View Single Post
Eski 28-04-2008, 16:36   #19
erdek
Ağaç Dostu
 
erdek's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-06-2007
Şehir: Bandırma
Mesajlar: 150
Yaban Mersini ılıman iklim kuşağına adapte olmuş bir meyve türü olup botanik olarak gerçek üzümler gurubunda yer almaktadır. Ekonomik olarak kültürü yapılan Yüksek boylu Yaban mersini (highbush blueberries) (Vaccinium corymbosum), alçak boylu Yaban mersini (lowbush blueberries) (Vaccinium angustifolium) ve tavşan gözü Yaban mersini (rabbiteye blueberries) (Vaccinium ashei) olmak üzere üç farklı türü vardır. Alçak boylu çalı formunda olan Yaban mersinlerinin yetiştiriciliği daha zordur. Amerika başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde binlerce hektarlık alanlarda tarımı yapılmaktadır.
Günümüzde ticari olarak yetiştirilen Yaban mersini 1906 yılından itibaren Amerika Birleşik Devletlerinde başlatılan seleksiyon çalışmalarının ürünüdür. Bu çalışmalarla seçilen Yaban mersini tipleri daha sonra kendi aralarında melezlenerek yeni çeşitler elde edilmiştir. Çok hızlı bir şekilde üretilerek satışa sunulan Yaban mersinleri Dünyada en popüler meyvelerden biri iken ülkemizdeki yetiştiriciliği İkibinli yıllarda Rize’de başlatılmıştır.

Islah çalışmaları ile geliştirilen yeni yaban mersini çeşitleri doğada bulunan formlarına göre çok daha iri, daha sulu ve daha tatlı meyveler verirken hastalık ve zararlılara da daha dayanıklıdırlar. Bu yönleriyle daha geniş alanlara adapte olabilmektedirler. Tavşan gözü Yaban mersinleri yüksek boylu Yaban mersinlerine göre daha geniş yetişme alanı bulmuştur. İklim isteği bakımından Doğu Karadeniz Bölgesindeki illerden Artvin, Rize, Trabzon ve Giresun’un genelde rakımı yüksek dağ ve yaylalarında yabanı formları bulunmakta ve yöre halkı tarafından taze olarak, reçel veya pekmez yapılarak tüketilmektedir.

Yaban mersinleri asitli toprakları tercih ederler (pH=4.5-5.0) ve genel bir ifade ile yabanisinin olduğu yerlerde, defne, çam, kızılağaç veya beyaz sedirin karışık olarak yetiştiği nispeten meyilli alanlarda kültür çeşitleri rahatlıkla yetişebilmektedir (Prits ve Hancook, 1992; Gough, 1995 ve 1996; Strik ve ark., 1993). Rize’de LİKAPA, Trabzon’da LİGARBA, Rize Pazar ilçesinde KASKANAKA, Ardeşen ilçesinde ise ÇERA, Artvin’de MORSİVİT veya MAHABAK olarak isimlendirilen ve yöre insanı tarafından doğadan toplanan yabani meyveleri beğenilerek tüketilen Yaban mersini henüz ticari olarak yetiştirilmemektedir.

Yaban mersini çok farklı amaçlar için kullanılabilmektedir. Taze meyve olarak, meyve suyu sanayisinde (tek başına veya diğer meyve suları ile kokteyl yapılarak), ilaç sanayisinde (kuru meyvesi, çiçek, kök ve yaprakları), süt ve süt ürünleri teknolojisinde (dondurma, yaban mersinli süt, yoğurt v.s.), kuru meyve teknolojisinde, meyveli ekmek, çörek, kek, puding ve pastalarda, baharat sanayisinde, meyve salatalarında, reçel, marmelat, jel ve konserve sanayisinde, çay (kuru yaprağı ve kuru meyvesi), diyet mönülerinde, şarap yapımında (Sibirya) ve bitkisi kulp (sap) yapımında kullanılmaktadır.

Yaban mersininin insan sağlığı ile beslenmesi üzerine yararları ile ilgili dünya çapındaki bilimsel dergilerde yüzlerce araştırma makalesi yayınlanmıştır. Yapılan araştırmalarda bir bardak Yaban mersini meyvesinin 145 gram geldiği ve 21 gram Karbonhidrat, 1 gram protein, 0,5 gram yağ, 19 miligram C-VİTAMİNİ, 145 IU A- VİTAMİNİ ve 85 KALORİ içerdiği belirtilmektedir. Ayrıca, 100 gram yenilebilir Yaban mersininin %83’ünün su, %0.7’sinin protein, %0.5’inin yağ, %15’inin karbonhidrat, %1.5’unun lif olduğu ve 62 kalori sağladığı saptanmıştır. Mineral ve vitaminlerce zengin olan yaban mersini sodyum içermezken potİnsan sağlığı açısından da çok yararlı olan LİKAPA’nın aşağıdaki özellikle sahip olduğu bilimsel araştırmalarla ortaya konulmuştur.

Ekonomik olarak Rize ilinde mevcut tarımsal ürünleri karşılaştırdığımızda LİKAPA (Yaban mersini) başta olmak üzere üzümsü meyvelerin çok üstün olduğu görülebilmektedir. Nitekim 2003 yılında iç piyasaya taze veya dondurulmuş olarak sunulan Yaban mersini meyvesinin kilosu toptan 4.000.000.-TL’ye satılmıştır. Çiftçi bahçesinden çıkış fiyatı olan bu değer, yaban mersininin ORGANİK ÜRÜN kapsamında satışa sunulması ile çok daha yukarılara çıkacaktır. Çünkü Birleşik devletlerden ithal edilerek İstanbul’daki gros marketlerde satışa sunulan ve ilaç ile ticari gübre kullanılan yaban mersini meyvesinin 250 gramı 5.000.000.-TL’ye satılmaktadır. Fındık, çay, ahududu, böğürtlen hatta Kividen elde edilen gelirden çok daha fazla gelir getirecek olan bir meyve olacaktır.

Nitekim ortalama olarak 1 dönüm fındık bahçesinden 300.000.000, çay bahçesinden 675.000.000, Böğürtlen-Ahududu bahçesinden 3.000.000.000 TL gelir elde edilebilirken 2003 yılı fiyatları ile 1 kg yaban mersini 4.000.000 TL karşılığında üreticiden satışa sunulmuştur. Bir dönüm yaban mersini bahçesinden 2 500 kg ürün alınmaktadır (bu miktar 7 500 kg’a kadar çıkabilmektedir). Dolayısıyla toplam elde edilen para miktarı 10.000.000.000.TL’dir. LİKAPA (Yaban mersini) için söylenecek tek söz vardır, hem karlı hem de yararlı. Karadeniz Bölgesinin yüksek kesimlerinde yabani olarak yetişmekte olan likapanın kültür çeşitlerinin bölge çiftçisine kazandırılmasına yönelik çalışmalar Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından başlatılmış, TÜBİTAK ve DPT tarafından yapılan çalışmalara destek alınmıştır. Böylece Karadeniz Bölgesinde ürün çeşitliliğine LİKAPA (Yaban mersini) da eklenmiş olacak ve bu ürüne dayalı yeni sanayi kurulabilecektir.



SİSTEMATİKTEKİ YERİ
Takım : Ericales
Familya : Ericaceae
Alt Familya : Vacciniaceae
Cins : Vaccinium
Alt Cins : Batodendron
: Euvaccinium (3 şubeye ayrılır)

1- Myrtillus
Vaccinium myrtillus (Adi yaban mersini)
Vaccinium uliginosum (Bataklık yaban mersini)
2- Hemimyrtillus
Vaccinium arctostaphylos
3- Vitis-idea
Vaccinium vitis-idea (Noktalı küçük yaban mersini)
: Oxycoccus (Cranberry)
Vaccinium macrocarpon
Vaccinium oxycoccus
: Cyanococcus (kültürü yapılan likapalar)
Vaccinium corymbosum L. (Kuzey orijinli yüksek çalı yaban mersini)
Vaccinium australe L. (Güney orijinli yüksek çalı yaban mersini)
Vaccinium ashei Reade (Tavşangözü yaban mersini)
Vaccinium angustifolium L. (Alçak çalı yaban mersini)
Vaccinium myrtilloides L. (Alçak çalı yaban mersini)

Ayrıca yarı yüksek çalı formundaki likapalar (yüksek çalı x alçak çalı melezleri) ve Güney orijinli yüksek çalı formundaki likapalar (Vaccinium corymbosum x Vaccinium darrowi melezi) da kültürü yapılan likapa grubunda yer almaktadır.

