View Single Post
Eski 09-07-2008, 16:50   #3
Sevilay
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-07-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,587
Saksı

Artık toprağınız olduğuna göre, uygun bir saksı bulmalısınız. Plastik ya da kil saksı kullanabilirsiniz fakat her ikisinin de avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Kil saksılar daha fazla gözeneğe sahiptir, bu yüzden toprağın daha kolay nefes almasını sağlar. Ayrıca kil saksılardaki toprak çok daha hızlı kurur, bu yüzden sulama yaparken bu konuyu aklınızdan çıkarmamanız gerekir. Genellikle seçimlerinizi bütçenize göre yapabilirsiniz, ve kil saksılar plastik saksılardan daha pahalıdır. Ayrıca kil saksılar daha fazla yer kaplar. Bu yüzden eğer alanınız kısıtlıysa, kullanışlı değildir. Plastik saksılar bir çok kişi tarafından kullanılmaktadır ve bence kare saksılar en iyisidir. Saksınızın ölçüsü de önemlidir. Vahşi ortamdaki Lithoplar oldukça uzun köklere sahip olurlar. Bu yüzden yetişkin bitkiler için daha uzun saksılar daha çok işe yarayacaktır. İyi saksı ölçüleri 12cm X 12 cm X 12 cm’dir. Bu ölçüye sahip saksılar çok ağır değildir ve Lithopunuza yeterli kök derinliğini sağlayacaktır. Ben daha ucuz olan siyah saksılardan ziyade terakota renklileri tercih ediyorum çünkü çok ısınmazlar ve üzerlerine yazı yazabilirsiniz ( Ben ekstra güvenlik için saksılar üzerine türün adını ve sınıfını da yazıyorum)

Uygun Bir Ortam

Lithoplar doğal ortamlarında çok fazla güneş ışığı almaktadırlar. Siz de bitkinizin vahşi doğadakiler gibi toprak ile coşkun bir şekilde büyümesini istiyorsanız, günde en az 5 saat güneş ışığına maruz kalmalarını sağlamalısınız. Daha az güneş ışığında da oldukça iyi yetiştirilebilirler fakat böyle bir durumda doğal ortamda olduklarından daha uzun boylu olurlar. İdeal nokta, öğleden sonra iyi güneş ışığı alandır. Söylenene göre bazı iklimlerde çok fazla doğrudan güneş ışığına hassastırlar ve üzerine bir gölgelik bez koyup biraz gölgede kalmaları sağlanmadığı takdirde (güneşin şiddetine göre %20-40 gölge faktörü), tüm gün boyunca güneş gören bir alana koyulmamalıdırlar. Kuzey yarımküredeki bir çok bölgede olduğu gibi şiddetli güneş ışığına maruz kalmayan bir bölgedeyseniz, gölgelik bez genellikle gereksizdir. Vahşi doğada tam güneş ışığı altında yetiştiklerini düşününce bu durum garip gelebilir fakat yetiştiricilikte farklı olan bir çok faktör bulunmaktadır. Öncelikle vahşi doğada yetişen Lithoplar saksıda yetişmezler, böylece toprak, saksı içerisindeki topraktan çok daha fazla serin kalır. İkinci olarak ise doğal ortamda yetişen bitkiler, çevreleyen kayalar ve bitkilerin gölgesi sayesinde güneşten korunurlar. Ayrıca doğal ortamdaki bitkiler, günün bazı bölümlerinde gölgede bulunan yamaçlarda yetişme eğilimindedirler. Havalandırma da oldukça önemlidir. Özellikle sera ortamında, iyi bir hava akımı sıcaklığı düşük tutar ve havadaki nemi azaltır. İkliminiz doğal ortamdaki gibi değilse, Lithoplar dışarıda yetiştirilmemlidir. Lithoplar, Güney Afrika’nın çok az yağmur alan kurak bölgelerinde yetişmektedir. Bu yüzden özellikle dinlenme döneminde (çiçek açma döneminden hemen sonra, eski yapraklarını çekip yeni gövdeler oluşturuyorken) yağmur alan bir bölgede yaşıyorsanız, çok fazla su alamaları önlenmelidir.

Sulama ve Büyüme Döngüsü

Kuzey yarımkürede yetişen Lithoplar, temel olarak yaz mevsiminde (Ekim’den Mart’a kadar) yağmur alan alanlarda yetişmektedir. Kış mevsiminde biraz yağmur alan bölgelerde yetişen Lithoplar, aslında fazla yağmur almaz ve ihtiyacı olan nemin büyük bir bölümünü yoğun sisten alma eğilimi içerisindedirler (L. herrei, L. optica ve L. ruschiorum).

Lithoplar oldukça geniş bir alana dağılmışlardır ve iklimsel koşulların çeşitliliği oldukça geniştir. Bu yüzden türlerin hepsine uyan tam bir çizelge vermek pek de kolay değildir. Bitki çiçek verdiğinde (genellikle Mart’tan Nisan’a) ve sıcaklıklar düşmeye başladığında, sulama sıklıkları azaltılabilir. Fakat su miktarı azaltılmamalıdır. Ayrıca son olarak fazla sulama Mayıs ayında yapılmalıdır. Bundan sonra Eylül ayının sonlarına kadar ya da eski yaprakları tamamen çekilinceye kadar asla fazla sulama almamalıdırlar. Mevcut gövdelerden yeni gövdelerin oluşmaya başlaması bu döneme denk gelir. Yeni gövde, eski gövdede depolanmış olan nemi emer ve böylece eski gövde kurumaya başlar ve son olarak kağıt inceliğinde bir kabuğa dönüşür. Eğer bitki bu dönemde çok fazla sulanırsa, eski gövde çekilmez ve yeni gövdenin oluşmasını engelleyebilir. Bu döneme dinlenme dönemi denmektedir fakat aslında bu dönem yenilenme ve büyüme dönemidir. Görünürde hiçbir şey olmuyor gibidir fakat gerçekte kuruyan gövde içerisinde olan çok şey vardır. En sonunda bu yeni gövde yağmurların tekrar başladığı ilkbaharda eski gövde içerisinden çıkar. Dinlenme dönemi olarak adlandırılan dönemde bitkiye tek tük sisleme dışında su verilmemelidir ve bu sisleme tercihen sıcak günlerde ya da onbeş günde bir gerçekleştirilmelidir (eğer daha soğuk bir iklimde yaşıyorsanız, sisleme iyi bir fikir değildir). Yeni gövde tamamen ortaya çıktığında, daha fazla sulama yapmaya başlayabilirsiniz.

Kabataslak bir kılavuz olarak, yaz boyunca bitkiler yaklaşık iki haftada bir sulanabilir fakat bu kullanılan toprak karışımına, nem seviyesine ve sıcaklığa göre değişir. Bir bitkinin suya ihtiyacı olup olmadığını anlamanın en iyi yolu bitkiyi gözlemlemek ve işaretleri bilmektir. Genellikle Lithopun suya ihtiyacı olduğu, depolanmış suyunu kaybettiğinde yapraklarının buruşmaya başlamasından ya da toprağa doğru çekilmesinden anlaşılabilir. Sıcak yaz ayları boyunca, bitki sabahın erken saatlerinde ya da öğleden sonra geç saatlerde spreylenebilir. Fakat bu spreyleme toprağı serinletmek için ve doğal ortamlarında oluşan ayrışmanın küçük kökler tarafından yakalanması için az miktarda yapılmalıdır. Düzgün bir sulama yaptığınızda, suyun emiliminin de iyi bir şekilde yapıldığından emin olmalısınız ki böylelikle su onların
köklerine ulaşsın (ancak bu işlemi çok fazla yapmayın).

Pek çok insan, bitkiye yeterince su verdiğini sanır, ancak aslında, yaptıkları tek şey toprağın yüzeyini ıslatmaktır. Bu dengeyi doğru sağlamak kolay değildir ancak zamanla, neyi nasıl yapmanız gerektiğini öğreneceksiniz. Bunun için, gözlem şarttır, ne kadar izlerseniz o kadar çok şey öğrenirsiniz. Kuzey yarıkürede yaşayan kişiler, bitkileriniz mevsimlere uyum sağlayacaktır, o nedenle, kendi yarıkürenizdeki mevsimleri takip etmeniz gerekmektedir, güney yarıküredekileri değil.

Kaynak

Sevilay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön