Okuldan ilk mezun olduğumda tekstil fabrikasında çalışmıştım. Depoda, yüzlerce çuval paçavra olduğundan fare çok olurdu. Dönem dönem buna benzer bir yöntem uygularlardı. Ama macun yaparak değil, unla alçıyı karıştırıp bir kaba koyarlardı yanına da bir kase su bırakırlardı. Bir kere camdan sayretmiştim farelerin unlu alçıyı iştahla yiyişini. Sonra uzunca bir süre fare kalmazdı. Ama o fareler kedi kadardı, benim bahçedekiler Allah'tan küçücükler. Hayvansever olabilirim ama fareleri sevdiğimi söyleyemeyeceğim.