Yüksek çalı formundaki likapalarından yeni çeşitlerin geliştirilmesi 1900’lü yıllardan önce başlamıştır. Bu amaçla doğal ortamlarda yetişmekte olan iyi tipler selekte edilerek çoğaltılmış ve koleksiyon bahçeleri oluşturulmuştur. Bu çalışmalara Maine, New York ve Michigan’da başlatılmıştır. Çiftlik sahibi olan ve doğadan topladığı iyi tip yabani likapalar ile bir bahçe tesis eden bayan Elizabeth White, 1906 yılında bu bahçesi ve tüm imkanlarını Ziraat Mühendisi F.V. Coville’ye sunarak likapa çeşit ıslahı çalışmalarının başlamasını sağlamıştır. Bu çalışmaların başlangıcında Pioneer, Katherine, Cabot ve Rubel gibi birkaç çeşit ıslah edilerek 1920’lerde Amerika’da yeni bir meyve endüstrisinin kurulması sağlanmıştır.

Yüksek boylu çalı formundaki likapalar (Vaccinium corymbosum),

Güney orijinli yüksek boylu çalı formundaki likapalar (Vaccinium australe) ve

Alçak boylu çalı formundaki likapalar(Vaccinium angustifolium) 4n,

Tavşangözü likapaları (Vaccinium ashei) 6n, diğer türler ise 2n
kromozom sayısına sahiptir (n=12).

Modern likapa ıslah programlarında temel hedef olarak,
-Tüketim aşamasında albeniyi artırmak için iri ve daha açık renkli meyveler
-Hasat sonrası raf ömrünü uzatmak için daha sert ve sap çukuru yara izi daha küçük olan meyveler
-Kış soğuklarına dayanıklılık, kurağa dayanıklılık, hastalıklara dayanıklılık, geç çiçeklenme, erken olgunlaşma, yüksek verim ve makineli hasada uyumluluk gibi kriterler dikkate alınarak yeni çeşitler elde edilmiştir.



ANATOMİK VE BOTANİK ÖZELLİKLERİ

Toprak üstü organları:

Ocak şeklinde bir görünüm arz eden likapa bitkisinde toprak üstü
organlarını dip kısımdan çıkan yeni, sukkulent yapıdaki sürgünler, odunlu çalı formundaki sürgünler ile 1 yaşlı sürgünler üzerinden çıkan yeni yeşil yan sürgünler oluşturmaktadır. Sırık(sopa) şeklindeki likapa sürgünleri 10-20 yıl yaşayabilir ancak 5-7 yıl sonra bu sürgünler budanarak çıkarılmalıdır. Yüksek boylu çalı formundaki likapalar 120-300 cm boylanabilir. Alçak boylu çalı formundaki likapalar 90 cm boylanabilirken yarı-yüksek boylu çalı formundaki likapa çeşitleri bu iki grup arasındadır. Tavşangözü likapaları ise daha uzun sürgünlere sahip olup kuvvetli gelişme gösterirler ve 610 cm boy yapabilmektedirler.

Kök sistemi:
Yüksek boylu çalı formundaki likapalrın kökleri ince, kök kılları olmayan lifli kök yapısına sahiptir. Su ve besin maddelerinin kökler tarafından absorbe edilebilmesi içinçoğunlukla endotrofik mikorizalar (VAM) ile birlikte yaşarlar. Kökler bitkinin tabanından itibaren 180 cm’ye kadar yayılabilir ancak nadiren 90 cm derine penetre edebilirler. Alçak boylu çalı formundaki likapaların köklerinde de kök kılı yoktur. Çok ince ve lif (iplik) gibi olan kökleri vardır. Bu likapa bitkileri toprak altı rhizomlardan adventif olarak büyürler. Dolayısıyla alçak boylu çalı formundaki likapalar yayılıcı form gösterirler. Zamanla bitkiler birbirine eklenerek tek bir gövdeliymiş gibi büyüme meydana gelebilir.

Tomurcuklar ve Çiçekler: Likapalarda meyve gözleri yaz sonları ile sonbahar aylarında oluşmaktadır. Tomurcuk gelişimi sürgün ucundan aşağıya doğru yani bazipetal olarak meydana gelir. Çiçek tomurcuklarının sayısı iklime bağlı olduğu kadar sürgün gelişme kuvvetine yani çapına da bağlıdır. Tomurcukların içinde yer alan çiçek demetinin farklılaşması ise aşağıdan yukarı doğru yani akropetal olarak gerçekleşmektedir.

Meyve Gelişimi: Likapalarda meyve iriliği, sürgün çapına ve çekirdek sayısına bağlıdır. Kalın sürgünler daha iri meyve verebilirken döllenme sonucunda meyvede meydana gelen çekirdek sayısının fazlalığı da iri meyve ile sonuçlanır. Bu arada karşılıklı tozlanma da meyve iriliğini artırıcı yönde etkin rol oynamaktadır. Likapalarda meyve tutumu için tozlanma gerekmektedir.

Tozlanma: Likapalarda tozlanma entomofil yani böceklerle olmaktadır. Çünkü böcekleri çeken hoş kokulu ve nektar içeren çiçeklere sahiptir. Likapa çiçeklerinin taç yaprakları birleşik olup uç kısımda açıklık vardır. Ters dönmüş çan şeklindeki likapa çiçeğinde yumurtalığın dip kısmında nektar olup misk kokusu ile böcekleri çiçeğin dip kısmına kadar çeker. Likapa çiçeklerindeki polenler çok ağır olup yapışkandırlar ve rüzgar ile hareket etmezler. Erkek organları da dişi organdan uzun olup çiçeğin uç kısmından dışarı doğru çıkmıştır. Bu yüzden erkek organlardan ayrılan polenler dişi organ tepesine uğramadan çiçeği terk ederler. Ayrıca, dişi organ kendi kendine tozlanmayı engelleyecek şekilde çıkıntılıdır. Bu yüzden karşılıklı ve arılarla tozlanmaya gerek vardır.

LİKAPA YETİŞTİRİCİLİĞİ (YÜKSEK BOYLU LİKAPA)

Sıcaklık
Don olayı olmayan en az 160 günlük yetişme periyodu ister
Gelişmesi için 2000 gün derece sıcaklık ister
Soğuklama süresi 650-850 saat arasındadır

Soğuklara dayanım
Gözler : -26.3 ila -29.1°C’ye kadar dayanır
Gövde : -29.1 ila -34.7°C’ye kadar dayanır
Çiçekler : -1.12 ila -4.48°C’ye kadar dayanır

Gün Uzunluğu: Uzun günler bitkideki vegetatif gelişmeyi teşvik ederken yaz sonları ile sonbahar aylarındaki kısa günler meyve tomurcuğu gelişimini artırır.

Nem: Likapalar kök kıllarından yoksun olduğu için topraktaki nem değişikliklerine son derece hassastırlar. İklime, çeşide ve gelişme kuvvetine bağlı olarak büyümeleri ile meyve verdikleri dönem boyunca haftalık olarak yaklaşık 2.54-5.08 cm suya ihtiyaç duyarlar. Sulamada kullanılan su kaliteli olmalı, çok az veya hiç tuz içermemeli ve kalsiyum içeriği çok az veya hiç olmamalıdır.

Toprak: İdeal likapa toprağı, drenajı iyi olan, asitli ve kumlu topraklardır. Likapa yetişebilecek toprakların pH’sı 4.5-5.2 arasında olmalıdır. Organik madde kapsamı yüksek olan ağır topraklar da likapa yetiştiriciliği için uygundur. Yayla alanlarındaki toprakların likapa yetiştiriciliğine uygun hale getirilmesi için dikim öncesi kompost veya asit torf ilave edilmelidir. Ayrıca, odun talaşı, çam ibresi veya çam kabukları ile bitkiler malçlanmalıdır.

Yer Seçimi: Likapa tarımı için en uygun alanlar, tam güneş alan veya biraz gölge olan, güney yöneye bakan ve hafif meyilli olan alanlardır. olmalıdır. Ayrıca su drenajı ile hava akımının da nispeten iyi olması gerekir. Ayrıca likapa çiçeklerinin soğuklara dayanımının diğer birçok üzümsü meyveden daha yüksek olduğu da unutulmamalıdır. Bu açıdan kuzey-batıya bakan alanlar da yetiştiricilik için uygundur. Genel bir ifade ile yabani likapaların, orman güllerinin, defne, kızıl ağaç ve çamın karışık olarak yetiştiği alanlar likapa yetiştiriciliği için uygundur.

Arazi Hazırlığı

* Drenajı artırmak için arazi işlenir.
* Toprak organik maddesini artırmak için yüzey örtücü bitkiler ekilir ve toprak işlemeile birlikte toprağa karıştırılır.
* Ahır gübresi verilir.
* Gerekli ise toprakta pH ayarlaması yapılır. Bu amaçla toprak tipine ve toprak pH’sına göre gerekli olan kükürt miktarı hesaplanarak dikimden en az 6 ay önce toprağa verilir.
* Toprak tahlilleri sonucunda gübre ilavesi yapılır. P, K, Ca, Mg v.s gübreler toprağın üst 30 cm’sine verilir. Gübrelemede amonyumsülfat gübresi kullanılabilir. Nitratlı gübreler kullanılmamalıdır.
* Drenajın zayıf olduğu düz arazilerde mutlaka masura yapılarak toprak 35 cmyükseltilmeli ve bitkiler 120-150 cm genişliğindeki masuralara dikilmelidir.

Dikim: Bölgedeki kış soğukları ile muhtemelen don olaylarına bağlı olarak dikim ilkbahar veya sonbaharda yapılabilir. Fidanlar fidanlıktaki veya saksıdaki derinlikleri kadar derine dikilmelidir. Derin dikim yapılmamalıdır. Dikim sonrası sıra boyunca 60-120 cm genişliğinde ve 15-20 cm kalınlığında malçlama yapılmalıdır. Bitkiler büyümeye başlayınca ve büyüme periyodunca azotlu gübreleme yapılır. Gübre olarak amonyumsülfat kullanılabilir ve ihtiyaç duyulan gübre miktarı bölünerek verilmelidir.

Aralık- Mesafeler: Likapa yetiştiriciliği yapılan ülkelerde dikim mesafesi sıra üzerinde 120 cm, sıralar arasında ise 300 cm olup bu aralık ve mesafeler 152 ile 365 cm’ye kadar çıkarılabilmektedir. Likapa yetiştiriciliğinde likapa sıraları arasındaki mesafe 250 cm’den daha az olmamalıdır. Bu mesafe hasat sırasında işçilerin rahat çalışabilmesi için gereklidir.

Dikim Fidanları
Likapa bahçesi tesis aşamasında 3 farklı fidan tipi tercih edilebilir. Bunlar;

- Bir yaşında köklü çelikler
- Fidanlıklarda üretilmiş 2-3 yaşında açık köklü fidanlar
- Fidanlıkta üretilmiş 2-3 yaşında tüplü fidanlar

Budama :Likapa ocağındaki sürgünlerin yaşları arasında bir denge kurmak için yaşlı ve genç sürgünlerde her yıl belli oranda azaltma (çıkarma) şeklinde yenileme budaması yapılır. Ayrıca, zayıf ve hastalıklı sürgünler budama ile uzaklaştırılır, verimden düşen yaşlı sürgünlerin bir kısmı çıkarılır, gölgelemeden dolayı diğer sürgünlerin gelişimini engelleyen genç sürgünlerde aralama budaması yapılır ve bitkinin taç kısmında yer alan dalların yoğunluğu ayrıntılı budama ile azaltılır. Aynı yaş grubuna giren aynı sayıdaki 15-20 sürgün bırakılarak bitkide sürgün-meyve oranı dengelenmelidir.

Hastalık ve Zaralılar
Mantari Hastalıklar

Likapalardaki mantari hastalık riski diğer birçok üzümsü meyveye göre çok daha azdır.

Mantari hastalıklardan
- Mumlu tane hastalığı (Monilia vaccinii-corymbosi)
- Pomopsis kanser ve dal yanıklığı (Phomopsis vaccinii)
- Fitofitora kök çürüklüğü (Phtophtora cinnamoni)
- Meyve çürüklüğü
Antraknoz (Colletotrichum gloesporioides)
Alternaria (Alternaria alternata)
Virüs hastalıkları

Likapalarda sıkıntı yaratan virüs hastalıkları bulunmaktadır. Bunlar,
- Likapa Scorch virüsü
- Kısa bağcık virüsü
- Likapa yaprak benek virüsü
- Nekrotik halkalı benek virüsü
- Kırmızı halkalı benek virüsü
Zararlılar

Doğrudan meyve ile beslenerek ürün kaybına sebep olan zaralılar
- Kranberi meyve kurdu
- Likapa kurtçuğu
- Kiraz kurdu
- Erikli hortumlu böceği

Virüs veya mikoplazma benzeri organizmalara vektör görevi yaparak veya yapraklarla beslenerek bitkiye zarar verip indirekt olarak meyve miktarını azaltan zararlılar
- Sivri burunlu yaprak delenler
- Kabuklu bitler
- Likapa tomurcuk delen
- Likapa gövde delen


Yaprak ve kuru meyvelerinden yapılan çay ishal giderici özellik taşımaktadır.
*
Yaban mersini çayının bayanlarda özel günlerin etkisini azalttığı ve düzene sokmaktadır.
*
Yaban mersini çayının idrar yolu enfeksiyonlarında antibiyotik etkisi göstermektedir.
*
Kansere karşı vücudu koruyan enzimleri aktive etmektedir.
*
Anti kanserojen ve antioksidan özelliğe sahiptir.
*
Yağlı bileşiklerin vücuttan atılmasını sağlar.
*
Taze olarak yenildiğinde kanı temizler.
*
Besleyici olmasına rağmen kalori ve sodyum içeriği düşüktür.
*
Kan şekerini düşürür
*
Bağırsak metabolizmasını düzenleyen lifli özelliği vardır.
*
Kan kolesterolünü düşürür.
*
Pektin içeriği yüksektir.
*
Kalp krizi riskini azaltır.
*
Gece görüş kabiliyetini artırır.
*
HIV VİRÜSÜNÜN tekrarlanmasını azaltır.
*
Damar elastikliği ve gözlerin geçirgenliğini artırır
*
Vücutta biyoaktif madde olarak kullanılan polifenoller, aktokyaninler, flavanoller ve tanenlerce zengindir.
*
Kansere karşı savaşan ELLAGIC-ASİT içeriği oldukça yüksektir.
*
Diyetlerin sağlıklı ve çok değerli bir parçasıdır.
*
Göz yorgunluğunu giderir, miyopluk ve şeker hastalığından kaynaklanan görme bozukluklarını engeller. Kamaşma, kılcal damar çatlaması ve gece körlüğünü ortadan kaldırır.
*
Kabızlık, bulantı, mide kramplarını ve ülseri önler.
*
Damar sertliği oluşumunu engeller.
*
Varis ve basur’u (hemoroit) iyileştirir.
*
Sakinleştirici özelliği vardır.
*
Ağız içi yaralarını iyileştirir.
*
İltihaplar için dezenfektan özelliği taşır potasyum içeriği son derece yüksektir.




http://www.selimiye.info/index.php/S...n-Mersini.html

erdek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön