Kutlarım "babatürk" Adınıza yakışır işler yapmışsınız, vermiş olduğunuz bu emek bir şekilde sizlere döner, size dönmezse çocuklarımıza döner, doğa hiçbirşeyi karşılıksız bırakmaz, en güzel cevabı verir, aldığının karşılığında.
Sizlerin içindeki sevgiyi, almış olduğunuz hazı o keyfi hissedebiliyorum.
Bakın birşey anlatayım çünkü hiç unutmuyorum.
Küçük yaşlarda idim, birgün rahmetli babamla bir arkadaşının bahçesine gitmiştik, orada dolaşırken bir ara konuştuklarına kulağım gitti.
Diyorduki;
Ben şu an işyerimi kapattım ve buraya geldim, burda o kadar huzur buluyorumki, şu an ne harcımı ne borcumu ne kavgamı ne gürüntümü hatırlıyorum, burada gezerken o ağaça o yaprağa bakarken bütün sitresimi atıyorum herşeyden arınıyorum, o kadar huzurluyum ki demişti.
Bende bir saha baktım bir sola baktım, allah allah dedim nasıl oluyor, allahın ağaçı işte ağaça bakıpta nasıl sitres atılıyor demiştim, hiç unutmuyorum.
Sitres atılıyormuş sayın babatürk;
Ne zamanki doğa ya olan sevgimi fark ettim, ve bir bahçe kurmaya karar verdim, ve kurdum, o zaman anladım allahın ağacına bakıpta nasıl sitres atıldığını.
En küçük bir boş vaktimde kendimi oraya atıyorum, o ağaç bu dal şu yaprak derken zamanın nasıl geçtiğini anlıyamıyorum, orada o kadar keyif alıyorum ki.
Doğa sevgisi olmıyanlar, şimdi bu yazımı okurken benim ilk söylediğim cümleleri söylediklerini duyar gibiyim, alınmam kızmamda.
Çünkü;
Görmek duymak değil yaşamak lazım.
Saygılarımla
lilium