olacak.

Bu konuda en enteresan gelişme rüzgar enerjisi kullanımında yaşanıyor. Rantabl hale gelen rüzgar teknolojisi hızla yaygınlaşıyor. Bazı fabrikaların kendi ihtiyacını karşılamak için fabrika bahçesine direk dikme müracaatları olduğunu biliyorum. Ankara'da direk diken bir fabrika var ama faalmi bilmiyorum.

Epey emeğimizin geçtiği "Bandırma RES" projesi bitti ve yarın başbakan tarafından açılacak. 20 direkli bir projeydi ve orta ölçekli bir organize sanayi bölgesini çalıştıracak kadar elektrik üretebiliyor. Bandırmaya (ve feribotla istanbula) gidenler, bandırmaya 20 km. kala direkler görülmeye başlanıyor.

Tesis sahibinin esprisi güzeldi. Rüzgar estikçe "bizim paralar yine boşa esiyor" diyordu

Türkiye, sadece rüzgar enerjisi ile oldukça fazla enerji sağlayabilir. Ülkemizde sürekli ve yeterli şiddette rüzgar alan bölge sayısı oldukça fazla.

qitted Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön