View Single Post
Eski 21-05-2008, 11:41   #17
denizakvaryumu
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
İlk olarak MÖ 401 yılında

...Yunan askerlerinin bu baldan yemeleriyle literatüre girmiştir:

“Bu köylerde onları şaşırtan bir tek şeyle karşılaştılar: birçok kovan vardı ve bu kovanlardaki peteklerden bal yiyen askerler kustular, ishal oldular ve içlerinden hiç biri ayakta duramıyordu;

az yiyenler körkütük sarhoş olmuş insanlara, çok yiyenlerse azgın çılgınlara, hatta can çekişen insanlara benziyorlardı.

Bu durumda birçoğu bir bozgun sonrasındaymış gibi yere serilmiş büyük bir umutsuzluk başlamıştı. Ertesi gün kimsenin ölmediği görüldü ve sarhoşluk yaklaşık olarak bir gün önce başladığı saatte geçti. Üçüncü ve dördüncü gün müshil almış gibi bitkin düşmüş halde ayaklandılar”

Daha sonraki dönemlerde

...Plinius’un (MS 77) notlarında baldan bahsedilmektedir:

“Arıların yiyeceği o kadar önemlidir ki bu yüzden balları bile zehirli olabilir. Pontus’ta ,Herakleia’da aynı arılardan olan ballar bir kaç yıl sonra öldürücü olurlar. Otoriteler bu balların hangi çiçeklerden yapıldığını açıklamamışlardır ... Bir çeşit bal daha vardır ki, aynı Pontus bölgesindeki insanlar arasında yaygındır ve meydana getirdiği çılgınlığa maenomenon denir” (Plinius, Nat. Hist. XXI, XLIV, 74, 77)

Yine Yunanlı yazar "Pontus" veya "Pontos" kelimesi, "etnik" bir isim değil, "coğrafi" bir ifadedir. "Pontus" veya "Pontos" kelimesi Grekçe'de "Deniz" anlamında olup; eski çağlarda Karadeniz'in güneydoğu kısımlarına, bu arada Karadeniz'e de verilmiş coğrafi bir addır.

...Strabon’un notlarında deli balın Karadeniz’li Heptakometler tarafından düşmanı altetmek amaçlı kullanıldığını okumaktayız:

“Heptakometler, Pompeus’un ordusu dağlık ülkeden geçerken, üç Roma bölüğünü imha etmiştir. Bunlar, ağaç sürgünlerinden elde edilen delibalı kaselerle yol üzerine bıraktılar ve askerler bunu yiyipte bilinçlerini kaybedince, onlara saldırarak kolayca hepsini saf dışı ettiler. Bu vahşilerin bir kısmına da By-zeres denir” (Strabon, Geographika, XII, III, 18)

1844 yılında Rize’yi ziyaret eden Alman bilim adamı Karl Koch’da deli bal konusunda eski yazarların notlarını ilettikten sonra, bal tutmasına sebep olarak çeşitli yazarlarca öne sürülen şimşir, karayemiş ve komar (orman gülü) bitkilerini tartışmış ve en muhtemel adayın komar bitkisi olduğuna kanaat getirmiştir.

Strabon, M.Ö. 1. yüzyılda bugünkü Amasya'da yaşamış olan coğrafyacı. İyi bir eğitim almış olan Strabon, çok seyahat etmiş ve özellikle Anadolu ve çevresinde yapmış olduğu geziler sırasında bu bölgeyi çok iyi tanımıştır. Coğrafya adıyla tanınan onyedi bölümlük dev yapıtında, yalnızca gezdiği ve gördüğü yerleri anlatmakla yetinmemiş, buralarda cereyan eden tarihî olaylar hakkında da ayrıntılı bilgiler vermiştir.

...Orman gülünün sahil kesiminde mor, yüksek kesimlerde beyaz çiçek açan türlerinin yanısıra ċifin/ḉifin adı verilen sarı çiçek açan bir türü daha bulunmaktadır. Zehirli bir bitki olduğu için Trabzon’un batısında “ağu” olarak da bilinen komar çeşitlerini, özellikle çifini yiyen hayvanlar zehirlenmektedirler. Bununla birlikte arıcılık yapan pek çok köylü arılarının çifin çiçeğine konmadığı iddiasındadır.
http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/Deli_Bal

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön