View Single Post
Eski 29-05-2008, 23:57   #7
dkp
Ağaç Dostu
 
dkp's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-06-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,513
Sayın BATUR un izni ile yazısını yayınlıyorum.

Merhaba Dilaver Bey oğlum; yazdıklarınızı okuyunca cok duygulandım. Kendi kendime dedim ki, acaba butun mum cicekleri benzer bir oykuye sahip mi? Benim mum cicegim elli dört yasında. Ve cok huzunlu bir hikayesi var.
Kısaca anlatayım.
Sene 1954. Ben o zaman 15-16 yasındayım. Bizim o zaman altlı ustlu oturdugumuz bir kiracımız ve kiracımızın Melek diye bir kızı vardı. Melek benden yasca biraz buyuk, uzun boylu, tam gencliginin guzelliginin ustunde bir kızdı. Malum genclik, Melek; mahallemizden sık sık gecen Mesut diye bir gence gonul verdi. Tabii o zamanlar simdiki gibi, bulusmak, gorusmek gezip tozmak nerdeee?? Perdenin arkasında veya sagda solda karsılasmalarda sadece bakısarak gizli saklı yasanıyordu asklar.
Melek’in kereste tuccarı, oldukca sert bir abisi vardı. Melek cok cekinirdi abisinden. Cesaret edebildigi, Mesut gecerken onun duyacagı sekilde bana, aksam acık hava sinemasına gideceklerini soylemekti. Mesut haberi duyunca, her seferinde onlardan once gider, kapıya yakın bir yerde bekler, kendince onları karsılar, onlar oturduktan sonra Melek’i rahatca gorebilecegi bir yer bulur ve film boyunca filmden cok Melek’i izlerdi.
Gel zaman git zaman baktı olmuyor, Mesut kıza biraz yakınlasmak, hic olmazsa haberlesebilmek umidiyle, benim abimle ,samimiyet kurdu. Uygun bir zamanda ağabeyime acıldıgında, abim haber filan tasımayı reddetmis, ama mesut’a madem o kadar cok seviyorsun gel iste kızı diye cesaret vermis. Abim; ''asktan sevdadan deli gibi olmus cocuk, ama sakın sen karısayım deme'' diyerek benim kulagımı cekmisti.
Neyse cok uzatmayayım, Mesut, kapımızın onunden gecerken, uzerinde iki tek yaprak bulunan kuru bir dalı bir yandan koklayıp gogsune bastırıyor, bir yandan Melek’e bakıyor. Merak ediyoruz ne bu diye. Cunku uzerinde cıcek yok. İki tek yaprak sadece. Kokulu butun cicekleri dusunuyoruz. Hic biri yakısmıyor.
Bu boyle gunlerce surdu. Sonra bir gun elindeki o iki tek yapragı bizim kapının onune dogru attı gitti Mesut.
O sırada da Melek’in abisinin kapının onune cıkacagı tuttu.
Yaprak yerde duruyor ama Melek nasıl alacak? Geldi bana yalvardı. Ne olur git al onu, gunlerdir elindeydi o cicek, opup kokladı onu. Ne olur git al bir kerecik koklayayım bende diye.
Masal gibi geliyor simdi.
Gittim aldım.
Annem dalı elimde gorunce bir sevindi bir sevindi nereden buldun onu? Mum cicegi bu her yerde bulunmaz dedi. Annem de Allah rahmet eylesin pek meraklıydı ciceklere, hemen goturup bir saksıya dikti o cicegi. Yani Melek daha elini suremeden o iki yapraklı kuru dal, saksıdaki yerini aldı. Annemin elinden midir nedir? Diktigi butun cicekler tutardı. Nitekim tuttu mum cicegi de, yaprak vere vere gun gunden buyudu.
Bu arada Mesut ailesiyle birlikte geldi ve Melek’i Allah’ın emri ile istedi ama,maalesef Melek’in abisi nuh dedi peygamber demedi. Melek'ten anne ve babası olmadıgı icin abisi sorumluydu. Mesut, Melek’e gore daha ufak tefek kalıyordu. Asıl neden ise Mesut’un yaptıgı isi yogurtculugu begenmemislerdi.
Tabii buyukler ne kadar hayır derse desin, ask “Hayır” mı dinler.
Bunlar uzaktan bakısmaya devam ettiler. Bir sure sonra Melek'ler tasındı, hayat iste, birbirimizin izini kaybettik yıllarla.
1964 yılında mum cicegi on yasında oldugu halde hic cicek acmamıstı. Bu nedenle annem gonul rızasıyla cicegi bana verdi evlenirken. Yirmi yıl kadar gozum gibi baktım o cicege. Dilaver Bey oglum, senin gibi yeri geldi uzuntulerimi yeri geldi sevinclerimi paylastım, hic bir cicegimle konusmadıgım kadar konustum onunla. Bu yirmi yıl boyunca ne kadar emek verdiysem, ne kadar ozen gosterdiysem de bir tek kez bile cicek acmadı bana.
Sonra bir gun tasınırken anlık bir ofkeyle söktüm aldım saksısından mum cicegini, bahcenin bir kosesine attım bıraktım onu orada.. Altı ay, bir sene kadar sonra eski evime yolum dustugunde ne goreyim. Söküp attıgım yerde duruyor mum cicegi. Bir tarafı solmus gitmis ama kökünün birisiyle tutunmus yasama. Baya orselenmis ama yasıyor.
Mesut ve Melek geldi aklıma, icim sızladı. Bırakamadım onu orada. Ya sabır, var bunda da bir hayır diyerek aldım geldim tekrar evime. Bir on sene kadar da oyle gecti. Yemyesil, yaprak yaprak, kocaman oldu ama bir tek tane bile cicek vermedi. En sonunda goturdum yazlık evimin arka tarafında kuytu bir koseye saksısıyla bıraktım. Ne olursan ol artık burada dedim. Bir sure sonra sizlere omur esimi kaybettim. O olmayınca ne isim var benim bir basıma yazlık evde? Evlatlarım da evlenip coluk cocuga karısmıslardı. Kızlarımdan biri cocuklarıyla yazlarını orada gecirmeye basladı.
Bir gun kızım beni aradı. Anne bazı aksamlar arka tarafa cıkınca bir koku geliyor sana anlatamam guzelligini, bazen hafif ucucu yel gibi tatlı tatlı, bazen ic bayıcı guclu kuvvetli. Bana mı oyle geliyor diyorum arayıp bulamıyorum kaynagını dedi. İlk once sasırdım bende, hic tahmin edemedim. Sonra aklıma geldi heyecan icinde tarif ettim mum ciceginin yerini, kızım git bak o mu kokuyor dedim. Anne o degil gunduz kokladım ben onu, o hic kokmuyor dedi. Sen simdi git kokla, bu saatlerde salmaya baslar o kokusunu dedim. Kızım baktı geldi evet anne o kokuyormus, oyle farklı guzel bir kokusu var ki insana yasama sevinci, huzur veriyor ama ciceklerinden goz yası gibi damlalar suzuluyor dedi. Bir kez daha yuregim cızzz etti. Bana oyle geldi ki o anda cicek sanki bana sitemle “soz vermistin ama sende beni terk ettin” diyor ve bırakılmıslıgın yalnızlıgın caresizligini duyumsayarak aglıyor.
İlk fırsatta gittim o cicekten bir dal aldım. Eve getirip diktim. Uzun uzun konustum dertlestim onunla, neler gecirdik biz birlikte seninle dedim, bir omur. Kac yıl bu dile kolay.
Bir kac yıl once de tesadufen uzak bir ahbaba denk geldim. Evine gittigimde eski fotograflarından birinde Mesut’u gordum. Ahbabım Mesut'un yakın akrabası oldugunu ve bir gonul hikayesi yuzunden hic evlenmedigini soyledi. Bildigim kadar, fazla ayrıntıya girmeden anlattım olayı. Evet dedi yıllardır anlatırlar aynı olayı. Kara sevda gibi bir seymis. Kızı kaybedince hayata kusmus, tek avuntusu ciceklermis…
İste boyle Dilaver Bey oglum, cocuklarımdan birine, mum cicegimin resmini cektirip yollamak istiyorum size en kısa zamanda. Agac gibi oldu benim mum cicegim. Menekselerim, mavislerim daha pek cok cicegim var ama hayatımda mum ciceginin yeri apayrı. Benim icin o en basit anlamıyla ask sevda, ozlem huzun demek. Ona baktıgım her sefer “hayat“ diyorum icimden. Acısıyla tatlısıyla, uzuntusuyle kederiyle bir omur demek o benim icin. Herseyi herkesi oldugu gibi kabul etmek demek. Ama galiba en cok da onur demek. Her seye ragmen yasamanın dimdik ayakta durabilmenin simgesi o benim icin.
.
.
Sevgiler.
Gül BATUR
15.05.2008

Konu kahramanımız.
Mum çiçeği (Hoya carnosa)


Düzenleyen dkp : 30-05-2008 saat 00:05 Neden: ekleme
dkp Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön