Sayın Todor, yazınızı okuyunca ben de başımdan geçen bir olayı anlatmak istedim. Benim de arı sokmasına karşı allerjim var. Hatta bir iki defa yarı yoldan döndüm bile diyebilirim.
Yirmi yaşında filandım, ehliyet almaya karar verdim. O zaman ehliyet kursları filan yok, çalışıp imtihana giriyorsunuz. Kazanmak da bayağı zor. Daha evvelce babamın şöförlüğünü yapan çok da sevdiğimiz bir ağabey bana direksiyon dersi verecek. Kalktık Kilyos tarafına gittik, biraz çalıştık. Ertesi gün de devam etmek üzere yine o taraflara yollandık.
Geri geri park etmeyi çalışıyorduk. Biraz sonra Salih ağabey, arabadan indi. Çalıştığımız alana bir iki direk dikti, bunların arasından geri geri gel dedi. Ben de dediklerini yaparken açık camdan içeri bir arı girmez mi, arabanın kapısını açtığım gibi kendimi dışarı attım.
Adamcağız koşarak, zar zor arabayı durdurabildi. Zavallı şok olmuştu. Arabasını mı düşünsün, beni mi düşünsün şaşırıp kaldı. Sen ana yolda bu işi yapsaydın, başına neler gelebilirdi hiç düşündün mü? diye beni bir güzel azarladı. Doğru da söylüyordu, Allah korumuştu vallahi.
|