Konu: lerdemir
View Single Post
Eski 04-08-2008, 12:10   #1
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,244
lerdemir

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Aslına bakarsanız, kendimi hiç de "gelmiş" gibi hissetmiyorum; sanki zaten "hep buradaymışım" gibi artık. Bu yüzden bu soruya cevap verirken çok ama çok zorlandım. Nasıl da unutuvermişim o ilk günleri; çok benimsemiş, hatta kanıksamışım bu ortamı. "Sahi, neydi beni buralara taşıyan?" diye şöyle bir geçmişe doğru bir arama yaptım da forumda, öylelikle hafızamı tazeleyebildim. Maceranın başlangıcını özetlersek tam olarak şöyle demek gerekir: http://www.google.com/search?q=yasem...lendirmek&rls=

Yeşile, doğaya, bitkiye oldum olası ilgili idim zaten.
Eski şirketimdeki bir ahbabım, evinin yan duvarında muhteşem bir yasemin olduğunu söylemişti; ama ne yasemin. Söylediğine göre özel ve nadir bir cins idi. O bitkiden hangi yöntemle, hangi zamanda bir tane de kendime türetebilirim diye internette araştırırken, "yasemin çiçeği köklendirmek" anahtar kelimeleri ile arama yaptığımda yeşil bir enginliğe yelken açtığımın farkında bile değildim.

Burada neler öğrendiniz?

Karşılık beklemeksizin paylaşmanın geçmişte kalmış bir erdem olmadığını, günümüzde gerçekten de var olabildiğini...
İyiliğin iyiliği çağırdığını, getirdiğini...
Hızla kirlenen dünyamızda temiz kalabilmiş yüreklerin de halen var olduğunu...
Dilimizin, ulusal ve kültürel kimliğimiz açısından ne derece önemli olduğunu ve asla ve asla sadece bir iletişim aracı olmadığını...
Her topluluğun düzen içinde varlığını sürdürebilmesi için, uyulması gereken belirli kuralları olması gerektiğini...
Ayrıca...Bitkileri sevmenin ve bitki bakımının asla ve onları sadece sulamak olmadığını.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Forumda ilk kez Gardenya'da (Gardenia jasminoides) havai köklendirme uygulamasına dair amatör bir örnek öğrendiler.

Ayrıca, yine forumda ilk kez, bir orkide türü olan" Mücevher Orkidesi'ni (Ludisia Discolor) görüntüleri ile tanıma fırsatı buldular. Orkideler konusunda Üstad, sayın praecox'un da teknik katkıları ile bakım ve çoğaltma tecrübelerini de aktaracağız yakında.

Bizzat yetiştirdiğim tüm bitkilerle ilgili tecrübe ettiğim ne oldu ise o konuda bir soru gördüğüm anda bildiklerimi aktardım hep; çilek olsun, limon olsun, yasemin, ful, ceviz, gül ve diğerleri.

Forumdan öğrendiklerim kadar olamasa da, öğrendiklerimi ve tecrübe ettiklerimi aktarmayı hem bir borç biliyor hem de bundan büyük keyif alıyorum.

Bunların yanında tüm forum üyelerinin forumu hakkaniyet sınırları çerçevesinde değerlendirmelerine yönelik mümkün olan en münasip biçimde katılımda bulunmaya çalışıyorum. Zira, forumumuzdaki yardımsever zihniyetin suistimal edercesine bir üslupla, sürekli tek taraflı olarak değerlendirilmesini hakkaniyetli ve şık bulmuyorum. Hepimiz, en azından buradan öğrendiğimiz kadar öğretmeye de çabalamalı, aldığımız kadar verebilmeli, paylaşılan kadar paylaşabilmeliyiz diye düşünüyorum. Güzelliklerin bu şekilde daha da yayılacağını düşünüyorum.

Sizi tanıyalım

Ömrüm boyunca büyük bir sevgi ile andığım bir şirin ilçede, Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, devlet hastanesinde doğmuşum. Burdur'da başlayan hayatına, teknik adam olarak önce Karabük, sonra da Karadeniz Ereğli'nin (Kdz.Ereğli) herşeyi demek olan Ereğli Demir Çelik Fabrikaları T.A.Ş.'nde bir işçi olarak devam eden babamın işi vesilesi ile, küçük ama ufku -bence- görece geniş bir ilçe olan Kdz.Ereğli'de, ailenin 3 çocuğundan ortancası olarak, mutlu mesut büyüdüm.

Doğayı ve bitkileri seven; bir Egeli olarak yeşile de sevdalı, Balıkesir'li bir annenin doğaya ilgili oğlu olarak, annemin yanında toprakla, bahçeyle seviyesinde ilgilendim hep. Anneme apartmanın arkasındaki boşluktaki küçük bahçedeki işlerinde hep ilgiyle yardım ederdim. Önce bahçe bellenirdi, bir güzel kabartılırdı; tohumlar ekilirdi; toprağın üzerinde yürünür tepinilirdi. Sonra, hayvan besleyen civar köydeki bir tanıdıktan hayvan gübresi temin edilir, toprak bir güzel beslenirdı en doğalından. Özenle de sulanırdı.

Hele ki annemin fasulye ve domates ekmeye karar verdiği zaman babamı arabayla zorla komşu kasaba Alaplı'nın dağlarına götürmesini, kuru ağaç dallarından kestiğimiz onlarca dalı, önce nacak ile temizleyip sonra da fasulye ve domateslerimize sırık yapışımızı unutamam.

En çok da sabah kahvaltısından önce biraz zahmet hissi içinde 3 kat aşağıya, apartmanın arkasına oflayıp puflayıp gittikten sonra, domatesleri elimle döndürerek kopartırken domatesten çıkan o mis kokuyu, tazecik ayşe kadından çıkan çıtırtı sesi eşliğindeki o tazeliği...

Liseyi bitirdikten sonra Kdz.Ereğli'den "okumaya çıktım".

Üniversiteyi güzel İzmir'de; İzmir'in mümkün olan tüm güzelliklerini sindirip; işletme eğimi alarak bitirdim.

İş hayatı; satış, finans denetimi, medya denetim ve yönetimi ve tekrar finans denetimi derken; İzmir, Alanya, İstanbul, hep kentlere ve apartmanlara sıkışmışlığı yaşattı yıllarca...

Yıllar demlendirdikçe beni, daha da belirginleşti bu his...

Neredeydi o bizim arka bahçemiz?

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Mesai günlerinde hemen hemen her akşam yarım saati aşkın bir süreyi evdeki bitkilere ayırıyorum. Kontrol ediyorum, seviyorum, gelişmelerini takip ediyorum. Gerekli temizlik veya budamayı yapıyorum. Bir ihtiyaçları varsa gideriyorum.

Haftasonlarında ise bu süre, programıma bağlı olarak 3-4 kat artabiliyor.

Tabi, tüm bu bahsettiğim süreler, internette bitkiler konusunda saatlerce yaptığım aramalar ve yazışmalar haricinde, tamamen uygulamaya ayırdığım sürelerdir. O yüzdendir ki, forumdaki tüm üyelerimize "hayatlarında insanlarda bitkilere karşı rekabet ve kıskançlık duygusu yaratmayacak bir zamanlama dengesi kurmaya da özen göstermeyi unutmamalarını" salık veririm.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Yeşilin ticareti ile bilfiil uğraşan üyelerimizin (uzun yıllardır binlerce zeytin ağacı olan ve sektör oyuncusu olan ve/veya benzeri tüm üyelerimiz) forumumuzdaki üstün uzman üyelerimizi soru-cevap şeklinde danışmanlık hizmeti alırcasına bilgi açıklarını giderme kaynağı gibi değerlendirmelerinin karşılığı olarak, sembolik de olsa forumumuza somut katkıda bulunmalarına dair bir sistem geliştirilmiş olsaydı...

Agaclar.net'e sadece özel tohum ya da fide paylaşımı için uğrayıp da sonra bir daha ortalıklarda görünmeyen üyelerimiz olmasaydı... Ya da olsaydılar da, ortadan hiç kaybolmasalardı...

Medyada ve tüm Türkiye'nin gündeminde daha belirgin bir yer edinmek üzere organize olabilseydik ve gereken katılımı gösterebilseydik... Bu şekilde toplumumuzda doğa bilincini, milli tarım politikasının önemini ve biyolojik çeşitliliğimizin muhafazasını, kuraklık sorununu ülke gündeminde daha üst sıralara taşıyabilecek şekilde yapılanabilseydik; buna yönelik olarak katılımcı olabilseydik -burada kendi payıma da düşen eleştiriyi kendime yapmaktayım.

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Öncelikle her yeni katılımcımız mutlaka "FORUM KULLANMA KILAVUZU"muzu bir okusunlar. Hatta, deneyimli sayılabilecek üyelerimiz bile bir kez daha okuyup kurallarımıza ilişkin bilgileri bir kez daha tazeleseler derim.

Forumumuzun teknik referans adres özelliğini muhafaza edebilmek için konu bütünlükleri ve tasnif çok önemli. Bu sebeple, bitkilere ilişkin akla gelebilecek bir soruyu hemencecik herhangi bir başlıkta sormak yerine öncelikle forumdaki arama menüsünü kullanarak ön araştırma yapmaları, çözüm bulamıyorlarsa en ilgili olacağını düşündükleri başlığı bulup, sorularını orada iletmelerini öneririm.

Ben uzunca zamandır, sadece abone olduğum konuları takip ediyordum. Son zamanlarda ise "Yeni Mesajlar" menüsünün cazibesini farkettim. Tüm üyelerimize, arada sırada bile olsa "Yeni Mesajlar" menüsünden "son 24 saat", "son ziyaret" veya istenilen herhangi bir tarihten sonraki yeni mesajlara hızlıca da olsa bir göz gezdirmelerini öneririm. Bu şekilde, hiç farkında bile olmamış olabileceğimiz son derece değerli bilgilere erişme imkanı olabiliyor. Benim için öyle oldu en azından...

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Bunun cevabını "Neden bitki ve toprakla uğraşıyoruz?" başlığında irdelemeye çalıştık arkadaşlarımızla beraber. Rahatlatıyor beni bitkilerle uğraşmak; gerginliğimi alıyor, günün getirdiği stresi gideriyor. Herhangi bir hobisi ile ilgilenen kişinin yaşadığı rahatlığı bize de bitkiler ve toprak yaşatıyor. Dolayısı ile de daha verimli düşünebilmemi sağlıyor. Konsantrasyonumu artırıyor.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Trajik bir hikayem var.

Bu forumla da tanışmama vesile olan bir yasemin maceram vardı, okumuşsunuzdur. Ondan binbir zahmet ile elde ettiğim çeliği aylar süren çaba sonucunda suda köklendirdim sabır ile. Sonra da minicik bir saksıya aldım serpilsin diye. O minik saksıyı da "ideal güneşi alabilsin" diye en uygun ışık alan noktaya, yani açık balkonumun en ama en köşesine koyma ahmaklığım, temizlikçi kadının "acele yapayım, erken çıkayım" telaşının sakarlığı ile birleşince; 5.kattan otopark betonuna çakıldı zavallı yaseminim...

Parçaları birleştirdim ama olmadı maalesef...

Aylar boyunca göz nuru ile her gün özenle baktığım yaseminim; üstelik de bir karışlık boyuna bakmadan 3 tane de nefis çiçek açmışken, bir anlık dikkatsizlik sonucunda yitip gitti böylece...
Belki bitki yetiştirmeyenlere, bitkilere sevdalı olmayanlara birşey ifade etmeyebilir, hatta garip bile gelebilir bu durum ama ben çok ama çok üzülmüştüm...

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Oldu tabi, olmaz mı? Kendisine ait az bir miktar toprağı, bahçesi olan bir apartman ile yetinme eğiliminde iken, artık kocaman bir arazisi olan müstakil bir ev, hatta tarla+sera+doğal enerji kaynakları kullanan enerji sistemleri+geri dönüşümlü sistemleri olan bir ev arzu etmeye başladım.
Ayrıca, uzunca bir zaman beraberce ortak bir keyfi paylaştığım bir dostumla da müşterek bir girişimde bulunmak arzusundayız...

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

İlk önce 2007 Lütfi Kırdar Peyzaj ve Süs Bitkileri Fuarı'na topluca katılmıştık; sonrasında üyelerimizden Çekirdek'in cafesindeki toplantıya da katıldım. En son olarak da 2008 fuarında da bulundum tüm ekiple.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Mum çiçeğiyle ilgili olarak sevgili Sevilay için Amerika'dan getirdiğimiz "The World of Hoyas - A Pictorial Guide by Dale Kloppenburg" kitabı var bir tek. Onun dışında basılı bilgi yerine başta agaclar.net olmak üzere internetten, forumlardan ve uzman dostlardan bilgilenmekteyim. Bir de, malum en akılda kalıcı olanı deneme-yanılma yönteminden.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Eşine ithafen bir botanik bahçesi kuran Ali Nihat Gökyiğit; Karaca Arboretum'un kurucusu olan Hayrettin Karaca; forumda da baştan sona tüm safhalarını anlattığı projesi ile bizim forum üyelerimizden Meyvelitepe; özü sözü ve gönlü bir hayat ile günümüz dünyasına tek başına dimdik direnen yöneticimiz Todor; ve de bana doğa sevgisini aşılayan annem...

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Otomobil sporlarına olan tutkumdan dolayı AutoclubTurkey.com, teknolojik donanıma olan ilgimden ötürü donanimhaber ve birkaç başka adres daha. Agaclar.net internet ortamında ilgilendiğim diğer tüm forumlardan daha paylaşımcı üyelerden oluşması, daha teknik bilgi aktarmaya mümkün olduğunca özen gösterilmesi, teknik yetkinliği olanların bu yoğunlukta biraraya gelmiş olması ve de Mine Pakkaner'in bu kadar aktif olduğu tek forum olması vasıfları ile ayrılmakta ...

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Almadım... Henüz

Burası zaten genel bakım ile ilgili özel dershane gibi. Dolayısı ile bunun ötesinde bir ihtiyacımın limdilik olacağını düşünmüyorum.

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Son 2-3 ay öncesine kadar hemen hergün çiçeklerime ayırdığımdan fazla vakti ayırırdım foruma, ama bu süreçte neredeyse hiç vakit ayıramıyorum. Dolayısı ile çok değişken.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Dilimiz ile ilgileniyorum, müzik ve otomobil sporları ile ilgileniyorum. Son dönemde ise alternatif doğal enerji kaynakları ilgimi çeken konuların başında geliyor.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Evet katıldım. Üyelerimizin pek çoğu ile bu tipte gönüllü paylaşımlarımız oldu. Tohum olsun, çelik olsun, doğrudan bitkinin kendisi olsun, hatta kimyasallar olsun.

Yeri gelmişken, qitted, Gürbüz Ailesi, Sevilay, praecox, Penelophe, Papatyam, iklimsiz, memet, Mine Hn ve Mehmet Bey,Todor, bonsaisever, Eyüp1, Ferda Ülkümen, Pohrys adabayrakoglu, Güler Hn, sempe, emrealbayrak... Hepsine, hepsine paylaşımları için gönülden sevgi ve saygılarımı sunarım.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Mine Hn'ın gönlüne hayranım. Keza memet'in de istikrarına... Kudret Tezel, praecox ve envor'un teknik ve uygulamalı katkılarını çok önemsiyorum. Papatyam'ın ve Adabayrakoglu'nun sessiz ama derinden hep oralarda ve her an yardıma hazır beklediğini biliyorum. Ve aslında benim için çekirdek bir kadro var -çekirdek demişken, kendine has zarif ve ilgili tarzları ile Çekirdek'i ve sukranayalp'i anmadan geçemeyeceğim-, eksik kalmakla beraber o çekirdek kadronun hepsi beni olumlu etkiliyor.

Todor'a gelince... Todor'un yeri bambaşka...

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Yok... Şimdilik...

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?


Gerekir, katılmadım ama hiç. Su konusu ile ilgili olarak kısa vadede toplumsal bilinçlenme zaruretinden ötürü olacak sanırım önümüzdeki bir 5 yıl içerisinde... İnsanlar halen daha apartmanlarının önündeki asfaltı ve parke kaldırım taşlarını hortumla sulamaktalar...

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Pek emin değilim, zira iyi bir tv izleyicisi sayılmam; ekranlarda bu içerikte yayınlar var mı onu bile bilmiyorum.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Çok önemli olan bu konuya kent keşmekesi ve bencil ihtirasların zaruretlerinden sıyrılıp da hakettiği vakti ayıramıyorum; üzülüyorum.


Bir merak kıvılcımını, tutkulu bir hobiye dönüştürdü bu ortam bende. Dolayısı ile hayatıma bir yön daha katmama vesile ve yardımcı oldu. Kurucularına, emek verip yönetenlere, ve de gönüllü olarak gönlünü, bilgisini katan tüm üyelere şükranlarımı sunarım.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön